Bülent Tezcan: Vize krizinden kaynaklanan yük 63 milyar liradır
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Tezcan, 'Bu vize krizinden kaynaklanan yük 63 milyar liradır. Hükümetin dış politikada daha ciddi, Türkiye'nin saygınlığını arttıracak ve uluslararası ilişkilerde de arkasını yalnız bırakmayacak güçlü desteklere sahip olacak bir pozisyon alması şarttır' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2017-10-11 17:25:56

Güncelleme Tarihi: 2017-10-11 17:25:56


CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında gerçekleşti. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Tezcan, MYK'nın gündemini düzenlediği basın toplantısıyla paylaştı. Tüpraş'ın İzmir rafinerisinde meydana gelen patlamaya değinerek konuşmasına başlayan Tezcan, "Türkiye'de iş kazası denen ama aslında iş cinayetine varan bir kötü çalışma düzenine ne yazık ki teslim edilmiştir. İlk 9 ay içerisinde iş cinayetlerine kurban verdiğimiz emekçi sayısı bin 485. Bu, günde ortalama 5 ile 6 işçimizin iş kazası adı altında iş cinayetine kurban gittiği anlamına geliyor. Bir an önce çalışma koşullarının insanca çalışma koşullarına dönüştürülmesi gerekir. Hükümetin bu konuda gerekli önlemleri alması gerektiğini ifade etmekte yarar görüyoruz" diye konuştu.

İstinaf mahkemesinin bir kumpasın parçası olarak tutuklanan ve hakkında hüküm verilen İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu hakkındaki kararı bozduğunu söyleyen Tezcan, "İstinaf mahkemesinin bu kararı sevindiricidir" dedi.

Savcılıkların hazırladığı iddianamelere iddianame demenin mümkün olmadığını savunan Tezcan, "Bunlar artık bir iddia kuponu. Ya tutarsa. Savcılar artık iddianame düzenlemiyor, iddia kuponu düzenliyor. Atalım ortaya bir şey ya tutarsa. İddiaya meraklıysanız gidin bir yerde iddia oynayın. Vatandaşın hürriyeti üzerinden oynamaya hiç kimsenin hakkı yoktur" değerlendirmesinde bulundu.

"VİZE KRİZİNDEN KAYNAKLANAN YÜK 63 MİLYAR LİRADIR"

Vize yaptırımı tartışmalarının hala devam ettiğini söyleyen Tezcan, şöyle konuştu:

"ABD'nin Türkiye'ye yönelik haksız vize yaptırımı kabul edilebilir bir şey değildir. Buna karşı ilk günden itibaren çok açık ve net itirazımızı ifade ettik. Yaptırım yanlıştır, yaptırıma karşı misilleme uygulaması doğrudur. Türkiye Cumhuriyeti bir kabile devleti değildir ve hiç kimse keyfe keder Türkiye Cumhuriyeti'ne böyle bir yaptırım hakkına sahip değildir. Ancak bir başka şeyi de gözardı etmemek gerekir. Uluslararası ilişkilerde ülkenin ciddiyetinden hükümetler sorumludur. Sizin dünya ölçeğinde pozisyonunuzun ne kadar ciddiye alındığından ve size karşı nasıl muamele edilebileceğinden hükümetler sorumludur. Ne yazık ki AK Parti hükümeti, dış politika konusunda iflas etmiştir. Bu iflasın neticesinde Türkiye, arkası yalnız bir görüntü çizmektedir. AB ülkeleriyle, dünyanın uygar çağdaş modern demokrasileriyle şu veya bu biçimde kavga ve çatışma içerisinde olduğunuz sürece siz uluslararası ilişkilerde hak ettiğiniz desteği bulmakta zorlanırsınız. Bu vize krizinden kaynaklanan yük 63 milyar liradır. Bizim vatandaşımızın, şirketlerimizin, işçimizin, emeklimizin sırtındaki yük bu 63 milyar lira. Hükümetin dış politikada daha ciddi, Türkiye'nin saygınlığını arttıracak ve uluslararası ilişkilerde de arkasını yalnız bırakmayacak güçlü desteklere sahip olacak bir pozisyon alması şarttır. Erdoğan dün çıkıp bir büyükelçinin işlemiyle sanki bu vize uygulaması ortaya çıkmış gibi bir şeyler söyledi. Bugün ABD hükümeti çıktı, 'bunu biz yaptık' dedi. Kaldı ki eğer bir büyükelçinin kararıysa buna cevap vermek senin büyükelçine düşer, muhatabı ülkenin cumhurbaşkanı değil. Bozan düzeltemez, bu ilişkileri bu noktaya getiren AK Parti hükümetidir. Çözüm bu hükümetin değişmesindedir. AK Parti hükümeti değişmediği sürece Türkiye bu problemleri sağlıklı ve hakkıyla çözebilme yeteneğine sahip olamayacaktır."

Belediye başkanlarının istifalarına değinen Tezcan, "AK Parti Genel Başkanı Erdoğan çıktı, iki tane yol söyledi; ya istifa edersin, ya yargıya gidersin dedi. Bu konu yeterince tartışılmadı. Ne demek bu? İstifa etmezse önünde iki tane yol var diyor; ya görevi ihmal, ya görevi suistimal suçu. Bunlar suç. Diyor ki, 'Benim talimatıma uyup istifa edersin, ben senin suçunu kapatıp örterim, savcılar senin hakkında soruşturma yapmazlar.' Hani yargı bağımsızdı. Ne demek bu? Hem belediye başkanlarını töhmet altında bırakır hem de yargıyı töhmet altında bırakır. Türkiye bir kabile devleti düzeyine düşürülmüştür. Tek adam rejiminin fotoğrafıdır bu" değerlendirmesinde bulundu.

"CHP'NİN EK MUHALEFET ŞERHİNİN KONULMAMASI DEMEK BU RAPORUN KORSAN RAPOR OLDUĞUNUN TESCİL EDİLMESİ DEMEKTİR"

Darbe Komisyonu raporuyla ilgili konuşan Tezcan, "TBMM Başkanı acz içerisinde. Bunu rapora ekletmek istemiyor. Benim yetkim yok diyormuş. Kimin yetkisi var İsmail Kahraman. Bu rapora CHP'nin ek muhalefet şerhinin konulmaması demek bu raporun korsan rapor olduğunun bizzat Komisyon Başkanlığı ve Meclis Başkanlığı tarafından tescil edilmesi demektir" ifadelerini kullandı.

Okul kantinlerinin haremlik selamlık yapıldığını ileri süren Tezcan, "Bu bizim dinimizin özüne aykırıdır. İslam'ın hoşgörüsüne aykırıdır. Cahiliye anlayışını İslamiyet diye okullara yerleştirmeye kalkan anlayış Türikye'nin geleceğini temsil edemez. Şunu unutmasın hükümet çevreleri, laiklikten sapma 15 Temmuz'a savrulmadır" dedi.

Hazine Müsteşarlığının 37 milyar TL borçlanma limiti artışıyla ilgili soru üzerine Tezcan, şunları kaydetti:

"İflasın itirafı, bir de Türkiye'nin faiz lobisine nasıl teslim edildiğinin itirafı. AK Parti Genel Başkanı Erdoğan faize karşıyım diye Merkez Bankası ile kavga ediyor. Ya Merkez Bankası ile kavga edeceğine faizi tetikleyen, faizin indirilmemesinin en önemli sebebi Hazinenin bu borçlanmasıdır. Hazine borçlanarak piyasadaki parayı alır çekerse piyasada para kalmaz. Para kalmazsa malın kirası yükselir. Hazine piyasadaki parayı borçlanarak çekerse paranın faizi artacaktır."