Bakan Çavuşoğlu, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nda (ATSO) gerçekleştirilen ATSO'nun 140. Kuruluş Yıldönümü ve Kente Önem Katanlar Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada, Antalya'yı dünya çapında bir marka yapmak için birlikte çalıştıklarını söyledi.
Antalya Diplomasi Forumu'nu örnek gösteren Çavuşoğlu, ikinci yılında Antalya'nın küresel konuların konuşulduğu bir merkez haline geldiğini, tüm dünyanın Antalya'yı konuştuğunu belirtti.
Antalya'nın forum ile 17 devlet ve hükümet başkanını, 80 bakanını, 40 üst düzey uluslararası teşkilat temsilcisini ağırladığını aktaran Çavuşoğlu, Rusya ile Ukrayna dışişleri bakanları görüşmesini hatırlatarak, kentin önemli görüşmelere de ev sahipliği yaptığını bildirdi.
"Türkiye olarak çaba sarf ediyoruz"
Türkiye'nin gerek COVID-19 döneminde, gerekse kriz yaşayan ülkelerde vatandaşlarını tahliye konusunda öncü ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, salgın döneminde 100 binden fazla vatandaşı 165 ülkeden tahliye ettiklerini hatırlattı.
Ukrayna-Rusya arasındaki savaş nedeniyle Ukrayna'daki vatandaşların da başarılı şekilde tahliye edildiğini aktaran Çavuşoğlu, "Ukrayna'da hala 70 civarında vatandaşımız var. Bunların 30 tanesi Mariupol'de. Bugün onları da çıkarmaya çalışıyoruz. Uluslararası örgütlerle işbirliği yapıyoruz. Çünkü ilk defa gerçek anlamda bir sessizlik ve geçici ateşkesten bahsediyoruz. İki ülke arasında ateşkesin tesis edilmesi ve kalıcı bir barışa doğru adım atılması konusunda çabalar kadar, insani konularda da Türkiye olarak çaba sarf ediyoruz." diye konuştu.
"Müzakerelerle ilgili olumlu adımlar iki taraftan da gelmeye başladı"
Ukrayna'daki savaşı bitirmek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde inisiyatif aldıklarını belirten Çavuşoğlu, Türkiye'nin savaş başlamadan adım attığını, iki ülke arasında görüşmeler yaptığını söyledi.
İki ülkenin dışişleri bakanlarının Antalya'da bir araya geldiğini anımsatan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Salı günü müzakere heyetleri de Belarus dışındaki ilk görüşmelerini İstanbul'da yaptı. Salı gününden bu yana bu müzakerelerle ilgili olumlu adımlar ve açıklamalar iki taraftan da gelmeye başladı. İnşallah hep birlikte bölgemizin barışı ve istikrarı için bu adımı da atacağız. Çabalarımız devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımız dün Zelenski ile konuştu. Bugün Putin ile görüşecek."
Bakan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın girişimleriyle önce iki ülkenin dışişleri bakanlarını, daha sonrasında ise cumhurbaşkanlarını bir araya getirerek kalıcı bir ateşkesin sağlanmasının ardından barışa giden yolda atılması gereken adımlara işaret etti.
Antalya Diplomasi Forumu (ADF) ile dünyanın gözünün Antalya'da olduğunu aktaran Çavuşoğlu, "ADF'yi kurumsallaştırmak için yasal çalışma artık son noktaya geldi. Vakıf kuruluş kanunuyla ilgili tasarı üzerinde son çalışmaları tamamladık, Cumhurbaşkanlığına gönderdik. Cumhurbaşkanımız Gazi Meclisi'mize gönderdiği zaman, milletvekillerimizin destekleriyle inşallah vakıf kanunumuzu Meclisten geçirdikten sonra kurumsallaşacağız." diye konuştu.
"Küresel ekonomi iki krizden etkilendi"
Son dönemde küresel ekonominin salgın ve Rusya-Ukrayna savaşları ile sarsıldığını dile getiren Çavuşoğlu, beklenmeyen ama gerçekleştiğinde küresel sistemde köklü değişimler yaratan krizler olduğunu ifade etti.
Küresel salgının ciddi bir ekonomik bunalımı tetiklediğini aktaran Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"Bu kriz önce kapanmalar nedeniyle arz kaynaklı olarak başladı. Sonra talep kaynaklı olarak devam etti. 2008 finansal krizi de talep kaynaklı bir krizdi. Bankacılık sisteminde radikal bazı düzenlemelerle toparlanma mümkün olmuştu. Oysa salgın, ekonomik bakımdan başka bir tabloyu karşımıza çıkardı. Küresel tedarik zincirlerinde büyük bir değişime yol açtı. Artık şirketler sadece fiyat-kaliteyi değil, sürdürülebilir arz güvenliğini de göz önünde tutmak zorunda. Bunun etkileri tüm dünyada hissediliyor. En önemli sonucu küresel enflasyondaki artış. Bugünkü dünyanın en önemli ortak sorunu bu maalesef."
Bakan Çavuşoğlu, Almanya ve İngiltere'de 30 yılın, ABD'de de 40 yılın en yüksek enflasyon rakamının gerçekleştiğini kaydetti.
Aşının bulunması ve salgının etkilerinin azalmasıyla küresel büyümenin tekrar başladığını ancak bu kez de Rusya ve Ukrayna savaşının patlak verdiğini belirten Çavuşoğlu, "Rusya'ya uygulanan sert yaptırımlar dünya ekonomisinin büyüme tahminlerini de alt üst etti." dedi.
Savaşın olumsuz etkilerinin tüm dünyayı etkilediğini, Türkiye'de de olumsuz etkilerin görülmeye başladığını dile getiren Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Karamsar bir tablo çizmek için anlatmıyorum ama gerçek resmi görmeden doğru karar alamayız. Türkiye olarak elbette bu krizlerden biz de etkilendik. Tüm dünya gibi biz de zorluklarla karşı karşıyayız. Önemli olan bu zorlukları nasıl aşacağız? Bu zorlukları da yine Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde aşacağız, aşıyoruz. Üretimle, ihracatla, hizmet sektörüyle, turizmle büyüyen bir ülkeyiz. Ülkemizi dış yatırımlar için bir cazibe merkezi haline getirdik. İktidarımız döneminde 2003-2020 arası ülkemize gelen küresel sermaye miktarı 225 milyar dolar oldu. Ülkemizi küçümsememek lazım. Bizden önceki 23 yılda toplam rakam sadece 15 milyar dolardı. Tüm zorluklara rağmen, geçen yıl yüzde 11 büyüdük. Bu rakam G20, AB ve OECD'de en yüksek oran. Cari işlemler açığını düşürdük."
"Dünyaya öncü olduk"
Bakan Çavuşoğlu, salgın döneminde Türkiye'nin, temel kamu hizmetlerini aksatmadan sürdürdüğünü, sağlıkta, turizmde dünyaya öncü ülke haline geldiğini bildirdi.
Bütün dünyanın ekonomik sıkıntı yaşadığı bir dönemde Türkiye olarak mega projelere imza attıklarını anlatan Çavuşoğlu, 1915 Çanakkale Köprüsü ile ülkeye dünyanın en uzun köprüsünü kazandırdıklarını kaydetti.
Büyük küresel sıkıntılara rağmen Türkiye'nin üretmeye ve büyümeye devam ettiğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Bunun nedeni, Cumhurbaşkanımızın şahsında güçlü liderlik, 20 yılda yaptığımız yatırımlarla kurumlarımızın güçlenmesi, en önemlisi de insanımızın gayreti, azmi ve çalışkanlığı. Başka bir ülke, başka bir iktidar, bu kadar sorunun altından kolay kolay kalkamaz. Ülkemizi hafife almayalım." diye konuştu.
Her krizin fırsatları beraberinde getirdiğini belirten Çavuşoğlu, bunun için hazırlıklı, proaktif olmak ve yön vermek gerektiğini kaydetti. Türkiye olarak her zaman hazırlıklı ve güçlü bir lidere, köklü kurumlara, tecrübeye sahip olduklarını dile getiren Çavuşoğlu, bulundukları coğrafyanın zorluklarının farkında olduklarını söyledi.
Türkiye'yi hedef alan, ekonomi veya güvenlik kaynaklı her türlü tehdit olduğunda karşı cevap verebilecek kapasitelerinin bulunduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bakınız küresel salgın, tedarik zincirlerini değiştiriyor. Peki biz ne yapıyoruz? Coğrafi konumumuzu, üretim potansiyelimizi, eğitimli işgücümüzü ve fiziksel altyapımızı avantaja çeviriyoruz. Tedarik zincirlerindeki yerimizi güçlendiriyoruz. Bu sayede, krizin devam ettiği 2021 boyunca hemen her ay ihracat rekorları kırdık. Bu yılın ilk 2 ayındaki artışlarla yıllık ihracatımız 232 milyar dolar oldu. İhracatta ilk etapta 300 milyar dolara hızlıca ve hedefimiz olan 500 milyar dolara emin adımlarla ilerliyoruz. Dünyada 253 temsilciliğimiz iş insanlarımızın çalışma ofisleri gibi. Öyle olmalı. İhracat ve yurt dışına yatırım çabalarınızın her aşamasında size katkı sağlamak için varız."
Çavuşoğlu, dış politika pusulasının milletin hak ve çıkarları, medeniyetin ilke ve değerleri olduğunu sözlerine ekledi.