AK Parti'li eski Bakan ve parti kurucularından Hüseyin Çelik'in son dönemlerde AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik eleştirileri dikkat çekmişti. Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaşadığı 'Cemaat' kavgasına resmi sitesinde yer verirken, "Kendi insanımızı kanun yoluyla kandırmaya ne hakkımız var" dedi.
Çelik, resmi sitesinden kaleme aldığı yazısında, dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan ile, Cemaat'e büyük darbe vurulan dershanelerin kapatılması sürecinde yaşadıkları tartışmayı yazdı.
Tartışmada Çelik Erdoğan'a "Parası olanlar % 200 fark ödeyerek özel sağlık kurumlarından daha kaliteli sağlık hizmeti alabilirler, hükmünü getiren kanunu çıkaran bizim iktidarımız değil mi? Sağlık söz konusu olduğunda buna niçin imkan ve fırsat veriyoruz da, söz konusu eğitim olduğunda niçin yasakçılıkla konuyu çözmeye çalışıyoruz?” dediğini aktardı.
Cemaat'in AK Parti içindeki truva atı olarak bilinen Çelik, dershanelerin, Cemaat'e darbe vurmak için kapatıldığını belirterek yapılanları 28 Şubat dönemine benzetti. Devletin verdiği "destek" sözünü de tutmadığını söyleyen Çelik, "lütfen okula dönüşen hangi dershaneye ne devlet desteği verildiğini açıklasın. Bizim kendi insanımızı, üstelik kanun yoluyla kandırmaya ne hakkımız var?" ifadelerini kullandı.
2012 yılında, dershanelerin kapatılması konusu hem bakanlar kurulunun hem de AK Parti MYK'sının gündemine geldiğini belirten Çelik, Erdoğan'ın talimatıyla bir rapor hazırladıklarını, raporu Başbakanlık resmi konutunda, dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan'ın ve dönemin Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın da bulunduğu bir oturumda ele aldıklarını belirterek yaşananları şöyle aktardı:
"(...)Orta ve kısa vadede dershaneleri gerekli kılan sebepleri ortadan kaldırdıktan sonra bu meselenin ele alınması gerektiği raporda prensip olarak benimseniyordu. Sayın Başbakan, benim ileri sürdüğüm argümanlara karşı, “Hüseyin Bey, söyler misin Ağrılı Hatice Teyze karşıma dikilip ‘ben çocuğumu dershaneye göndermek için ineğimi sattım, bizi bu zulumden kurtarın dedi' buna ne diyorsunuz?” deyince ben, “Sayın Başbakanım, öyle anlaşılıyor ki, siz dershaneleri kapatmaya karar vermişsiniz. Tamam kapatın, Hatice Teyze de ineğini satmasın ve çocuğunu da dershaneye göndermesin. Ancak şundan emin olun ki Hatice Teyze'nin çocuğu da üniversiteyi kazanamayacak ve o ineği otlatmaya gidecek.” deyip şunları da ilave ettim. “Sayın Başbakanım, Hatice Teyze ev kirasını da rahat ödeyemiyor, bunun için konut arzını mı yasaklayacağız? Hatice Teyze, istediği gibi üstbaş da alamıyor. Bunun için tekstil arzını mı yasaklayacağız? Hatice Teyze istediği gibi gıda maddeleri de alamıyor. Bunun için gıda arzını mı yasaklayacağız? Parası olanlar % 200 fark ödeyerek özel sağlık kurumlarından daha kaliteli sağlık hizmeti alabilirler, hükmünü getiren kanunu çıkaran bizim iktidarımız değil mi? Sağlık söz konusu olduğunda buna niçin imkan ve fırsat veriyoruz da, söz konusu eğitim olduğunda niçin yasakçılıkla konuyu çözmeye çalışıyoruz?”
Çelik, toplantıda kesin bir karara varılmadan dağıldıklarını, kısa bir süre sonra ise dershanelerin kapatılması ile ilgili kanunun Meclis'e sevk edildiğini öğrendiklerini belirtti.
Temel liselerin durumunu da eleştiren ve "Temel Liselerin sahiplerine ve çalışanlarına bir şey demiyorum. Onları bu hülleciliğe mecbur bırakan biziz" diyen Çelik, devletin verdiği sözü tutmadığını da belirterek "Hani, okula dönüşecek dershanelere başta arsa olmak üzere devlet ciddi destekler verecekti? Bir yetkili çıkıp da lütfen okula dönüşen hangi dershaneye ne devlet desteği verildiğini açıklasın. Bizim kendi insanımızı, üstelik kanun yoluyla kandırmaya ne hakkımız var?" ifadelerini kullandı.
"BELLİ BİR GRUBUN DERSHANELERİNİ YOK ETMEK İÇİN..."
Dershanelerin kapatılmasının isim vermeden Cemaat için yapıldığını söyleyen Çelik, yapılanları 28 Şubat dönemine benzeterek "Nasıl ki 28 Şubatçılar, İmam Hatip Okullarına zarar vermek için tüm meslek liselerini perişan ettilerse, bu dönüşümde de belli bir grubun dershanelerini yok etmek için tüm dershanelere ve özel öğretim sistemine ve tabii ki buralarda okuyan öğrencilere, çalışanlara ve velilere çok büyük maddi ve manevi zararlar verilmiştir." diye yazdı.