TIMETURK | İLHAN KESEN
6'lı masada son günlerde yaşanan Cumhurbaşkanı adayı ve liderlik tartışmaları bir anda gazetecilik rutinlerimizi değiştirdi. Normalde bugün bambaşka bir konuyu yazmayı planlıyordum. Ama şimdiden aylar sonrasına kılçık atan bir yazı yazmaya karar verdim.
Dikkatli gözlerden kaçmasa da yeterince gündeme gelmedi: CHP'de önce Tanju Özcan, ardından da HDP tartışmalarının müsebbibi Gürsel Tekin parti genel başkanlığına aday olduklarını açıkladılar.
Gürsel Tekin ve Tanju Özcan şimdiden fitili ateşlediler
26 Ağustos'ta Tele1 yayınına konuk olan Tanju Özcan, "Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı seçilir genel başkanlık boşalır oraya mı yönelsem şu koltuğa mı talip olsam vallahi öyle bir şeyim yok. Ben Erdoğan'ın o saraydan ayrıldığını göreyim. Ertesi gün ölsem de gam yemem. Sandıkta yenildiğini görmek istiyorum. Benim hayatta tek hayalim var geleceğe ilişkin. CHP Genel Başkanı olmak. Çok mutlu olurum. Ben bu partiyi çok iyi yönetirim" ifadelerini kullandı.
Gürsel Tekin ise önceki gün katıldığı bir yayında, "Soru şu: Sayın Genel Başkan cumhurbaşkanı adayı olursa, genel başkanlığı bırakırsa buna genel başkanlığa talip olur musun, elbette olurum, niçin olmayayım?" açıklamasında bulundu.
Her iki ihtimalde de genel başkan gerekecek!
Her iki isimde aslında şimdiden 10 ay sonra CHP'de yaşanacak liderlik tartışmalarının fitilini şimdiden ateşlemiş durumda. Zira, Haziran 2023 seçimleri CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu açısından en önemli yarış niteliğinde… Seçim kazanılırsa, Kılıçdaroğlu şimdiye kadar izlediği siyaset ve verdiği sözler gereği CHP Genel Başkanlığı koltuğunu bırakacak ve lider ihtiyacı ortaya çıkacak. Diğer bir ihtimalle de CHP'nin seçimi kaybetmesi halinde yıllardır ötelenen güçlü bir genel başkan ihtiyacı yeniden daha gür bir şekilde seslendirilmeye başlanacak.
Muharrem İnce'nin olmaması başka adayların olmadığı anlamına gelmez.
Demem o ki şimdiden CHP'de liderliktoto oyunu başlamış durumda…