Koç, "Bütün bu olayların temel sorumlusu aranıyorsa, aslında kim olduğunu hepimiz biliyoruz. Kimin Türkiye'yi ateş çemberine soktuğunu, temel sorumlu olduğunu milletimiz de biliyor" dedi.
CHP Sözcüsü Koç, partisinin MYK toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Haluk Koç'un açıklamaları özetle şöyle:
Demokrasimizi korumak zorundayız. Onların attıkları bombalara, kurdukları tuzaklara, döşedikleri mayınlara rağmen bu ülkeye huzur da barış da mutlaka gelecek, bunu da biz sağlayacağız.
Her zamankinden çok kararlıyız. Bu ülkeye özgürlük, adalet, barış, özetle bu ülkeye birinci sınıf demokrasi gelecek. Herkesin, kimin kafasında ne hesabı olursa olsun çok iyi bilmesini istiyoruz. Bu ülkede terörden medet umanlar, rantı sağlamaya çalışanlar var. Bu ülkede şehit sayısı arttıkça siyaset borsasında kendi hisselerinin yükseldiğini düşünenler var. Onlara da seslenmek istiyoruz. Sizler de asla amaçlarınıza ulaşamayacaksınız.
Sizlerin hepinizin kafanızda bir oyununuz varsa bu büyük milletin de bir ifanı var. İster inanın, ister inanmayın, kurduğunuz bütün tuzaklar çökecek. Bu millet, elbet konuşacak. Bugün gürleyenler, televizyon ekranlarında saçmalayanlar, küçük polemik hesaplarıyla siyasi rant hesabıyla televizyonda görüntü vermeye çalışan o küçük adamlar dersini alıp susacak.
'Sorumlunun kim olduğunu hepimiz biliyoruz'
Bütün bu olayların temel sorumlusu aranıyorsa, aslında kim olduğunu hepimiz biliyoruz. Kimin Türkiye'yi ateş çemberine soktuğunu, temel sorumlu olduğunu milletimiz de biliyor. Siyaseten de çok şey söylenebilir ancak biz yaşadıklarımıza büyük bir pencereden, açıdan bakmak zorundayız ve sorumluluğundayız.
Hepimizin siyaset sorumluluğuyla hareket etmemiz gereken günlerden geçtiğimizin farkında olması gerekiyor. Devlet ve siyaset kademelerindeki roller, pozisyonları, görevleri ne olursa olsun, kimse hırsları, yanlışları ve siyaseti felç eden davranışları üzerinden bugün yorum yapmak istemiyoruz.
Söylenecek çok söz var, bugün günü değil. Bu acı olayın üzerinden 24 saate yakın süre geçiyor, kaç şehit verdiğimizi resmi makamlardan öğrenemiyoruz. 13 yılda geldiğimiz nokta bu. Türkiye yönetilemiyor. Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın dünkü tutumları için söylenecek çok ağır ama çok ağır değerlendirmeler olmasına rağmen bugün siyasette polemik günü değil dedim. Türkiye'nin büyük çıkarları için fedakarca, sorumluluk içinde hareket etmemiz gerekiyor. Sorun belli, biz bu sorunun çözümüne katkı vermeye hazırız, defalarca söyledik.
Bütün sorunların çözümüne katkı sunmak için elimizden geleni yaptığımızı milletimiz biliyor. Türkiye'nin toplumsal barışının sağlanması için en sağlıklı tutumu benimseyen parti CHP olmuştur. CHP'nin o tarihteki sorumlu davranışları iktidar noktasındaki kimseler tarafından küçümsendi.
13 yıldır bu ülkeyi kimler yönetiyor? Hangi görüşmelerin hangi tutanağında var, devlet görevlerinin ağzından çıkan söz: Türkiye'nin neresine ne kadar patlayıcı koyduğunuzu biliyoruz.
'Dün gece bir gazetenin, bir iktidar milletvekilinin çığırtkanlığıyla organize şekilde basılması vahim bir olaydır'
Bu dönemde bölgedeki bazı şehirler adeta cephanelik durumuna getirildi. Mevcut Cumhurbaşkanı da bunu bildiğini açıkça itiraf etti. Türkiye'nin bazı kentleri silah deposuna dönüştürülürken, mayınlar döşenirken, tuzaklar kurulurken bu ülkeyi kim yönetiyordu? Bunu yüksek sesle sormak zorundayız. Bütün bunlara rağmen bu ülkede bir sorun varsa CHP'nin de çözüm için katkısı gerekiyorsa, bugün de vermeye hazırız. Hiçbir siyasi beklenti içinde değiliz. Bu sorunun çözüm bulması, akan kanın durması için her adımı atmaya hazırız. Herkesi bu dönemde siyaseten sağduyulu davranmaya davet etmek istiyoruz.
Örneğin dün gece bir gazetenin, bir iktidar milletvekilinin çığırtkanlığıyla organize şekilde basılması vahim bir olaydır. Bütün siyasi partilerin sorumlu davranması gerektiğini ifade ettim. Sayın Davutoğlu da bu sorumluluğunu yerine getirmek zorundadır. Görüntüler, söylemler ortada. Sosyal medyada çağrılar, davetler ortada. İktidar milletvekili yapıyor bu linç kampanyasını.
'Henüz sayısını bilemediğimiz tüm şehitlerimize...'
CHP dün olduğu gibi bugün en sıkıntılı günlerimizde de Türkiye'deki birliğimizin, bütünlüğümüzün güvencesidir. Kardeşliğimizi, barışı, demokrasiyi, özgürlüğü her türlü saldırıdan korumak zorundayız. Hep beraber bu ülkede mutlu ve özgür yaşayacağız, böyle bir Türkiye istiyoruz. Türkiye güçlü bir ülkedir, bu mesaj herkese. Türkiye büyük bir ülkedir, her sorunu çözebilecek kapasitesi vardır.
Türkiye iyi yönetilirse aşılamayacak sorunu yok. Her sorunu aşar, her hedefe ulaşabiliriz. Sözlerimi bitirirken henüz sayısını bilemediğimiz tüm şehitlerimize, daha önce kaybettiklerimize yüce Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerine, milletimize ve TSK'ya tekrar başsağlığı ve sabır dileklerimi iletmek istiyorum.
Soru&cevap
Sayın Başbakan'ın hain saldırıdan ne zaman haberdar olduğuna dair bir bilgi verdi Genelkurmay Başkanı? MHP çağrı yaptığı, “Şehit sayısını saklamayın” diye. Bu yönde bir rakam paylaşıldı mı?
Basında yabancı kaynaklı haber ajansları olmak üzere bir takım rakamlar dillendiriliyor. Resmi açıklamadaki ifadelerle açıklama yapacağız. Genelkurmay Başkanı'nı Sayın Kılıçdaroğlu aradı, başsağlığı diledi. Olayın saati, Başbakan ya da Cumhurbaşkanı'nın bu olayla bağlantılı eylemleri, söylemleri bugün bu basın toplantısının konusu olmamalı dedim. Sığ bir polemik yapma değil, sorumlu davranma günündeyiz.
HDP'nin Meclis'in olağanüstü toplanma çağrısı, siz bu yönde bir girişimde bulunacak mısınız?
MYK toplantısı ve istişarelerde gündemde olan bir konu. Toplantıya çağırdığımız zaman, seçim kararı alınmış, yürüyen bir süreçteyiz. O toplantının böyle bir sürece ne gibi bir katkısı olur o tartışılıyor. Nereye ne getirebileceği, ne katkısı olabileceği konuyla ilgili değerlendiriliyor.
Bölgeye CHP'nin bir heyet göndereceği yönünde kulis bilgileri var.
CHP zaten bölgede sıkıntı yaşanan ilçelerde değişik milletvekili gruplarıyla geniş bir çalışma yaptı. Dünkü olay açıkça adını koyalım, hain bir terör saldırısı. Bu süreçle ilgili CHP, yapılacak resmi açıklamalar çerçevesinde olayın boyutu net ortaya konduktan sonra gerekli çalışmalar yapılacak.
Seçimlere sadece 53 günlük bir süreç kaldı, erteleme yönünde bir karar bekliyor musunuz?
Siyasi açıklama çerçevemizi sağduyu ve siyasi sorumluluk noktasında özetlemeye çalıştım. Sadece bölgede değil, Türkiye'nin bütününde güvenliğin tartışmalı olacağını görüyoruz. Sağduyuyu sadece milletimize değil, her türlü siyasi kadroya da yapma ihtiyacı var. Kritik günlerden geçiyoruz, bir millet olmanın, her türlü fitneye, fesata, baskıya, bu olayları çıkarına kullanmak isteyen siyasi zevatlara karşı bu millet olgunluğu gösterecektir.
Gelişmeleri hep beraber görüyoruz. Bir anayasal süreç çalışıyor. Hepimizin beklentisi Türkiye'nin sağlıklı olarak bu süreci geçirmesi, şimdilik bu çerçevede kalayım.
Dağlıca Türkiye'nin hafızasında tazeliğini koruyan bir yer. Bu üçüncü saldırı, güvenlik zaafiyeti olduğunu düşünüyor musunuz, Genelkurmay bilgi paylaştı mı? Yas beklentisi var, ne diyorsunuz.
Ulusal yas konusuna gelince, 13 Temmuz'dan beri hemen hemen her gün yas içindeyiz. Bu olayın ağırlığına göre talep edilebilir.
Bu kadar ağır koşullardan geçtiğimiz günlerde siyasetçilerin sağduyulu davranması gerektiğini ifade ediyorum. Yetkili kişilerin görevi ne olursa olsun, takındıkları sorumsuz tavırlar, tahripkar açıklamalar, bütün bunları siyaseten eleştirmekten çok bu asil milletin vicdanına ahlakına bırakıyorum.