CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, erken seçim tartışmalarına ilişkin, "Kadrolarımızla, programımızla, Türkiye'nin bütün sonuçlarını çok iyi irdeleyen ve sonuçlar çıkaran bir partiyiz. Onun için bizim seçimin erken yapılması ya da zamanında yapılmasıyla ilgili bir kaygımız asla olmaz. Ama tabii iktidarın buradaki yaklaşımına bakmak lazım" dedi.
Bingöl, erken seçim iddialarını değerlendirirken, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
CHP'nin köklü bir parti olduğuna vurgu yapan Bingöl, "Biz 94 yıllık bir siyasi partiyiz. Bu tür seçimlere en hazırlıklı parti biziz. Kadrolarımızla, programımızla, Türkiye'nin bütün sonuçlarını çok iyi irdeleyen ve sonuçlar çıkaran bir partiyiz. Onun için bizim, seçimin erken yapılması ya da zamanında yapılmasıyla ilgili bir kaygımız asla olmaz. Ama tabii iktidarın buradaki yaklaşımına bakmak lazım." dedi.
"Biz yarın seçim kararı alınsa dahi son derece hazırlıklıyız" ifadesini kullanan Bingöl, bunun somut örneğinin ise 7 Haziran'da ortaya koydukları seçim bildirgesi olduğunu bildirdi.
Bu bildirgenin bir "başucu kitabı" niteliğinde olduğunu ve diğer siyasi partilerin de o bildirgeden faydalanarak, kendi seçim bildirgelerini ona göre düzenlemek zorunda kaldıklarını belirten Bingöl, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin bütün sorunlarının, dünya gündemi ile ilgili bütün konuların CHP tarafından değerlendirmeleri ve çözümleri vardır. Hiçbir sorun yok ki CHP o sorunla ilgilenmesin, bunları değerlendirmesin, oradan bir sonuç çıkarıp çözüm üretmesin. Bunun somut örnekleri var. Vatandaşlarımız hangi konuyla ilgili olursa olsun CHP'nin düşüncelerini öğrenmek istiyorsa internet sitemizde ya da hazırladığımız broşürlerde, materyallerde bunu göreceklerdir. O nedenle bizim erken seçim gibi bir kaygımız dün yoktu, bugün de yoktur. Ama iktidarın gerçek niyetini görmek lazım."
CUMHURBAŞKANI ADAYI KİM OLACAK?
Tekin Bingöl, CHP'nin 2019'da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri için açıklayacakları aday ve özellikleriyle ilgili değerlendirmeler yaptı.
Bingöl, "Henüz 3 Kasım 2019'da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi için isim telaffuz etmek ya da bir duruş açıklamanın erken olacağını düşünüyorum. Elbette her gelişme kendi içerisinde değerlendirilerek bir tavır alınır, süreç henüz çok erken" ifadesini kullandı.
Türkiye'de gündemin çok hızlı değiştiğini aktaran CHP Genel Başkan Yardımcısı Bingöl, şu görüşlere yer verdi:
"16 Nisan referandum sürecinde de, sonrasında da Türkiye'de çok geniş paydaşlar ortaya çıkmıştır, bu paydaşlar bir aradaki durumlarını hala muhafaza ediyorlar. 'Evet' oyu kullanan vatandaşlarımızın da giderek bu bileşenlere doğru yöneldiğini çok net görüyoruz. Türkiye'nin içinde bulunduğu sorunlar, parlamenter demokrasinin işlevsiz hale getirilmesi, iç tüzükte yapılan değişiklikler, bütün bunlar elbette vatandaşta olumsuz yansımalara yol açıyor. O açıdan 2019 seçimlerinde eminim ki tarafsız, parlamenter demokratik sistemi tümüyle hayata geçirecek bir sonuç söz konusu olacak."
Merkez sağda yeni bir parti kurma hazırlıkları olduğunu vurgulayan Tekin Bingöl, Meral Akşaner'in böyle bir girişimi olduğunu ve en son açıklamalarında ise ekim ayında partinin kuruluşunun tamamlanacağının ifade edildiğini aktardı.
Bingöl, "Tabii siyasetin nasıl şekilleneceğini şimdiden kestirmek güç. Kurulacak yeni partinin programı, kadroları ve ortaya koyacağı ilkesel duruşu, o partinin konumunu ortaya çıkaracaktır. Ancak özellikle milliyetçi, muhafazakar kesimde belli bir ilginin olduğunu görüyoruz" diye konuştu.
KILIÇDAROĞLU'NUN ALMAN DERGİ FOCUS'A VERDİĞİ RÖPORTAJ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Almanya'da yayın yapan Focus dergisine verdiği röportaja yönelik eleştirileri de değerlendiren Bingöl, "Bu eleştirilerin haklı bulunması asla söz konusu olamaz. Sayın Genel Başkanımızın Focus dergisine verdiği geniş bir röportaj var. Onun içinden sadece bir cümleyi alıp, o cümlenin birkaç kelimesine sığınarak yorum yapmak siyaseten doğru değil" ifadesini kullandı.
Bingöl, sonradan açıklanan tekzibin, bunun ne kadar yanlış olduğunu ortaya koyduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Türkiye'de bir adaletsizliğin, hukuksuzluğun olduğunu dünya alem biliyor. Genel Başkanın söylediği ilk değil. Birçok grup toplantısında bu yaşananlarla ilgili geniş açıklamalar yapmıştır Sayın Genel Başkanımız. Sanki Türkiye kapalı bir toplum mu ki yurt dışındaki yayın organları bütün o eski açıklamaları görmemiş, duymamış da ilk kez duyuyormuş gibi hemen onu alıp bir eleştiri odağına oturtmak yanlış. Sadece Türkiye'de bir adaletsizliğin, haksızlığın, özellikle bu KHK'ların yarattığı mağduriyetlerin ifade edildiği bir cümledir. Hiç kimse bizim Türkiye'nin ekonomisine, turizmine, gelişmesine zerre kadar olumsuz söylem ya da davranışta bulunacağımızı söyleyemez. Geçmişe dönüp baktıklarında Türkiye'de yaşanan olumsuzlukların karşısında her zaman Türkiye'nin itibarını koruyan, Türkiye'yi bütünleştiren, Türkiye'deki meselelerin kendi iç meselemiz olduğunu önümüze koyarak davrandığımız çok açık bir şekilde görülecektir."