CHP, Haydar Baş’la yarışıyor
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülhamit Gül seçim çalışmalarına Gaziantep’te son sürat devam ediyor. Gül, “CHP vaatleri ile AK Parti vizyonuyla değil de Haydar Baş’la yarışıyor” dedi.

Oluşturma Tarihi: 2015-05-12 16:41:15

Güncelleme Tarihi: 2015-05-12 16:41:15

Yeni Şafak'tan Yasemin Asan'ın haberine göre; AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Adayı Abdülhamit Gül'le birlikte Gaziantep'teki seçim çalışmalarına katıldık. Gül, ilk ilk iş olarak Gaziantep'teki esnafı ziyaret etti. Daha sonra da Organize Sanayi Bölgesi'nde işçilerle birlikte öğle yemeği yedi. Halkın talepleri dinleyen Gül, evlere de çat kapı ziyaretlerde bulundu. Gül, seçim çalışmalarını ve gündemdeki konuları Yeni Şafak'a değerlendirdi.

Gül'ün açıklamaları şöyle:

Türkiye 3 seçimlik bir maratonun son ayağında. Bu üç seçime Türkiye hangi atmosferde girdi?

Türkiye, 2002'den bu yana büyük bir atılım hamlesi içerisinde. Sessiz Devrim olarak adlandırdığımız bu süreçte Türkiye, yönlendirilen ve iç dengeleriyle oynanan bir ülke olmaktan çıkıp etkili bir güç olmaya doğru önemli hamleler gerçekleştirdi. 2013'ten itibaren bu dönüşümden rahatsız olanlar, özellikle de çözüm sürecini ve sonuçlarını kendi hesapları için tehlikeli bulanlar harekete geçti. Gezi olayları ve 17-25 Aralık kumpası bu Türkiye karşıtı hareketlerin neticesidir.
GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE YOLA DEVAM EDECEĞİZ
Peki, 7 Haziran seçimleri bu aşamada nasıl bir anlam taşıyor?
Türkiye bu seçimde iki seçeneği oylayacak. Seçeneklerden ilki, eski tarz siyaset tarzının bütün olumsuzlukları içeriyor. İstikrarsızlık, kör döğüşü ve çatışma eski tarz siyasetin en belirgin özellikleri. İkinci seçenek ise, 13 yıllık AK Parti iktidarının temsil ettiği Yeni Türkiye.

MİLLETİN BOŞ VAATLERE KARNI TOK

Seçime ilişkin öngörünüz nedir?

7 Haziran 2015 Pazar günü gerçekleşecek olan seçimlerde AK Parti'nin tek başına iktidarıyla güçlü bir şekilde yola devam edecek. Anketler ve sahada yaptığımız çalışmalar bunu gösteriyor.

Başta CHP ve HDP olmak üzere bütün siyasi partiler bu seçimde ağırlıklı olarak ekonomik ve sosyal politikalara yönelmiş görünüyorlar. Söylemde böylesi bir değişikliğe gitmelerini neye bağlamalıyız?

CHP uzun süre, Türkiye'nin değiştiğini fark edemediği için laiklik ve Atatürkçülük üzerinden gerginlik politikası güttü ve böylece başarılı olmayı umdu. Sonuç, onlar açısından hüsran; Türkiye açısından parlak oldu. Şimdi de Eski Türkiye'deki başka yöntemleri deniyorlar. Fakat hesap edemedikleri milletin boş vaatlere karnının tok olduğudur.


ÂYİNESİ İŞTİR KİŞİNİN LÂFA BAKILMAZ

CHP'nin seçim bildirgesinde çok sayıda ekonomik vaat var. Bu vaatleri ana hatlarıyla rasyonel ve ekonomik dengeler bakımından ciddi buldunuz mu?

CHP lideri Kılıçdaroğlu, kaynak sorulduğunda 'Benim adım Kemal, ben yaparım' derdi. Şimdi biraz mesafe kat ederek Türkiye'nin en iyi hesap uzmanlarından birisi olduğunu söylemeye başladı. Fakat 'âyinesi iştir kişinin, lâfa bakılmaz.' Biz, emekliye iki maaş ikramiye vaat eden Kılıçdaroğlu'nun SSK'nın başında olduğu dönemde bu kurumu nasıl bir sorun yumağına çevirdiğini de çok şükür biz de millet de hatırlıyor. Kimsenin bu vaatleri ciddiye aldığı yok. Onların hayal bile edemediğini AK Parti'nin 13 yılda gerçekleştirdiğini milletimiz biliyor. CHP vaatleri ile AK Parti vizyonuyla değil de Haydar Baş'ın vaatleriyle yarışıyor.

İBRETLE İZLİYORUZ

HDP'nin barajı geçmesi için yoğun bir çaba var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

HDP ne yazık ki bütün politikasını Tayyip Erdoğan ve AK Parti karşıtlığı üzerine kurdu. Sağlıksız ve Türkiye'nin gerçekleri ile bağdaşmayan bir taktik bu. Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin en kapsamlı sosyal projelerinden olan Çözüm Sürecini başlatmış ve bunun siyasi riskini üstlenmiş bir liderdir. Başbakanımız Ahmet Davutoğlu ise başbakan olduğu ilk günden itibaren Çözüm Süreci'ne sahiplenmiştir. Hasılı sürecin teminatı AK Parti'dir. Daha 10 yıl öncesine kadar Kürtlere verilecek hakları 'vatanı satmak' olarak görenlerle işbirliği yaparak Tayyip Erdoğan'a ve AK Parti'ye savaş açan Demirtaş'ı ibretle izliyoruz. Selahattin Demirtaş
ve HDP yöneticileri, Kürtlere tepeden bakan bir kısım seçkinciye değil, Kürtlere kulak vermeli.

HABERİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ