Engin Altay, Sinop'tan CHP milletvekili seçilen Barış Karadeniz'in Meclis'teki kayıt işlemleri sırasında kendisine eşlik etti. Karadeniz'e milletvekili rozetini de Altay taktı.
Kayıt işlemleri sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Altay, HDP milletvekillerinin bu süreçte mutlaka izleme komisyonu kurulması ve İmralı'ya gidişlerin yeniden başlaması yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine şunları kaydetti:
"O açıklamaya özel bir cevap vermeyeyim ama Türkiye'de belli şeylerin yürümesi gerekiyor. Türkiye'de seçim sonuçları belli mesajlar verdi. Bunlardan birisi de toplumun barış istediğine yönelik bir mesajdır. Barışın tesisi bu yeni dönem parlamentonun öncelikli, acil, birinci işidir. Ama hep söyledim, çözümün, barışın adresi ne Kandil'dir, ne İmralı'dır, ne dağdır, ne bayırdır. Çözümün adresi TBMM'dir. Birileri gidip Öcalan ile görüşür, eder ona bir şey demem. Ama çözüm aranıyorsa, çözüm 25. dönem parlamentosunda partilerin kendi aralarında yapacakları uzlaşma ile sağlanacaktır. Toplumun beklentisi de bellidir. Toplum çözüm istediğini çok açık bir şekilde gösterdi."
Toplumun, demokraside daralma, ekonomide kırılganlığın yarattığı tahribatın bir an evvel tek parti değil, birden çok parti marifetiyle giderilmesi gerektiği mesajını da verdiğini aktaran Altay, "25. Dönem Parlamentosu'nda bir değil, üç, beş ayrı model hükümet alternatifi var. Yani bu parlamentodan uzun vadeli, sağlam temelli bir hükümet çıkmaz düşüncesine katılmıyorum. Parlamentoda birden çok seçenek üretecek noktada tecelli etti sonuçlar" diye konuştu.
"GAYRİ RESMİ DÜZEYDE PARTİLER ARASI GÖRÜŞME, BENİM BİLDİĞİM YOK"
Uzun ömürlü, iş yapma kabiliyeti yüksek bir hükümetin kurulmasının Türkiye'nin menfaatine olacağının altını çizen Altay, şöyle devam etti:
"Ön şart, ön kabul meseleleri çok konuşuluyor. Bunlar koalisyon protokolü için masaya oturulduğunda protokolü yazarken konuşulacak işlerdir. Eğer siz masaya oturmadan, 'Benim şartım şu, bu' derseniz, bu olmaz. Partilerin belli anlayışları zaten kamuoyunda bilinen şeyler. Tabii ki toplum 17-25 Aralık ile ilgili bir hesap sorma arzusu içinde, yeni anayasa talep ediyor, çözüm istiyor, barış istiyor, demokrasinin daralan kanallarını istiyor. Bunlara ön şart deniyorsa, ön şartı seçmen ortaya koydu. Seçmenin ortaya koyduğu ön şartın dışında bir ön şart aramanın da çok anlamı olmaz. Seçmen AKP'yi niye iktidardan indirdi? 17-25 Aralık'tan hesap sorulmadığı için indirdi. Çözüm konusunda yol alınamadığı için indirdi. 2008'den beri kişi başına gelirde artış olmadığı için indirdi. Ön şart bunlar, bunları yaptığınız zaman mesele hallolmuş olur."
Engin Altay, bir gazetecinin "Gayri resmi düzeyde partiler arasında görüşme var mı?" sorusu üzerine, "Benim bildiğim yok. Ama iki ayrı siyasi partiden siyasetçi tesadüfen karşılaşsa bile 'Bunlar hükümet kuruyor' diye konuşulur. Bu çok normaldir" karşılığını verdi.