TIMETURK | HABER MERKEZİ
Partililerin bira içmesine destek vermesi, sonrasında Kılıçdaroğlu'nun çadırını basmak istediği iddiaları ile gündeme gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu'nun bir skandala daha imza attığı ve Adalet Kurultay'ında en ön sırada oturan Deniz Baykal'ı “Milletvekilleri arkada oturacak” diyerek oturduğu koltuktan kaldırdığı ortaya çıktı.
"SEN ARKAYA GEÇ"
Akşam'dan Ercan Öztürk'ün haberine göre Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun Ankara'dan İstanbul'a gerçekleştirdiği ‘Adalet' yürüyüşünün ardından Çanakkale'de yapılan kurultayda Çanakkale'de içki içilmesini savunup “içki günah değil sosyal aktivite” diyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu'nun ikinci bir skandala imza attığı ortay açıktı. Çalıştay için hazırlanan yerde ilk sırada oturan CHP'nin eski liderinin Deniz Baykal'ın yanına gelen Erdoğdu, “Burada MYK üyeleri oturacak. Milletvekilleri arka koltukta oturuyor. Sizin de arkada oturmanız gerekiyor” dedi. Baykal, herhangi bir cevap vermeden arka koltuğa oturdu. O sırada bazı isimler Erdoğdu'ya tepki gösterdi.
YURT YAZARI TEPKİ GÖSTERDİ: DENSİZ ve ŞAŞKIN
Çanakkale'de gerçekleşen protokol krizini Yurt Yazarı Süleyman Kılıç köşesine taşıyarak, isim vermeden Erdoğdu'yu hedef aldı. İşte Kılıç'ın o yazısından bir bölüm:
"İsminin başına milletvekili hatta MYK üyesi yazan bir ‘densiz ve şaşkın' kişinin, CHP'nin ikinci kurucu genel başkanı Deniz Baykal'a yönelik kaba tutumu bile görülmedi... İspiyonu meslek haline getirenlerin bir araba gölge hikâyesidir bu. Yoksa siyaset yapmayı MYK üyeliği ve belediye başkanlarına ‘sipariş verme sayanların' de hatırına değil bu..."
KILIÇDAROĞLU'NUN ÇADIRINI BASMAK İSTEMİŞTİ
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, katıldığı televizyon programından sonra alkol alarak gece saat 02.00'de Adalet Kurultayı'nın yapıldığı alanda bulunan Kılıçdaroğlu ile görüşmek istemişti. Erdoğdu'yu güvenlik görevlileri durdurmuş, Erdoğdu ise silahını gösterip güvenlik görevlisini dövmüştü.
Konu ile ilgili açıklama yapan Aykut Erdoğdu olayın doğru olmadığını belirterek “Bizim örgütten birini, o kapıdaki görevlilerden bir tanesi dövdü. Kapı dediğim; dış kapı, Genel Başkanın çadırıyla ilgisi yok. Benim karıştığım bir şey yok. Ben kavga sonrası gittim. O saldıran çocuğu kamptan gönderdik. Olay bu. Genel Başkanın çadırı yok, bilmem neyi yok, yani iki kişinin kavgası var, bizim örgütten bir çocuk dövüldü, biz de şey olmasın diye, hatta şikayetçi bile olmadık” söylemişti.