CHP'li Öztürk Yılmaz: Bölgede savaş istemiyoruz
CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, 'Biz tabi ki bölgemizde savaşın olmasını asla istemeyiz. Ama Barzani'nin sorumsuz adımına karşı da sessiz kalınmaması gerekir' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2017-09-25 16:23:35

Güncelleme Tarihi: 2017-09-25 16:23:35


TBMM'de bir basın toplantısı düzenleyen Öztürk Yılmaz, "Irak'ta yapılan referandum uluslararası hukuka, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına, Irak Anayasasına ve Bölgesel Kürt Yönetimi İç Anayasasına aykırı olan Irak'ın toprak bütünlüğünü parçalamaya yönelik bu adımı gayri meşru görüyoruz ve sonucu tanımayacağız. Biz Irak Merkezi Yönetimi, İran ile daha yakın bir iş birliği içinde, bundan sonra ortak adımlar atılması gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu

"ELBETTE BÖLGEDE SAVAŞIN OLMAMASI GEREKİR"

"Bakanlar Kurulundan içeriği net olmayan açıklama yapıldı" diyen Yılmaz, "Biz tabi ki bölgemizde savaşın olmasını asla istemeyiz. Ama Barzani'nin sorumsuz adımına karşı da sessiz kalınmaması gerekir. Elbette bölgede savaşın olmaması gerekir. Elbette bu seçeneğin düşünülmemesi gerekir. Diğer adımlar konusunda ne adımlar atılacağı belli değil. Türkiye bir devlettir, bu coğrafyanın hakimidir. Kimse kendi çıkarlarını, ulusal güvenliğimiz açısından ülkenin çıkarları önüne koyamaz" dedi.

ALMANYA'DAKİ SEÇİMLER

Almanya seçimlerine ilişkin soruya Yılmaz, "Almanya'da Türkiye aleyhtarlığı puan getirmedi. Merkel'e puan getirmedi. Altmış yıldır ilk defa aşırı sağcı bir parti Parlamento'ya girdi ve önemli bir sandalye sayısı elde etti. Avrupa'da popülizm artmakta, popülizm Avrupa'nın demokrasisi ve orada yaşayan yabancıları tehdit etmektedir. Bunun engellenmesini sağlayacak, aklı başında bir lider mevcut değildir. İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkması, Fransa'daki yeni yönetimin hala kendi iç sorunlarıyla uğraşması, Almanya'da siyasetin parçalanması ve radikalleşmesi, Polonya ve Macaristan'da Avrupa Birliği'nin gidişatına aykırı anti-demokratik adımların atılması, Avrupa'daki popülizmin Avrupa'nın değerlerini yok edeceğine ilişkin emarelerdir ve biz bundan kaygı duyuyoruz. Biz Almanya ile seçim öncesi gerilen ilişkilerin, seçim atmosferinden söylenen sözlerin unutulmasını, Türkiye'nin Avrupa Birliği sürecinin Türkiye'ye karşı şantaj olarak kullanılmamasını istiyoruz. 2018 Mart ayı kritiktir. Çünkü, Avrupa Komisyonu'nun değerlendirmesi akabinde yayınlanacak rapor, konseyin bu konuda alabileceği kararlar Türkiye'yi geri dönülmez bir noktaya getirecektir" ifadelerini kullandı.