Başbakan Ahmet Davutoğlu, İstanbul Swiss Otel'de düzenlenecek Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Genel Kurulu Toplantısı'nda yaptığı konuşmada önemli açıklamalarda bulundu.
Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları;
DEİK'in tüm mensuplarına teşekkür ediyorum. Yeni bir dönemin başındayız. Aşkla heyecanla yeniden, ve daha çok güçlenmiş olarak vatandaşımızın hizmetindeyiz.
Biz hesap verme makamındayız, milletimiz ize hesabı takdir etme makamında. Ama biz bu hesabı bir tek Allah'a ve milletimize veririz.
Buradan bir müjde de vermek istiyorum. Çipras'la yaptığımız görüşmede bundan sonraki yüksek düzeyli toplantımızı İzmir'de yapmaya karar verdik. Ve THY de İzmir-Atina'ya ilk seferini gerçekleştirecek.
1 Kasım'da dünyanın her tarafından o kadar tebrik geldi ki tahayyül edemezsiniz. Ama en önemlisi bir Suriyeli lider, 'Bugün Türk kardeşlerimiz oylarını elleriyle sandığa attı, biz ise ellerimizde Rabbimize dönüp dualarımızla oy kullandık' dedi.
PUTİN 1 AY ÖNCE AYNI ŞEYLERİ NEDEN SÖYLEMEDİ?
Sayın Putin'in iki gün önce tekrar bir devlet adamına yakılşmayacak şekilde Türkiye'ye saldırmasını doğru bulmuyorum. Sayın Putin 1 ay önce bizim bir Müslüman ülke olduğumuzu bilmiyor muydu? Eğer Türkiye DAEŞ'le işbirliği yaptıysa niye o zaman konuşmadı. Açık ki Türkiye hiçbir terör örgütü ile işbirliği yapmadı yapmayacak. Ama biz kimlerin de DAEŞ ve PKK gibi örgütlerle temas halinde olduğunu biliyoruz.
RUSYA İLE GÖRÜŞÜRÜZ, ANCAK BİZE BİR ŞEY DİKTE EDEMEZSİNİZ
Yaşananlara ilişikin belgelerimizi ortaya koyduk ve uluslararası zeminde haklılığımız kabul edildi. Olayda tartışmaya açık bir şey yoktur. Rusya'nın nezaketsiz suçlamalarına maruz kalıyoruz. Biz her şeye rağmen sağduyu ile hareket ettik. Rusya ile görüşmeye her türlü firik alışverişinde bulunmaya hazırız, ancak bize bir şey dikte etmesine asla izin vermeyiz. Ülkemizin sınır güvenliği konusunda angajman kuralları bellidir, kimse bizden tavizkâr olmamızı beklemesin. Rusya kendi çapında yaptırımlar uyguluyor, biz bunları büyük devlet anlayışına uygun görmüyoruz. Türkiye bu tür yaptırımlarla baskılarla zora düşecek bir ülke değil. Rusya yaptırımları yüzünden zor duruma düşen firmalar kurumlar için tedbirlerimizi alıyoruz.
Önümüzdeki dönemde Ukrayna'ya ziyaret yapmayı düşünüyoruz. Kırım Tatarları'nın esenlik ve refahı Ukrana ile ilişkilerimizin en önemli ölçeğidir. Rusya'nın Kırım işgalini tanımadık tanımayacağız.
TÜRKİYE'NİN IRAK POLİTİKASI DEĞİŞMEYECEKTİR
Biz Irak makamlarının talepleri doğrultusunda Peşmerge ve Musullulara eğitim sağlıyoruz Bu destek Musul kurtarılıncaya kadar devam edecektir. Nitekim DAEŞ'in eğitim kampına gerçekleştirdiği saldırılar bu konudaki haklılığımızı tüm dünyaya göstermiştir. Dostum Sayın İbadi olmak üzere yine Irak hükümetine söylüyorum herkes terk etse Türkiye yine bölgeyi korumaya politikasını değiştirmeyecektir.
BM'de Suriye tasarısı kabul edildi. Suriye'ye Türkiye'deki 2 milyon Suriyeli, 'artık ülkemize rahatça dönebiliriz' dediği zaman sorun çözülmüş olur. Ancak Esed oradayken oradaki sorun çözülmez. Karar Suriye halkını Esed'in zulmünden koruyacak gerçekçi bir perspektif sunmamaktadır.
CHP'Lİ VEKİLİN YAPTIĞI İHANETTİR
CHP'li bir vekilin Türkiye hakkında söylediği sözler herkesi üzdü. Kendi partisine oy verenleri de eminim üzmüştür. Ülkesi bir ülkeyle savaşa girse, o düşman ülke saflarında savaşacağını söyleyen birisini hala partisinde tutan CHP'den özür gelmiş değil. Rus kanalında 2013 yılında DAEŞ'e sarin gazı satıtğını iddia etti. Bu alçakça bir iftiradır. Hele bugünlerde söylemesi bir ihanettir. Türkiye hiçbir zaman kitle imha silahları üretmemiştir, bırakın aracı olmayı izin bile vermemiştir. Bu nasıl bir vatan bu nasıl bir millet düşmanlığı. Önümüzdeki günlerle Sayın Kılıçdaroğlu ile bir araya geleceğiz, bu söylemlerde etik bir temelde buluşmayı teklif edeceğim. Kılıçdaroğlu bırakın vekil hakkında soruşturma açmayı, sıvazladı ve neredeyse haklı olduğunu ima etti.
Bu bize tarihi bir olayı hatırlatıyor. Enver Paşa Edirne'yi ele geçirmek için harekete geçince zamanın muhalefeti, 'Edirne'ye Ender gireceğine Bulgar girsin' demişti.
HDP'NİN YAPTIĞININ SİYASET İLE NE ALAKASI VAR?
HDP halka baskı yapan, okulları camileri yakan terör örgütünün sözcülüğünü yapıyor. HDP'nin tavrı Türkiye'nin geleceği bakımından utanç vericidir.
Cizre'de Silopi'de Nusaybin'de Sur'da yaşayan vatandaşlarımızın hayatını tümüyle karartırcasına hendekler kazmanın, barikatlar kurmanın, mayın döşemenin Allah aşkına siyaset ile ne alakası olabilir. Bunların tek hedefi var, Türkiye'nin yurt dışındaki görüntüsünü bozmak.
23 Temmuz'da operasyon başlatıldığında çok net bir talimat vermiştik, 'Türkiye'nin dağları, ovaları, şehirleri temizlenene kadar bu operasyon devam edecektir.'