'Cizre'ye Kobani aşısı yapılmak istendi'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümete yönelik sert eleştiriler yaptı.

Oluşturma Tarihi: 2015-09-15 15:02:26

Güncelleme Tarihi: 2015-09-15 15:02:26

İşte Bahçeli'nin açıklamaları:

Bir vincin hacı adaylarının üzerine devrilmesi sonucunda 107 kişinin vefat ettiği açıklanmıştır. Bizleri derinden üzen kazada 8 vatandaşımızın hayatını kaybettiği anlaşılmaktadır. Hayatlarını kaybeden din kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyorum. Ayrıca İsrail'in Mescid-i Aksa'ya düzenlediği saldırılarını kınadığımı belirtmek istiyorum.

Bugün karmaşık olayların çekim ve tesir alanındayız. Bugün milli birlik ve bütünlüğümüzün iç ve dış faaliyetlerle çevrelendiği, alacakaranlık bir dönemdeyiz. Artık inandırıcılığı buharlaşmış mesajlara yer ve ihtiyaç yoktur. Klişelerle sloganlarla şablon ve fuzuli ifadelerle gidilecek bir yer olmadığı gibi vakit kaybına da tahammül kalmamıştır. Türkiye'nin toplumsal huzuru baltalanmaktadır.

Dayanak ve kaynağı belli olan terörizm illeti milli varlığımız üzerinde oynanan oyunlar tertip etmekte, operasyonlar düzenlemektedir. Hükümet ise buna teşne olmakla kalmayıp meselenin vahametini anlamakta anormal zorluklar çekmektedir. PKK kurtarılmış bölge peşine düşmüşken, hükümet buna omuz vermiş, ön açmıştır. Cizre, Yüksekova, Nusaybin gibi ilçelerimizde yıllarına ağır ihmaliyle kanton teşebbüsü görürken hükümet uyumuş veya önemsememiştir. PKK hendekler kazıp, haraca bağlarken hükümet vizyonsuzluğun gayri milli tutumun kurbanı olmuştıur.

CİZRE'YE KOBANİ AŞISI YAPMAK İSTEDİ

Şahsıma provokatör küstahlığını gösteren yıkım ele başısı, hainliğin dibini boylarken PKK günden güne güç kazanmış, Cizre'ye de Kobani aşısı yapmak istemiştir. PKK beslemelerine, imzacı sözde aydınlara gün doğmuştur. Şehitlerin kanı, adı sanı yakınen bilinen yıkım kadrolarının eline bulaşmıştır. Erdoğan ve İmralı canisinin, terfi ettirip PKK'ya armağan ettiği ne kadar isim varsa, dahil oldukları melanet kadrosuyla tarihe kara bir leke olarak geçeceklerdir.

KONGREYLE ZİNCİRLENEN DAVUTOĞLU...

Kongreyle zincirlenen, acınacak duruma düşen Davutoğlu, müfteriliğe yenilerini katarken tavsiyemiz aynaya bakması ve gerekli tedbiri bizzat almasıdır. Partimizi hayırcı göstermeye çalışması kendisine yaramayacaktır. Kendi Merkez Karar Yönetme Kurulu listesini tanzim edemeyen birinin bize kuru sıkı atması beyhude bir çırpınıştır. Davutoğlu ve arkasında duran efendisi sayesinde ülkemiz iktidarsızlığın elindedir. Bu sayede ortaya çıkan istikrarsızlık sarmalı vatanımızı çevrelemiştir. Koalisyon kurulmasına yanaşmayan, PKK'nın 10 maddesini bizim dört ilkemize tercih eden siyasi şarlatanların millete yalan söylemesi tutmayacaktır.

AKP İLE PKK ARASINDA FARK KALMAMIŞTIR

Brüksel'den Oslo'ya kadar ana aktör olan AKP, PKK ve HDP'nin BOP'un ara istasyonları olduğu iyice belirginleşmiştir. Dolmabahçe'de söz kesen bölücülük ortaklarının birbirlerini suçlaması yalnızca dönemsel bir kurnazlığın neticesidir. Yoksa AKP ile PKK arasında bir fark kalmamıştır. Hükümet kurulmasının önüne geçenler, bugünkü kabus günlerinin bir numaralı faili olacaktır.

ARINÇ'IN KOALİSYONUN ENGELLENMESİNİ KENDİ PARTİSİNE FATURALANDIRMASI İBRETLİK BİR İTİRAF

Kaldı ki Bülent Arınç'ın koalisyon hükümeti teşkilinin engellenmesini kendi partisine faturalandırması ibretlik bir itiraftır. Her şey ortadadır. AKP'nin sahtekarlıkları kaymış, tüm boyutlarıyla düze çıkmıştır. Bir zamanlar uyarılarımızı kötümserlik şeklinde yorumlayanlar şimdilerde bizimle aynı çizgiye gelmişlerdir. Bugün teker teker çıkması bir kehanetin değil millet ve tarih şuuruna sahip olmanın üzücü de olması mükafatıdır.

PANDORA'NIN KUTUSU AÇILDI

Biz olacakları isabetle teşhis ettik ve 'AKP'yi doğru yolda değilsin' sözleriyle eleştirdik. Türklük ve Türkiye düşmanlarına kulağını kaptıran bu zihniyet, ne tesadüftür ki samimiyetle bile dinlemedi. Nitekim saklamaya imkan yoktur. Yaşadıklarımız son 13 yılın bakiyesidir. Pandora'nın kutusu açılmış, içinden cüsse kazanmış ihanet çıkmıştır.

127 ŞEHİDİMİZİN KANI AKP'NİN ALNINA YAPIŞMIŞTIR
7 Haziran'dan bu yana, 71'i asker, 53'ü polis, 3'ü de korucu olmak üzere 127 şehidimizin kanı AKP'nin alnına yapışmıştır. RECEP TAYYİP ERDOĞAN, Türk devletinin sinir uçlarıyla oynadıkça milli mukavemetin bir duvarı çökmüştür.

AKP'NİN KİRALIK CİNAYET ÖRGÜTÜ PKK'DAN MEDET UMMASI FELAKETLERİN KAPISINI ARALAMIŞTIR

AKP'nin, kiralık cinayet örgütü olan PKK'dan medet umması, Türkiye'yi peşkeş çekmesi felaketlerin kapısını aralamıştır. İktidarın hiçbir ön görüsü gerçekleşmemiştir. Erdoğan ve fason Başbakan'ın hiçbir sözü adresini bulmamıştır. AKP isimli şer ve çıkar ittifakı, buna itirazlarımıza rağmen Türkiye'yi terörün harman yerinde saman gibi savrulmuştur. Türkiye çakılmayla son bulacak keskin bir inişe geçmiştir.

ÜLKEMİZ MEÇHULE SÜRÜKLENEN METRUK BİR TEKNEYE DÖNMÜŞTÜR

Türkiye milletlerle rekabetinde yenilenler kümesine düşmenin sınır hattına gerilemiştir. AKP'nin 13 yıllık iktidar süresinde her biri bir asra sığmayacak kadar önemli hadiselerle karşılaşılmıştır. Ülkemiz meçhule sürüklenen metruk bir tekneye dönmüştür. Türkiye dev uykudan uyandı yalanlarına bel bağlayanlar, ihanete muhafızlık yapmıştır. Sessiz devrim, büyük dönüşüm, onlar konuşur AKP yapar ezberleri, bozgunun şifreleri olarak sivrilmiştir. Türkiye din tacirlerinin elinde adeta uyuşturulmuştur.

AKP TARAFINDAN İFTİRA VE KÜFÜR YAĞMURUNA TUTULDU

Milletimizin direnç noktaları, devletin dayandığı temel ilkeler AKP tarafından iftira ve küfür yağmuruna tutulmuştur. AKP'nin hevesle içinde yer aldığı birleşik husumet ve hakaret cephesi, Türkiye'yi linç ve işkenceye tabi tutmuştur.

TÜRKİYE'YE DİZ ÇÖKTÜRMEK İSTEYENLER AKP'NİN ARKASINA GİRMİŞTİR

Türkiye'ye diz çöktürmek isteyen ne kadar hain mihrak varsa AKP'nin arkasına girmiştir. Ne acı ki murdar iştahların ardı arkası kesilmemektedir. Türk milleti etnik liflerine, etnik moleküllere ayrılmanın son aşamasına getirilmiştir. Türkiye'nin beyni hükmü şahsiyeti öldürücü darbelere maruz kalmıştır. Olan bitenler kahredicidir.

HARAM VE İHANET KADROLARI TÜRKİYE'Yİ PKK'NIN NİŞANGAHI OLARAK SEÇMİŞLERDİR

Haram ve ihanet kadroları Türkiye'yi PKK'nın nişangahı olarak seçmişlerdir. Erdoğan'ın demokratik açılım adını verdiği yıkım, çözüm süreci olarak ilan ettiği ihanet süreci, en sonunda iç savaş şartlarını doğurmuştur. Recep Tayyip Erdoğan 27 Nisan 2013'de ne diyordu: "Şu anda biten, şu anda sona eren sadece 30 yıllık terör değil. çok daha uzun yıllara yayılmış sorunlar manzumesidir"