Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Camiler ve Din Görevlileri Haftası dolayısıyla din görevlileri ile bir araya geldi. Erdoğan, Batman'da şehit düşen 7 askerimizin kanının yerde kalmayacağını vurgulayarak "Terörle mücadelemizi hiç aksatmadan kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu olaylar bizim hırsımızı da özellikle düşmanımıza karşı olan kinimizi de artırmaktadır." dedi.
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
"ŞEHİTLERİMİZİN KANLARINI YERDE BIRAKMAYACAĞIZ"
Bugün Batman'da 7 askerimizin şehadetini anmadan geçemeyeceğim. Bu 7 şehidimizin ruhları için birer Fatiha okuyalım. Aynı zamanda tüm şehitlerimiz için. Bu mücadeleyi hiç aksatmadan kararlılıkla sürdürüyoruz sürdüreceğiz. Terörle mücadelemizi hiç aksatmadan kararlılıkla sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Şehitlerimizin, gazilerimizin kanlarını yerde bırakmayacağız. Bu olaylar bizim hırsımızı da özellikle düşmanımıza karşı olan kinimizi de daha da fazlasıyla artırmaktadır. Bunu da bilmelerini tekrar hatırlatıyorum.
"ALMANLAR CAMİMİZİ YOĞUN ŞEKİLDE ZİYARET EDİYORLAR"
15 Temmuz gecesi okudukları salalarla darbeye karşı halkımızı çağıran tüm din görevlilerime şükranlarımı sunuyorum. Köln'de camimizi açtık. Almanlar bu camimizi yoğun şekilde ziyaret ediyorlar. Gerçekten bu ziyaretten memnun oldum. Temenni ederim ki, birçoklarının da hidayetine vesile olur. Eser müessiri ile zengindir. O ilin Valisi, Belediye Başkanı'na da gelmiş, geçmiş hepsine teşekkür ediyorum.
"HALKIN EN SEVDİĞİ KİŞİLER İMAM VE MUHTARLARDI, BAĞLAR NEDEN KOPTU"
140 bin kişilik ordunun olduğu yerde neden istediğimiz neticeyi alamıyoruz? Kendimize sormamız lazım. Halkın en sevdiği kişiler imam ve muhtarlardı. Bağlar neden koptu? Bu bağları yeniden tesis edemez miyiz?140 bin kişilik bu ordu ülkemizin çehresini değiştirmelidir. Siz gönüllerin fatihi olmalısınız. Cuma hutbelerimizde günde 5 vakit namazlarımızda düşünmemiz lazım acaba arkamda niye cemaat yok? Bunların üzerinde düşünmemiz lazım.''
"KADINLARIMIZA CAMİLERİN KAPISININ AÇIK OLMASI LAZIM"
"Köln'deki konuşmamda kadınlarımıza camilerin kapısının açık olması gerektiğimi söyledim. Bir hanımefendi bu konudan çok mutlu olduğunu söyledi. Beni ve arkadaşımı Kayseri'de camiye sokmadılar, biz de kapının dışında namazımızı kıldık dedi. Camilere kadınlar giremez diye bir ayet mi var? Ben ne okudum, ne gördüm, ne biliyorum. Artık bu yanlış tabuların yıkılması lazım. Bunu başta Diyanet İşleri Başkanı'nın yürütmesi lazım. Bunları aşacağız. Garip şeylerle karşı karşıya kaldık. Bir Diyanet İşleri Başkan Yardımcımız kadınsa bunları aştık demektir."
Hanımlarımızın ve çocuklarımızın ayaklarını camilerimize alıştıracağız. Çirkin gelenekleri İslam diye gösterenler var. Biz konuşmazsak, diğerleri konuşuyor,meydan onlara kalıyor. Yanlışım var ise beni de uyarın."
"BAŞÖRTÜSÜ TAKTIĞI İÇİN EVLATLARIMIZIN GERİ ÇEVRİLDİĞİNİ GÖRDÜK"
Bu ülke baskıların dayanılmaz boyutlara ulaştığı zor dönemleri de unutmamıştır. İmam Hatip okullarının kapısına kilit vurulduğu zamanlara şahit olduk. Başörtüsü taktığı için evlatlarımızın geri çevrildiğini gördük. Milletin inancının bizzat bu ülkenin kimi idarecileri tarafından irtica sayıldığı günleri yaşadık. Güçlü bir iktidar partisi olmamıza rağmen kapatılma ile karşı karşıya kaldık. Gerekçesi neydi? İrtica. Gazi Mustafa Kemali'n de istismar edildiği dönemleri yaşadık. Yapanlar kim? Ana muhalefetin menşeinde olanlar.
Nasıl kökleri ile irtibatı kopan bir ağacın ayakta kalması mümkün değilse, din, ahlak, bilim ve adalet bizi ayakta tutan 4 taşıyıcı sütundur. Medeniyet değerleriyle bağı kopan bir milletin ayakta durması imkansızdır. Böyle bir toplumun varlığını sürdürmesi imkansızdır. Biz Avrupa'dan, Afrika'ya kadar cenk meydanlarını Allah Allah nidaları ile inletmiş bir milletiz. En zor zamanlar bile ezanımıza, mukaddes kitabımıza sahip çıktık.
GENÇLERİMİZİN AYAKLARI GÜN GEÇTİKÇE CAMİLERDEN ÇEKİLİYOR
Yeni iletişim araçlarının gündelik hayatımızın merkezine oturduğu bir garip dönemin içindeyiz. Modernleşme dini hassasiyetlerimizin örselenmesine sebep oluyor. Gençlerimizin ayakları gün geçtikçe camilerden çekiliyor. Şayet gençler yaşadıkları savrulmaların çözümlerini camilerde değil başka yerlerde arıyorlarsa ortada yanlış giden bir şeyler vardır. Camiler ilim merkezleridir. Anadolu'da en küçük köylerde dahi cami bulunur. Camiler Yüce Rabbimizin yer yüzündeki tecellisidir. FETÖ ve DEAŞ manevi boşlukların ilgili kurumlar tarafından doldurulmaması nedeniyle ülkemize sirayet etmiştir.