Cumhurbaşkanı Erdoğan, kaymakamlara net uyarılarda bulundu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kaymakamlarla ilgili kendilerine gelen şikayetlere değinerek, 'Haklı şikayetleri tespit edersek gereğini yapmaktan da asla çekinmeyiz' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2018-01-10 16:46:38

Güncelleme Tarihi: 2018-01-10 16:46:38


Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Adalet Şurası' programının ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde vali yardımcıları ve kaymakamlarla bir araya geldi. Merkezi yönetim idarecilerinin sistem içinde vatandaşların adeta kılcal damarlarına kadar girmesi gerektiğini belirten Erdoğan, "Bu merkezi yönetimin idarecilerinin olayı bu şekilde ele alması şüphesiz ki bizi çok daha güçlü kılacaktır. Tabii ben kaymakamlarımızın tüm köylerimizi bir değil birkaç defa dolaştıklarına, oralarda yaşayan insanların sıkıntılarını, hizmetlerdeki aksaklıkları bizzat yerinde tespit ettiklerine inanıyorum. Unutmayınız her kaymakam ilçesinde devletin en üst yönetici olarak bizim gören gözümüz, dinleyen kulağımız, konuşan dilimiz, uzanan elimizdir. Açık konuşmak gerekirse ülkemizde devletle vatandaş ilişkileri her zaman bugünkü gibi sıcak olmamıştır. Bilhassa tek parti döneminde ve daha sonra onun kalıntısı maiyetindeki yıllarda ceberrut devlet anlayışı yüzünden vatandaşımız adeta yaka silkmiştir" dedi.

"BU BENİM BU GÖREVLERE GELMEDEN ÖNCEKİ BİR HAYALİMDİ"

Ayağındaki çarığı, giydiği şalvarı, başındaki kasketi yüzünden Ankara Kızılay'a sokulmayan Aşık Veysel'in hikayesinin ibretlik olduğunun altını çizen Erdoğan, "Vatandaşının refahını yükseltmek yerine, onu gözden ırak tutmaya çalışan bir yönetim anlayışını asla kabul etmedik, etmeyeceğiz" dedi.

Yapılan reformların amacının vatandaşa dayatılan kötü hayat şartlarını ortadan kaldırmak olduğunu kaydeden Erdoğan, "Şehir hastanelerini kurmamızın asıl gayesi işte budur. Bu benim bu görevlere gelmeden önceki bir hayalimdi, Allah'a hamdolsun artık uygulamaya geçti. 4 tanesi şuanda halkıma hizmet veriyor" diye konuştu.

"AMA HAKLI ŞİKAYETLERİ TESPİT EDERSEK GEREĞİNİ YAPMAKTAN ÇEKİNMEYİZ"

"Eğer Türkiye 3 bin 500 dolar kişi başına milli gelirden 11 bin dolar kişi başına milli gelire ulaşmışsa, eğitim düzeyi bu kadar yükselmişse artık burada devletle vatandaşın ilişkisinin eski düzende yürümesi mümkün değildir. Böyle bir yanlış yapan olursa karşısında önce bizi bulur" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kaymakamların bu konuda azami dikkat gösterdiklerini bildiğini ifade ederek yine de vatandaşlardan şikayet aldığının altını çizdi. Erdoğan, "Her şikayet doğru ve haklı olacak diye bir şey elbette yok. Ama haklı şikayetleri tespit edersek gereğini yapmaktan çekinmeyiz" şeklinde konuştu.

"KAYMAKAMIMIZIN EMRİ ALTINDA ÇALIŞANLARDAN DAHA DÜŞÜK MAAŞ ALMASI KABUL EDİLEMEZ"

Konuşmasında bir özeleştiride bulunan cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçmiş dönemlerde olduğu gibi bizim hükümetlerimiz döneminde de maalesef kulisi, lobisi güçlü olan. Sesi çok çıkan kesimlerin ilave bir takım haklar aldığı, diğerlerinin bundan mahrum kaldığı olmuştur. Kaymakamlarımızın da bu bakımdan bir mahzunlukları olduğunu biliyorum. Hiçbir kaymakamımızın emri altında çalışanlardan daha düşük maaş alması kabul edilebilir bir durum değildir. Bu konuda bir çalışma yapılarak tüm meslek grupları açısından hakkaniyete dayalı bir ücret dengesinin en geç 2019 yılında kurulacağına inanıyorum" ifadelerini kullandı.

"TELEFON KAPALI OLMAYACAK"

Bakan, belediye başkanı düzeyindeki idarecilerin mesai mefhumu olmadığını belirten Erdoğan, "Benim de olmaz. Biz full mesai. Bir de telefon kapalı olmayacak. Ne zaman telefon açılırsa, vali yardımcılarımızın da kaymakamların da telefona cevap vermesi lazım. Bu gece saat 01.30, ben bir Genel Başkan Yardımcımı aradım, bir konuyu öğrenmem gerekiyordu, '01.30'da da olur mu?' 01.30 eğer ben ayaktaysam o da ayakta olsun. Sağ olsun sorunumu onunla görüştükten sonra çözmüş olduk. Günün her saati, haftanın 7 günü, yılın 365 günü hizmete hazır olmak durumundayız. Biz bu ülkeyi ayağa kaldıracağız. Bu ülke 2023'te Allah'ın izni ile ilk 20'nin içine değil, artık ilk 10'un içine girecektir. Mesela birisi çıkmış diyor ki, 'kamyon şoförlerine sorun yolların durumunu' diyor, eline diline dursun. 20 sene önce bu yollarda acaba kamyonlar rahat hareket edebiliyor muydu? Şimdi otobüslerde, kamyonlarda bu yollarda, duble yollardan tutunuz, otobanlara varana kadar rahat rahat yolculuğunu yapabiliyor. Bu yollarda bir yerlere gidip gelmemiş olsak bu yalancının yalanına biz de aldanacağız. Cumhuriyet tarihinde 6 bin 100 kilometre yol yapıldı bu ülkede. Biz şu 15 seneye 19 bin kilometre yol sığdırdık" açıklamasında bulundu.

"EĞER HİZMET EDİYORSANIZ ONLARA DÜŞMANSINIZ"

Doğu ve Güneydoğu'daki bazı belediyelerin çalışmadıklarını, devletten aldıkları imkanları dağa gönderdiklerini söyleyen Erdoğan, "Kaymakamlar olarak, belediye çalışmıyor, özellikle malum belediyeleri biliyorsunuz, bunlar çalışmadılar, devletten aldıkları bütün imkanları dağa gönderdiler. Şimdi kayyum olarak atanan kaymakam, vali kardeşlerimiz oralarda alt yapı ile üst yapı ile adeta oraları ayağa kaldırma hareketini başlattılar. Fatih kardeşimiz de öyle değil miydi? Oralarda yolu, altyapısı ile beraber bölgenin çocukları ile hemhal olmuştu. Onlar kıymet bilir mi? Yok canım, onlarda öyle bir şey var mı? Onların kitabında insana saygı diye bir şey yok, hizmete saygı diye bir şey yok. Eğer hizmet ediyorsanız onlara düşmansınız. Onlara hizmet yapmayacaksınız, kendi halinde bırakacaksınız, ama biz sizi kendi halinize bırakmayacağız. Bu vatanı biz inşa edeceğiz, ihya edeceğiz" dedi.

"ÇOK BÜYÜK BİR VEBAL ALTINDASINIZ DEMEKTİR"

"İlçenizdeki garipleri, öksüzleri, yetimleri, engellileri, varsa sığınmacıları, her birinin ihtiyaçlarını teker teker bilecek şekilde yakından tanımanız gerekir" açıklamasında bulunan Erdoğan, bu konuda kaymakamları uyardı. Erdoğan, "Eğer ilçenizde yatacak yeri olmadığı için gece sokaklarda kalan, yiyeceği olmadığı için yatağa aç giren, yakacağı olmadığı için soğukta titreyen, giyeceği olmadığı için sokağa çıkmaya utanan, yardım eli uzatabilecekken ihmalden dolayı mağdur olan tek bir kişi dahi varsa çok büyük bir vebal altındasınız demektir. Bu milletin, bu devletin bu söylediklerimi zorda bırakacak acziyeti yoktur. Elhamdülillah güçlüyüz. Tüm bu sıkıntıları çözebilecek düzeydeyiz. Eskiden devletin kendine hayrı olmadığı dönemde ihmaller belki mazur görülebilirdi ama bugünün Türkiye'sinde böyle bir görüntüyü asla kabul edemeyiz. Bu işleri maaşlı memurlara bırakırsanız istediğiniz neticeyi elde edemezsiniz. Her şeyden önce kendiniz bizzat bu işlerin içinde olacaksınız. 'Memur da maaş alıyor' diyeceksiniz, ama sen farklısın. Sizin alt kademelerinizi kast ediyorum. Bunun yanında siz gönlünüzü ortaya koyan insanlarsınız. STK'larını sizler hayata harekete geçireceksiniz. Yardım konuları emirle, görevle uzun süre yürütülebilecek işler değildir. 'Bir kaymakamın bu işe gücü yeter mi' diyeceksiniz, yeter, hatta daha fazlasına da yeter" diye konuştu.

"ETNİK UNSURLARI ŞUANDA EGEMEN KILAMAYANLAR ŞİMDİ MEZHEBİ OLARAK BU İŞİ YÜRÜTMENİN GAYRETİ İÇİNDELER"

Türkiye'nin hem içeride hem dışarıda terör örgütleri ve onların destekçileri ile hayati bir mücadele yürüttüğünün altını çizen Erdoğan, "Bu mücadelenin daha uzunca bir süre devam edeceği anlaşılıyor. Şuana kadar bize kurulan tuzakların hepsini boşa çıkarttık. Bu yıldan başlayarak önümüzdeki dönemde milletimizin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine yönelik saldırıların artması kuvvetle muhtemeldir. Kimi zaman inanç, kimi zaman mezhep, en büyük tehlike bu, şuanda mezhebi noktada bir yapılanmayı şiddetle yürütenler de var. Bunu özellikle bilmenizi istiyorum. Etnik unsurları şuanda egemen kılamayanlar şimdi mezhebi olarak bu işi yürütmenin gayreti içindeler. Kimi zaman meşrep, kimi zaman köken, bütün bunlar üzerinden saldırılar başlatılıyor veya başlayacak. Sizlere büyük görev düşüyor. İlçelerinizde en küçük bir provokasyona, en küçük bir tahrike izin vermemeniz çok önemli. Emniyet güçlerimizle, istihbarat birimlerimizle, valilik ve bakanlığımızla yakın diyalog içinde bu tür olumsuzluklar başlamadan önünü geçmemiz lazım. Bunun en güzel yolu da her kesim ile yakın irtibat olmanız gerekir. Dışarıdan gelen ve çeşitli kisveler altında milletimizi birbirine düşürmek isteyen hiç kimseye müsamaha göstermemenizdir. Terör örgütlerinin en küçük bir hareketlenmesine dahi izin vermemelisiniz. Surda bir gedik açılırsa orası büyük, sonuç felaket olur. Sizler o ilk gediği açtırmayacaksınız" şeklinde konuştu.