Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizler oturduğu koltuklardan, sahip olduğu payelerden güç alan değil, bu payelere güç veren insanlar olmalıyız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:
Makamlar, mevkiler, koltuklar davamıza hizmet için birer vasıtadan ibarettir. Şahsımız dahil kimsenin bu unvanları, makamları araç olmaktan çıkartıp amaç haline getirmesine rıza gösteremeyiz. Daha önce bir şekilde bizimle irtibatı olmuş fakat şimdi aramızda bulunmayan arkadaşlarımızla bağlarımızı tekrar yenilemeliyiz. (Kovid-19) Cumhuriyet tarihinin en büyük tahliye operasyonunu gerçekleştirerek, 141 ülkeden 100 binden fazla vatandaşımızı ailesiyle buluşturduk.
AK Parti bünyesinde geçen seneden beri sürdürdüğümüz yeni üye seferberliği çok güzel bir örnek teşkil ediyor. Bu çalışmayla bir taraftan mevcut üyelerimizle bağlarımızı tazelerken aynı zamanda bir milyon 300 bin yeni üyeyi de partimize kazandırdık. Gelişmiş ülkeler dahil dünyanın birçok ülkesini hazırlıksız yakalayan bu salgın sürecini, Türkiye hamdolsun başarıyla yönetmiştir.
Türkiye'nin Libya'da, Suriye'de, Ege'de, Doğu Akdeniz'de, en son Dağlık Karabağ'da bileğini bükemeyenler, asimetrik yöntemlerle, asılsız iddia ve ithamlarla çelme takmaya çalışmaktadır. Salgın döneminde, Türk olmanın gururunu, Türk pasaportu taşımanın güvenini bir kez daha tüm vatandaşlarımıza yaşattığımıza inanıyorum. Sadece salgın döneminde ortaya çıkan tablo bile ülkemizin son 18 yılda nereden nereye geldiğini göstermeye kafidir.
Müslümanlara saldırılar fikir özgürlüğü parantezine alınarak görmezden geliniyor. Her ne kadar farklı ambalajlar geçirilmiş olsa da bu asimilasyon projesidir. Hep beraber mücadele etmemiz şart. Tezlerimizi güçlü bir şekilde savunmamız lazım. Tüm kurumlarımız aktif rol üstlenmektedir.
Değişim sürecini bir bayrak gibi görmek lazımdır. Kadrolarımız açısından değişim yaprak dökümüne dönüşüyorsa ciddi bir sorun var demektir.
Meselesi millet ve memleket olan herkese kapımızı açık tutmalıyız. Bu noktada AK Parti bünyesinde geçen seneden beri sürdürdüğümüz yeni üye seferberliğimiz çok güzel çalışıyor.
Son yıllarda ekonomi ve terör başta olmak üzere ülkemizi hedef alan saldırıların hiçbiri tesadüf değildir.
Türkiye'nin bileğini bükemeyenler çelme takmaya çalışmaktadır. Avrupa'da iyice ayyuka çıkan Türk ve Müslüman düşmanlığının sebebi budur. Neonazi teröründen Müslümanlar ile birlikte farklı dini kesimler de olumsuz etkileniyor.
İsveç'te Kur'an yakılması Norveç'te Kur'an yırtılması, kutsallarımıza saldırılardan sadece birkaçı.
Müslümanlara saldırılar fikir özgürlüğü parantezine alınarak görmezden geliniyor. Her ne kadar farklı ambalajlar geçirilmiş olsa da bu asimilasyon projesidir. Hep beraber mücadele etmemiz şart. Tezlerimizi güçlü bir şekilde savunmamız lazım. Tüm kurumlarımız aktif rol üstlenmektedir.
Vatandaşlarımıza yönelik ırkçı ve ayrımcı müdahaleleri büyükelçilik ve başkonsolosluklarımıza derhal bildirin. Asimilasyona karşı en büyük silahımız çocuklarımıza ana dillerini ve dinlerini öğretmektir.