Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 7. Olağan Erzincan-Erzurum İl Kongrelerine canlı bağlantı ile katıldı. Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
"AK Parti olarak bugünlere milletimizin aziz duası yanında, dava erlerinin çabalarıyla geldik. 18 yıllık iktidarımız döneminde kimi medya kuruluşlarından terör örgütlerine kadar farklı odakların tehditlerine maruz kaldık. Her türlü zorluğa, yokluğa rağmen yolumuzdan dönmedik. İmkanlarımızı seferber ederek, insanlarımızı ayırmadan herkesi kucaklamaya çalıştık. 81 vilayetimizin hepsine mesajlarımızı ulaştırmaya gayret ettik. Vatandaşlarımızın tamamını Türkiye ortak paydasında buluşturan bir yapı olduk.
Milletimiz AK Parti ile beraber ilk kez 24 saat kapısını açık tutan, sıkıntılarına çözüm üreten farklı bir zihniyete kavuştu. İnsanlarımız belediyelerden iktidara kadar devletin her kademesinde meseleleriyle ilgilenen gayretli bir kadro ile tanıştı. Milleti gerici, yobaz diye aşağılayanlar yerini yepyeni bir tasavvura bıraktı. Çalıştık, çalıştıkça milletimiz de bize destek verdi. Partimize sahip çıktı. Yeri geldi sokaklarımızı karıştırmak istediler, yeri geldi bölücü örgütü çukurlara gömdük, yeri geldi darbecilerle mücadele ettik ama demokrasimize leke sürülmesine asla müsaade etmedik. 18 yılda girdiğimiz 15 seçimde alnımızın akıyla çıktık.
"Diyarbakır Anneleri"
AK Parti'nin bu başarısını görmek istemeyenler hep başka yerlere baktılar. milletle gönül bağı kurmak yerine, Stockholm Sendromu diyerek milleti aşağıladılar. Kömürcü, makarnacı, takunyalı, göbeğini kaşıyan adam dediler. İçlerinde biriktirdikleri kini ortaya saçtılar. CHP Genel Başkanı'nın yaptığı gibi toplumumuzun farklı kesimlerini tehdit etmeye başladılar. Hemen her gün bir CHP yöneticisi tarafından ülkesi ve milleti için ter dökenler militan yaftası vurularak hedef tahtasına konuluyor. Milletimizin canına kast eden PYD'li teröriste gösterdikleri sempatinin onda birini kendi vatandaşlarına, Diyarbakır Annelerine göstermiyorlar. Bunun adı siyasetsizliktir, beşinci kol faaliyetidir.
Türkiye'de muhalefetin böyle bir akıl tutunmasına yakalanması, Türk demokrasisi için endişe vericidir. CHP yönetiminin siyasi tükenmişliğinin göstergesidir. CHP Genel Başkanı'nın iftiralarla AK Parti ve Cumhur İttifakı'na saldırmaktadır. Taciz, tecavüz, hırsızlığı milletin dikkatinden kaçırmaya çalışmaktadır. CHP bugün yalan ve iftira üretim merkezine dönüşmüş durumdadır. CHP siyasi parti kimliğini giderek kaybetmektedir. İnşallah 2023 seçimleri Türkiye'de CHP'nin rövanşist siyasetinin de tasfiye edildiği yeni dönemin müjdecisi olacaktır.
Her karışında bir yiğit yatan bu ülkeyi kuru sözle değil, imanla, aşkla, büyük bir tutkuyla seviyoruz. Milletimizden başka sevdamı yok. Yeter ki ülkemizin ayağına taş değmesin, yeter ki aziz milletimizin dara düşmesin, ezanlarımız susmasın, ezanlarımız dinmesin.
"Kendi Bizans oyunlarıyla baş başa bırakacağız"
Siyaset ancak millet için, millete hizmet için yapıldığında anlamlıdır. Hırs ve rant için değil, vatana ve millete şükran borcunu ödemek için yapıldığında değerlidir. Millet için yapılmadığında siyaset bir angaryadan ibarettir. Bizim yolumuz şehitlerin, gazilerin, kalbi ülkesi ve milleti için çarpanların yoludur. Muhalefetin içine düştüğü çıkmaz bizim sorumluluğumuzu daha da artırıyor.
CHP'ye göre politika belirleyen bir parti olmadık. Kuruluşumuzdan itibaren hep kendimizle yarıştık, başkasına değil kendimize baktık. Türk siyasetini esir alan vizyonsuzluğa rağmen bu hayalleri gerçekleştirmeye gayret ettik. Biz işimize bakacağız, Türkiye için ne yapabiliriz ona bakacağız. Ülkemizi, bölgemizi ve dünyayı daha güvenli, daha huzurlu, daha müreffeh hale nasıl getirebiliriz ona bakacağız. Kendi Bizans oyunlarıyla baş başa bırakacağız, kendi işimize bakacağız. Biz vaktimizi ve enerjimizi kendi çalışmalarımızı daha ileriye taşımak için kullanacağız. İlk günkü aşkla, heyecanla ülkemize hizmet etmeyi sürdüreceğiz.
Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşması, 2053 ve 2071 vizyonlarını hayata geçirebilmesi AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın omuz omuza vereceği mücadelenin başarısına bağlıdır."
