Cumhurbaşkanı Erdoğan resti çekti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, OHAL eleştirilere çok sert bir şekilde cevap verdi. Erdoğan, 'OHAL'in sınırlarını Batı'nın çizdiği şekilde belirlemeyiz' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2017-07-12 13:28:21

Güncelleme Tarihi: 2017-07-12 13:28:21

15 Temmuz kapsamında, yabancı sermayeli yatırımcılar ile bir araya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, OHAL'i bahane ederek Türkiye'ye özgürlük eleştirisi yapanlara çok sert cevap verdi. Erdoğan, "25 gün yürüdüler. Kimin güvenliğinde yürüdüler? Hükümetimizin güvencesinde yürüdüler. Kusura bakmayın OHAL olmasaydı bu kadar rahat hareket edemezlerdi. OHAL'in sınırlarını Batı'nın çizdiği şekilde belirlemeyiz. Onu biz belirleriz.Açık ve net söylüyorum. Bana diyorlar ki, "Peki ne zaman bitecek?" diyorlar. Bu iş tamamen bittiği zaman bitecek dedim" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Avrupa'ya özgürlük dersi vererek, "Bizim bakanlarımıza dahi orada konuşma imkanı vermeyecek kadar Batı engelleyicidir. Ne oldu özgürlük? Niye izin vermiyorsunuz? Siz gelin burada istediğiniz yerde size izin verelim, konuşturalım." çağrısında bulundu.

İşte o konuşmadan satır başları

"G-20 zirvesi için malum Hamburg'taydık. Hamburg yanıyordu, Hamburg her tarafta yıkılıyordu. Onbinlerce güvenlik görevlisi her tarafta görevdeydi. Türkiye'de biz de G-20 yaptık. Ama bizde en ufak gürültü, patırtı olmadı. Oradaki dostlarımız bize hep "Antalya başkaydı" dediler.

NE OLDU ÖZGÜRLÜĞE, NİYE İZİN VERMİYORSUNUZ?

Açık ve net söylüyorum: Basında sınırsız bir özgürlük söz konusu olamaz. Medya ülkeyi karıştırmak için, kendi içinde tahrik etmek için her türlü özgürlük alanlarını istismar ediyorsa onlar için de yargı vardır. Yargı onlar için de çalışır. Dünyanın hiçbir yerinde sınırsız özgürlük söz konusu değildir. Bizim bakanlarımıza dahi orada konuşma imkanı vermeyecek kadar Batı engelleyicidir. En son Hamburg G-20'de soydaşlarımızla Almanya'da salon toplantısı yapalım dedik. İzin vermediler. Ne oldu özgürlük? Niye izin vermiyorsunuz? Siz gelin burada istediğiniz yerde size izin verelim, konuşturalım.

OHAL OLMASAYDI...

Düşünce özgürlüğünden korkuyorlar. Düşüncelerine güvenmedikleri için düşünce özgürlüğünden korkuyorlar. Biz rahatız, korkmuyoruz. İşte buyrun 25 gün yürüdüler. Kimin güvenliğinde yürüdüler? Hükümetimizin güvencesinde yürüdüler. Herhangi bir şey oldu mu? Vatandaşlarımız herhangi bir şey yaptı mı? Hala bu ülkede güvenlik yok diyemezsiniz. Şimdi OHAL'le uğraşıyorlar. Kusura bakmayın OHAL olmasaydı bu kadar rahat hareket edemezlerdi. OHAL'in sınırlarını Batı'nın çizdiği şekilde belirlemeyiz. Onu biz belirleriz. Milletimizin verdiği yetkiyle olağanüstü hali biz iş dünyası daha rahat çalışsın diye yapıyoruz.

BİZ BİTTİ DİYENE KADAR SÜRECEK

Açık ve net söylüyorum. Bana diyorlar ki, "Peki ne zaman bitecek?" diyorlar. Bu iş tamamen bittiği zaman bitecek dedim. Doğu Batı Almanya birleştiğinde 500 vatandaş açığa alındı. Kimse bir şey sordu mu? Biz şu anda yargıyla bu mücadeleyi sürdürüyoruz. Bu bütün vatandaşlarımızın huzuru içindir. PKK ve YPG mücadele ettiğimiz iki terör örgütüdür. Bizim sizlerden ve Batılı dostlarımızdan ricamız biraz empati yapmanızdır. Türkiye terörle mücadelesinin başka hiçbir ülkenin riayet etmediği derecede hukuk devleti sınırları içerisinde yürüttü, yürütüyor ve yürütecektir.

TANKLARIN ÜZERİNE ÇIKARIM DEDİN AMA KAÇIP GİTTİN

15 Temmuz'un gecesinde hava limanından kaçıp giden bir muhalefetin başı var. Artık bütün belgeler ortaya çıkmaya başladı. O geceyi Bakırköy Belediye Başkanı'nın evinden izleyen bir muhalefetin başı var. Şu anda konuşuyor. Kontrollü darbe diyor. Nasıl bir kontrollü darbe ise bu. Ha doğru! Havalimanından kaçacaksın, Bakırköy Belediye Başkanı'nın evinde kontrollü darbeyi izleyeceksin. Öbür taraftan kalkıp darbe olduğu zaman "ilk tankların üzerine ben çıkarım" demiştin. Ne tanklara çıkması, aksine kaçıp gittin. Ama benim vatandaşlarım tanklardan kaçıp gitmediler, tankların önüne yattılar."