Cumhurbaşkanı: Yarın müjde duyabilirsiniz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adıyaman'da katıldığı toplu açılış töreninde yarın için bir müjde vereceğini açıkladı

Oluşturma Tarihi: 2015-05-21 17:40:44

Güncelleme Tarihi: 2015-05-21 17:40:44

Erdoğan, İlçe meydanında toplanan kalabalığa seslenirken, kendisinin sultanlık derdi olmadığını söyleyerek HDP'yi eleştiren Erdoğan, "Birileri gelip buralarda benim sultan olmak gibi bir derdimin olduğundan bahsediyor. Kardeşlerim, bu fakir hiçbir zaman sultan olmanın gayreti içinde olmadı. Tam aksine her zaman meydanlarda; ‘biz bu millete efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geliyoruz' demişimdir. Bu kardeşiniz için sultanlık derdinde olduğunu iddia edenler yıllarca buralarda ağalık postu sattılar. Ben ne ağayım, ne sultanım, hizmetkarım" dedi.
Öğleden sonra Ankara'dan Adıyaman'a gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, havaalanına indikten sonra helikopterle Sincik ilçesine geçti. Sincik ilçe meydanında Erdoğan otobüs üzerinden kendisini bekleyen kalabalığa seslendi. Polisin yoğun önlem aldığı Sincik'te yüksek binaların çatılarında keşkin nişancılar görev yaparken, Atak helikopteri de uçuş yaparak alınan önlemlere hava desteği verdi.

İNANANLAR KARDEŞTİR

Alanı dolduranlara sıcak hava nedeniyle su dağıtıldığı gözlenirken konuşmasına Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından 14 Ağustos'ta Ak Parti Genel Başkanı olarak yaptığı il başkanları toplantısında, şahsına yüzde 96 oy veren Sincik'e gitme sözü verdiğini hatırlatarak başlayan Erdoğan, "Böyle bir vaadim vardı. Sizler gerçekten bizleri çok mutlu etmiştiniz. Sizler aslında birçok şeyleri yıkmıştınız. Çünkü; Sincik inanıyorum ki tabuların yıkıldığı yerdir. İnanıyorum ki Sincik kardeşliğin egemen olduğu bir yerdir. Bizim kardeşliğimiz ‘inananlar kardeştir' ilkesinden geliyor. Biz birbirimizi niçin seviyoruz; yaradandan ötürü seviyoruz. Kardeşlerim, bugün Sincik'te o sözümü yerine getirdiğim için çok mutluyum" dedi.

SULTAN OLMA DERDİM YOK

Konuşmasında isim vermeden HDP'yi eleştiren ve kendisinin sultanlık gibi bir derdi olmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle dedi: "Aranızda inanıyorum ki komşunuz Pötürge'den de kardeşlerim var, inanıyorum Kahtalı kardeşlerim de var. Onlar da gerçekten bu kardeşlerini bağırlarına bastılar. Fakat, birileri gelip buralarda benim sultan olmak gibi bir derdimin olduğundan bahsediyor. Kardeşlerim, bu fakir hiçbir zaman sultan olmanın gayreti içinde olmadı. Tam aksine her zaman meydanlarda şunu söylemişimdir, ‘Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geliyoruz' demişimdir. Bu kardeşiniz için sultanlık derdinde olduğunu iddia edenler, yıllarca buralarda ağalık postu sattılar. Ben ne ağayım, ne sultanım, hizmetkarım. Hep meydanlarda ne dedim; ‘gün ola harman ola. Biz de ölecek miyiz? Hoca efendi musalla taşında duayı yaparken Cumhurbaşkanı niyetine diyecek mi? Başbakan niyetine diyecek mi? Ne diyecek er kişi niyetine, hatun kişi niyetine. Ondan sonra da 2 metreküplük mezara gömecek, bırakıp gidecekler. Eğer bu millete hizmetkar olabilmişsen, mağdur mazluma hizmetkar olmuş oralara el uzatabilmişsen, gök kubbede hoş sada bırakmışsan ne mutlu sana. Ah benim kardeşlerim, bakınız bugün Nissibi Köprüsü'nün açılışını yapacağız. Ne çileler çekti bu Adıyamanlı değil mi? Ne çileler çekti bu Şanlıurfalı değil mi? Ne çileler çekti Diyarbakırlı değil mi? Ama bak o sorunu da çözmek bize nasip oldu Elhamdülillah. Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Biz böyle yürüdük bu yolda. Yola çıkarken; eğitim, sağlık, adalet, emniyet, ulaşım, tarım, enerji dedik her yere ulaştık."

İMAM HATİPLİ PRANGALARINDAN KURTULDU

Konuşmasında İmam Hatipli kız öğrencilerin daha önce başörtüsü ile okula gidemediğini hatırlatan ve şimdi düz liselerde de isteyenlerin başörtüsüyle derslere girebildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti:"Ah benim başörtülü kızlarım, kardeşlerim. Ben imam hatipliyim. 4 yavrum var dördü de İmam Hatipli, 2'si kız 2'si erkek ve benim kızlarım kapılardan geri döndürüldüler. Okullara sokulmadılar. Erkek evladımızın bir tanesi katsayıdan dolayı o da sokulmadı. Mecburen yurtdışında okudular. Oralarda en yüksek puanları alarak, en ileri en saygın üniversiteleri bitirdiler. Biz ne dedik, İmam Hatiplinin ayağına, meslek liselinin ayağına prangayı bağlayacaksın ‘koş' diyeceksin nasıl koşsun? Şimdi prangalar koptu mu? Başörtülü kız evladım, kızlarımız istediği üniversiteye gidebiliyor mu? Başını örtebiliyor mu? Artık düz liselerde bile başörtülü okuma hakkı doğdu mu? Danıştay kararını verdi mi? İmam Hatiplerin dışında normal liselerde Kuran seçmeli ders olarak okutulabiliyor mu? Siyeri Nebi, Peygamberimizin hayatı seçmeli ders olarak okutulabiliyor mu? Niye bunları yaptık. Siz istediniz diye yaptık. Bak ağalar istedi diye değil, halk istedi diye yaptık."

HANİ KÜRTLERE SAYGINIZ VARDI?

Diyanet İşleri Başkanı'na sahip çıkarak ve isim vermeden HDP'yi ‘Hani Kürtlere saygınız vardı?' diyerek eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:"Şimdi terör örgütünün arkasında olduğu parti ne diyor; bizim Kabe'miz Taksim'dir diyor. Geçmişte de CHP ne diyordu; ‘Kabe Arabın olsun, bize Çankaya yeter' diyordu. Kardeşlerim bizim bir tek Kabemiz var o da Mekke, başka Kabemiz yok. Şimdi bu ara Diyanet İşleri Başkanımıza taktılar. Biz Kuran-ı Kerim'in Kürtçe mealini Diyanet İşleri Başkanımız hazırlattı, 10 bin adet. Bir tane de bana gönderdi gittiğim yerlerde gösteriyorum. Bundan beyefendi rahatsız olmuş diyor ki ‘Diyanet bundan bir tane Cumhurbaşkanı için hazırlat.' Senin Kuran'la zaten ne alakan var. Allahu alem Kuran, Arapça inmiştir. Ben Arapça da demiyorum Rabça inmiştir diyorum çok anlamlı. Buna sorsan bu ‘Kürtçe' der. Biz neyi yaptık Kürtçe mealli Kuran'ı Kerimi Güneydoğuya ve kısmen Doğu Anadolu'ya gönderdik. Diyanet bu kadar güzel görev ifa ediyor, beyefendi rahatsız oluyor. Türkçe bilmeyip Kürtçe bilen kardeşim Kuran'ın o ayetinin ne anlama geldiğini öğrensin diye. Böyle Diyanet'i takdir etmek gerekiyor ama ne diyor, ‘Diyaneti kaldıracağız' diyor.

"YARIN MÜJDE DUYABİLİRSİNİZ"

Yarın bir müjde duyabilirsiniz. Bu müjde diyanet işleri başkanımızla alakalı olacak. Çünkü Bosna Hersek'ten dönerken dedim ki sözüm var açıklamayacağım tamam, cumadan önce açıklamayacağım. Bu ülkede diyanet işleri başkanına bu denli saldırmayı kendine adeta sandıkta yol olarak telakki eden, terör örgütünü arkasına alan siyasi anlayışa benim ne Kürt, ne Arap, ne Zaza kardeşlerim, Türk'ü Arnavut'u, Laz'ı hiç birisi prim vermeyecek.

Diyarbakır'daki bir müftü bunlardan aday olmuş o ne diyor ‘eğer partimin dini Zertüştlük olsa ben yine aday olurum' diyor. Kürt kardeşlerime sesleniyorum; 7 Haziran dönüm noktasıdır. Sizleri tehdit edenler olabilir, korkutmak isteyenler olabilir. Zira bunlar işte Diyarbakır'da 6-7-8 Ekim olaylarında biliyorsunuz; 50'ye yakın gencimizin ölümüne neden oldular. Yasin Börü'yü beşinci kattan attılar. Ondan sonra da başını, gövdesini adeta taşlarla ezdiler. Yasin Börü de Kürt'tü. Hani siz Kürtlere saygınız vardı ve şimdi bakın bugün bir gazetede o evlatları öldürülenlerin anneleri bu terör örgütünün arkasında olan partinin başkanlarına lanet ediyor, beddua ediyorlar. Niye bizim evlatlarımız bunların yüzünden öldü diyorlar."

SİSİ'Yİ TANIMIYORUM

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır'da Sisi'yi Cumhurbaşkanı olarak tanımadığını da ifade ederek, "Bosna'da da açıkladım ne dedim; Mısır'da Sisi'yi Cumhurbaşkanı olarak tanımıyorum. Benim indimde Mısır Cumhurbaşkanı yine içerideki Mursi'dir. İdama mahkum etmişler. İdama mahkum etseniz ne yazar? Onların idamı bile şahsiyetli onurludur" dedi.

KAPI KAPI DOLAŞACAĞIZ DEĞİL Mİ?

Konuşmasının son bölümünde açılışını yapacağı tesislere ilişkin bilgiler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni anayasa ve başkanlık sistemi için destek istedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “7 Haziran için, yeni Türkiye'ye hazır mısınız? Yeni Anayasa'ya hazır mısınız? Başkanlık sistemine hazır mısınız? Bunu zaten yüzde 96 ile 10 Ağustos'ta gösterdiniz. Ama durmayacağız değil mi? Kapı kapı dolaşacağız değil mi? Terör örgütünün arkasında olduğu parti fakir fukara garip gureba yoksulun ne alakası ağaların partisi olmuş. Onlar yine göndersin, vereceğinize ben inanıyorum. Rabia ile tek millet, tek vatan, tek bayrak ve tek devlet diyoruz. Bu aralar paralel devlet diye bir şey çıkmış onun ne anlama geldiğini biliyorsunuz. 7 Haziran onlarla da hesaplaşma günüdür" dedi.