Davutoğlu: AK Parti’den ayrılış sürecinde vicdanım çok rahat
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, AK Parti'den ayrılış sürecini Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay'a aktardı. Davutoğlu, 'Erdoğan, sadece Cumhuriyet tarihinin değil, Üçüncü Selim’den bu yana Osmanlı döneminin de bütün birikimlerini, kurumlarını tüketti, tarumar etti' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2022-04-03 11:33:19

Güncelleme Tarihi: 2022-04-03 11:33:19

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, AK Parti'den ayrılma sürecini ve Millet İttifakı'nı Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay'a değerlendirdi.

Davutoğlu, AK Parti'den ayrılış sürecine ilişkin "AK Parti'den ayrılış sürecinde vicdanım çok rahat. Bir lokma haram yemedim. Başbakanlık konutunda otururken alt kattaki resmi kabul için yapılan yemekten üst kata ailem için çıkardıkları tabakların maliyetini hesaplatıp ödedim. Gelen bütün hediyeleri tutanakla benden sonra Başbakan Binali Yıldırım'a devrettim. Bugünkü talanın ortağı olamazdım" dedi.

Davutoğlu, Erdoğan hakkında "Muhafazakârlıktan müteahhitliğe evrildi. İktidar gücü karşısında sınavı kaybetti" ifadelerini kullandı.

2011 seçimlerini baz alan Davutoğlu, "Saray'da AK Parti'ye oy verenlerin oranı yüzde 25'i geçmez" ifadelerini kullanırken "Erdoğan, sadece Cumhuriyet tarihinin değil, Üçüncü Selim'den bu yana Osmanlı döneminin de bütün birikimlerini, kurumlarını tüketti, tarumar etti" dedi.

"AKLIN YOLUNU İZLEYECEK"

Davutoğlu, altı partinin bir araya gelme sürecine ilişkin de açıklamalarda bulundu. Cumhuriyet tarihinin en geniş tabanlı siyasi buluşma masası olduğunu ifade eden Davutoğlu, "Göreceksiniz altı partinin lideri bir araya gelerek, aklın yolunu izleyecek, Türkiye gerçeklerini dikkate alacak ve cumhurbaşkanı adayını belirleyecek. Çıkardıkları seçim kanununa göre Meclis'te hangi yöntemle çoğunluğu sağlayacaksak o yöntemle seçime gireceğiz. Bu siyaset oyunları bizi şaşırtmıyor. Ancak masanın çözüm iradesi bu oyunların üstünde. Ortak imzaladığımız metinde 1924 ve 1961 anayasalarına yaptığımız göndermeler, bu anayasalara yönelik eleştiri anlamında değil. Bunları elbette 1980'den çok ayrı tutuyoruz. Demokrasinin gelişimine katkı sağlayan önemli metinlerdir. Ancak bu anayasalara dayanarak demokrasinin dışına çıkmalar oldu. Bir daha böyle şeylere izin vermeyecek bir anayasa gerekli" dedi.