Başbakan Davutoğlu üç parti ile de görüşeceklerini ama koalisyon için CHP ve MHP'ye yoğunlaşacaklarını söyledi; "Pazartesi CHP, Salı MHP, Çarşamba HDP ile görüşme planlıyoruz" dedi. CHP ile görüşme saat 14:00'te.
Bosna ziyareti öncesi soruları yanıtlayan Başbakan Ahmet Davutoğlu, ilk tur koalisyon görüşmeleri için partisinin takvimini açıkladı.
"MHP ve CHP ile aynı mesafedeyiz dedim. Hepsiyle görüşeceğiz. AK Parti çok güçlü bir parti. İstişarelerimizi yaptık parti kurullarında, teşkilâtımızda, tabanımızda. İstişareler neticesinde MHP veya CHP koalisyonunun olabileceği kanaati ortaya çıktı. Bu temelde de bütün partilerle, üç partiyle de görüşeceğiz ama yoğunluğu bu iki partiye vererek netice almaya çalışacağız. Arkadaşlarım randevular için temasları başlattı. Pazartesi CHP, Salı MHP, Çarşamba HDP ile görüşme planlıyoruz. Partilerin durumuna göre zaman kayması olabilir. Önemli olan karşılıklı iradenin netleşmesi ve sağlam bir zeminde hareket etmemiz. Bu konuda soğukkanlı ve sağduyulu bir yaklaşım benimsenmesi, duygusal tepkilerden, fevri tutumlardan kaçınılması halinde çok sağlam yapılı bir koalisyon oluşabileceğine inancımı hâlâ muhafaza ediyorum."
CHP ile görüşme Pazartesi günü saat 14:00'te olacak.
"Gerekli olmayan atama yapılmadı"
63. hükümeti kurmakla görevlendirilen Davutoğlu, koalisyon görüşmeleri öncesi bürokraside yapılanatamalara tepki gösteren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na cevap da verdi. Kılıçdaroğlu ayrıca koalisyon görüşmeleri öncesinde, Davutoğlu'nun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dan bağımsız hareket edeceği konusunda endişesi olduğunu söylemişti.
"Şunu açık yüreklilikle Sayın Kılıçdaroğlu'na ve kamuoyumuza ifade ediyorum. Gerekli olmayan hiçbir atama yapılmamıştır. Kimse bu atamalar üzerinden veya hükümet etme misyonu üzerinden bir tartışma başlatmamalıdır. Eğer yanlış bir atama olduğu iddia ediliyorsa, inşallah hükümet ortaklığı kurulduktan sonra bunlar ele alınır, konuşulur ama biz hükümet ederken Türkiye Cumhuriyeti'ni bir an bile sahipsiz bırakmayız. Alınması gereken kararlar konusunda bir an bile tereddüt etmeyiz. Elimizden geldiği kadar hükümeti kısa sürede kuracağız ama bunun gecikmesi halinde işlerin yavaşlamasına izin vermeyiz."
"Hatta bütün bürokrasiye çok net bir mesaj da gönderdim: Türkiye'de hükümet kurulması uzayabilir diye işi aksatan tek bir bürokrat olursa onunla ilgili işlem başlatılır. Hükümet ettiğimiz her an, her saniye hükümet etmenin gereği neyse onu yaparız. Ayrıca Sayın Kılıçdaroğlu'nun benimle ilgili endişelenmesine gerek yok. Önce kendi partisiyle ilgili endişelerini, kaygılarını gidersin, sonra bizimle ilgili yorum yapsın. Biz başka partilerin iç işlerine ya da oradaki dengelere hiçbir şekilde müdahil olmadık."
"Türkiye'de her şey anayasal çerçevede ve siyasi teamüller çerçevesinde yürür. Bu konularda da baştan itibaren söylüyorum, Cumhurbaşkanlığı makamını hükümet ortaklığı müzakerelerinin parçası haline getirmemek lazım. Getirildiği zaman aslında bir iyi niyetten uzaklaşılmış olunur."
"Kimse provokasyona gelmesin"
Uygur Türklerine yönelik baskılar ve Türkiye'deki Uzakdoğulu turistlere saldırılarla ilgili de konuşan Davutoğlu, şunları söyledi:
"Ne tür ihtilaf yaşanırsa yaşansın kesinlikle bu ihtilaf dış temsilciliklere yansıtılmaz. Elçiler, diplomatik temsilciler ve o ülkeden gelen turistler bizim en aziz misafirlerimizdir. Kaldı ki Türkiye ile Çin arasında, Türkiye ile Tayland arasında diyalog mekanizmaları da açıktır, görüşlerimizi beyan ediyoruz, karşılıklı olarak yoğun temaslarda bulunuyoruz. Dolayısıyla bu tür provokasyonlar, bu tür saldırılar, Koreli bazı turistlere yönelik saldırılar ya da Tayland Fahri Başkonsolosluğu'na yönelik saldırılar, açık bir şekilde ifade ediyorum hem kültürümüze, misafirperverliğimize hem siyasi, diplomatik temel ilkelere aykırıdır. Toplumumuzun duyarlı olmasını ve kesinlikle provokasyonlara gelmemesini ısrarla vurguluyor ve rica ediyorum. Misafirlerimize ne kadar saygılı davrandığımıza tarih şahittir. Dış temsilciliklerin, oradaki insanların korunması bizim namusumuzdur, şerefimizdir. Türkiye'de her türlü can ve mal güvenliği vardır. Olumsuz olaylar konusunda da hiçbir şekilde müsamahakâr davranılmaz."