Eski Başbakan Ahmet Davuoğlu, Türkiye, Irak merkezi yönetimi ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi arasında krize sahne olan Kerkük ile ilgili bir açıklama yayınladı. "Hiçbir taraf bu kadim ve zengin şehirde başlatılacak bir yangının Kerkük'le sınırlı kalacağı ve bir tarafın mutlak surette kazanacağı bir senaryonun gerçekleşebileceği vehmine kapılmamalıdır" diyen Ahmet Davuoğlu, "Kerkük'te çıkacak bir çatışma Arap-Kürt, Kürt-Türkmen, Sünni-Şii çatışmalarını körükleyecek ve bir tsunami etkisiyle yayılmasına yol açacaktır" ifadesini kullandı.
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Facebook hesabından yaptığı açıklama şöyle;
Asırlarca Ortadoğu'nun kadim kültürünün kesişim alanında bütün etnik ve mezhebi renkleri ve aidiyetleri bünyesinde barındıran Kerkük'ün statüsü etrafında süren tartışmalar ve yapılan askeri yığınaklar sadece bu aziz şehirde yaşayan kardeşlerimizi değil bütün Irak'ı ve bölgeyi kaosa sürükleyecek bir potansiyel taşımaktadır. Kerkük'teki gelişmeler bu şehrin, kardeş Irak'ın ve bir bütün olarak bölgenin geleceği ile ilgili iki zıt senaryonun çatışmasına yol açacaktır. Ya Kerkük'te bütün kesimlerin hak ve hukukunu gözeten ve sahip olunan zenginliği hakça paylaşan bir çözüm bulunacak ve bu çözüm Ortadoğu'da kalıcı bir barışa da güzel bir örnek teşkil edecek ya da bu şehirde başlayacak etnik ve mezhebi yangın hızla Irak'ın diğer şehirlerine ve bütün bölgeye yayılacaktır.
Hiçbir taraf bu kadim ve zengin şehirde başlatılacak bir yangının Kerkük'le sınırlı kalacağı ve bir tarafın mutlak surette kazanacağı bir senaryonun gerçekleşebileceği vehmine kapılmamalıdır.
Kerkük'te çıkacak bir çatışma Arap-Kürt, Kürt Türkmen, Sünni-Şii çatışmalarını körükleyecek ve bir tsunami etkisiyle yayılmasına yol açacaktır.
Bu çerçevede; aşağıdaki hususları ve atılmasını gerekli gördüğüm adımları paylaşmayı tarihi bir görev addediyorum.
Aziz şehir Kerkük, kardeş Irak ve bütün bir bölge son otuz yıldır büyük acılar, katliamlar ve sürgünler yaşadı. Ancak, bilelim ki bugün Kerkük'te yeniden alevlendirilecek bir yangın şu ana kadar yaşanan acıları dahi unutturabilecek bir bölgesel yıkıma sebebiyet verebilir. Buradan bölgede sorumluluk sahibi ve duyarlı bütün devlet adamlarına, kanaat önderlerine ve başta BM olmak üzere bütün uluslararası örgütlere Kerkük'te tansiyonu düşürme amacıyla soğukkanlı bir müzakere ortamı oluşturmak için çaba sarf etme çağrısında bulunuyorum.