Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül ile bir araya geldi.
Davutoğlu, partisinin genel merkezinde ağırladığı Sarıgül ve beraberindeki heyetle görüşmesinin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Türkiye'de ekonomik göstergelerin olumsuz seyrettiğini savunan Davutoğlu, siyasi alanda da hukuki birtakım süreçlerin "partizanca" işletildiği bir dönemden geçildiğini öne sürdü.
Türkiye'nin köklü bir yenilenmeye ihtiyaç duyduğunu belirten Davutoğlu, siyasi kültürün yenilenmesi, siyasi ve devlet kurumların "tekrar" itibar kazanması ve siyasetin yeni bir çehreyle, yeni bir dönem anlayışıyla demokratik niteliği kazanması bağlamında partiler arasındaki ilişkilerin büyük önem taşıdığını dile getirdi.
Davutoğlu, Sarıgül ve heyetiyle tecrübe, kaygı ve gelecek vizyonlarını paylaştıklarını, Türkiye'nin geleceğinin köklü bir reformla gerçekleşebileceği konusuyla Türkiye'nin tam ve mütekabil bir parlamenter sisteme geçmesini temin etmek noktasında benzer tespitlerinin bulunduğunu bildirdi.
"Partiler arası diyalog çok önemli"
Sarıgül ise siyasi partiler arasındaki diyaloğun önemine işaret ederek, demokrasinin geliştirilmesi ve evrensel hukuk kurallarının uygulanmasının ekonomik gelişime sunacağı katkıya dikkati çekti.
Türkiye'nin en önemli konusunun, demokratikleşme ve Siyasi Partiler Kanunu olduğunu ifade eden Sarıgül, TDP olarak tarafsız cumhurbaşkanı, güçlü parlamento ve bağımsız yargıyı savunduklarını bildirdi.
Bir basın mensubunun İstanbul Büyükşehir Belediyesindeki teftiş sürecine ilişkin sorusunu yanıtlayan Sarıgül, teftişi gerçekleştirenlerin, "devletin müfettişi" olduğunu göstererek, siyasal değil objektif davranmalarını istedi.
"Herkes teftişe muhataptır"
Davutoğlu ise konuya ilişkin, "Türkiye bir hukuk devleti. Dolaysıyla bütün işlemler hukuk içinde yapılır ve hukuki kuralların işleyip işlemediği konusunda da herkes teftişe muhataptır, herkes hesap verme makamındadır." dedi.
Konunun son derece dikkatle ele alınması gerektiğini belirten Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Hukuki bir teftiş söz konusuysa objektif kriterler etrafında yapılmalı. Tamamlandıktan sonra açıklamalar yapılarak, olası bir yanlış işlem varsa bir ihmal, o zaman ortaya konulmalı. Daha teftiş başlarken ithamla başlayıp hemen arkasına teftişi getirerek bir psikolojik ortam oluşturmak doğru değil. Hepimizin hukuk kurallarına uyması iktiza eder."
