Demirtaş: Çözüm Dolmabahçe mutabakatı
Van'da sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve işadamlarıyla bir araya gelen Selahattin Demirtaş, HDP'nin barıştan yana olduğunu savundu.

Oluşturma Tarihi: 2015-08-08 22:37:35

Güncelleme Tarihi: 2015-08-08 22:37:35

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Van'daki temasları kapsamında sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve iş çevreleriyle bir araya geldi. HDP olarak ulaşmak istedikleri hedef konusunda net olduklarını ve adil bir barış istediklerini anlatan Demirtaş, barışa giderken yürüdükleri yolda eksiklikleri ve yanlışlarının düzeltilmesi konusundaki eleştirilere de kapılarını kapatmadıklarını söyledi.

Van'da gerçekleştirdikleri toplantıda da sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden alacakları görüşlerin buna vesile olacağını bildiren Demirtaş, şöyle konuştu:"Barış dediğimiz şey soğuk kağıtlara yazılabilecek, tüzüklerle düzenlenebilecek bir mevzu değildir. Gerçek bir barış yürek ve cesaret ister. Yürekte barışa hazır değilsek en özgürlükçü anayasayı bile hazırlarsanız barışı getiremezsiniz. O nedenle adalet, eşitlik içermeyen hiçbir barış gerçek barış değildir. Biz 2,5 yıldır hep adil barışı kurmaya çalıştık. Geçmiş dönemlerde adil olmayan yanıltıcı barışı kurmak isteyenler oldu. Defalarca denendi sahte barış süreçleri ama olmadı. Halkın adalet duygusu incinmişse barış olmuyor. Geçici olarak bir şey kazandırabilir, oylarınızı arttırabilir, iktidarda tutabilir ama toplumdaki gerilimi çatışmayı ortadan kaldıramazsınız. İçine düştüğümüz durum budur."

"Adalet içermeyen, karşısındakini eşit görmeyen, bir anlayışla nasıl adaletli barış kuracaksınız" diyen Demirtaş, işin bu yönüne ısrarla eğilerek hakkaniyetli davranmaları gerektiğini kaydetti. Barış için neler yaptıklarını herkesin çok iyi bildiğini anlatan Demirtaş, şöyle devam etti:"Kimseyi aldatmadan, gerçek ne ise onları muhataplarımıza ifade ederek, çıkarılması gereken yasaları bizler grup olarak verdik. Hiçbir sorumluluktan kaçmadık. Bu süre içinde olumsuzluklar oldu, süreci neden yürütüyorsunuz diye üstümüze gelenler oldu. Bize baskı yapan çevreler oldu. Bizim derdimiz çözümdür, herhangi bir parti değil. Barış bizim partimizden de tüm partilerden de kıymetlidir dedik. Bu barış arayışı içindeki bütün yitirdiğimiz canlarımıza sahip çıktık. Üstündeki üniformalara göre ayırmadık. Öldürülen bir Kürt'ün acısını paylaşan bir devlet yetkilisi var mıdır? Ölünün üzerinden hüküm kalkar o artık Allah'a emanettir. Cenaze suçlu değildir ama cenazelerimize işkence yaptılar. 10 gün boyunca 50 derece sıcağın altında cenazelerimizi beklettiler. Bu nedenle diyoruz barış önce yürekte olmalı. Kürt çocuğunun anasının babasının acısını paylaşacak yüreğin yoksa nasıl barış sağlayacaksın."