Dolar

34,6165

Euro

36,3504

Altın

2.917,92

Bist

9.659,96

Demirtaş'tan Davutoğlu açıklaması

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş tutuklu yargılandığı davada, Davutoğlu ve Erdoğan hakkında konuştu.

7 Yıl Önce Güncellendi

2018-10-04 12:13:54

Demirtaş'tan Davutoğlu açıklaması

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan davada 'terör örgütü kurma ve yönetme', 'örgüt propagandası' ve 'suç ve suçluyu övme' iddialarıyla 142 yıla kadar hapis cezası istenen Demirtaş, SEGBİS aracılığıyla bağlanarak savunma yaptı. Ankara'ya gidip gelmenin 24 saat sürdüğünü ve sağlık durumunun buna uygun olmadığını kaydeden Demirtaş, "24 Haziran seçimleri, yargılandığım bu dava üzerinde çok büyük bir algı operasyonun yapıldığı, yargı sürecine açık bir müdahalenin gerçekleştiği bir kampanya şeklinde geçti. Bunu, bütün delilleriyle dosyaya sunacağız." diye konuştu.

Demirtaş'ın savunmasından öne çıkan bazı başlıklar şöyle:

6-8 Ekim sebebiyle partimizin o dönemki MYK üyesi 32 kişinin tamamı 'asliye cezalık suç'tan yargılanmaya devam ederken, ani bir şekilde beni 'ağır cezalık suç'a soktunuz. Partim, beni Cumhurbaşkanı adayı gösterdi. Avukatlarım da tahliye başvurusunda bulundu. İkiye karşı bir oyla tutuklu kalmam kararı verdiniz. Siz beni serbest bırakıp seçim akşamı yine tutuklayabilirdiniz. Kaçacak halim yoktu. Cumhurbaşkanı adayı olarak partimi, halkın umutlarını bırakıp kaçacak değilim. Kaçacak olsaydım defalarca fırsatım oldu, kaçmadım. Tutuklanacağımı bile bile yurt dışından geldim. Ama siz bir Cumhurbaşkanı adayının içeride kalması kararını verdiniz.

Avukatlarım, Anayasa Mahkemesine (AYM) başvuru yaptı. AYM, seçimlerin üzerinden 4 ay geçmiş olmasına rağmen halen başvurumu ele almış değil. Durum bu kadar vahim, bu kadar içler acısı. Seçim oldu bitti, AYM benim dosyamı incelemeye bile almadı.

'Ben dışarıda olsaydım Erdoğan kaybedecekti"

Şimdi muhalefet partileri 'Aynı gemideyiz' diyorlar. Ben de Cumhurbaşkanı adayıydım. Aynı gemide değilim ben. Ben ezilenlerin, yoksulların gemisindeyim. Ben talancıların, rüşvetçilerin gemisinde değilim. Aynı gemide değiliz. Asıl bu ülkenin rantçıları başka bir gemidedir ve lükstür onların gemisi. Onlar batmayacaklar. O nedenle aynı gemide değiliz. Bunları anlatabilseydim 24 Haziran seçimlerinin sonucu farklı olurdu. Yargı bir cumhurbaşkanı adayına, 'Sen bizim adayımız değilsin, içeride kalacaksın, çünkü sen etkili bir kampanya yürütebilir ve Erdoğan'ın kazanmasını engelleyebilirsin' demiş oldu. Ben dışarıda olsaydım Erdoğan, Saray yüzü görmeyecekti, kaybedecekti. Seçimin en büyük hilesi, benim içeride tutulmamdır. Ben dışarıda olsaydım sonuçlar farklı olacaktı.

Süleyman Soylu benim için 'Siz 53 insanı şehit eden insanı nereye koyacaksınız' diyor. Cumhurbaşkanı yine öyle. Yargılanması devam eden, tutuklu bir Cumhurbaşkanı adayı için İçişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı bunları söylerse bu başka bir şeydir artık. Süleyman Soylu, 'Demirtaş hapisten çıksın da o da kendi propagandasını yapsın. Ne oldu? Bu huzur mu sizi sıkıntıya soktu' diyor. Yani diyor ki; Demirtaş'ın içeride olmasıyla biz huzurluyuz.

Süleyman Soylu zatına sesleniyorum; 'HDP 6.5 milyon oy almadı, PKK aldı' diyorsun. PKK 6.5 milyon seçmenden oy alabiliyorsa sen İçişleri Bakanı olarak nasıl o koltukta oturabiliyorsun?

"Erdoğan ve Davutoğlu'nu mahkemeye çağırın"

Yargı masumiyeti, masumiyet karinesi. Bunların hepsini geçtim ama insan mert olur. Elini kolunu bağlayıp içeriye attığınız bir insan hakkında bunları söylemek mertlik midir? İnsanın düşmanı mert olmalıdır ama bunlar namertçe yaptılar. Dışarıda olsaydım bunların cevabını verirdim. Beni Davutoğlu'na sorun o beni iyi tanıyor. Meydanlarda esip gürlemeye çalışırken her seferinde bize takıldıklarını çok iyi biliyorlar. Buna engel oldunuz."

Bütün faaliyetlerimi 'terör örgütü yöneticisi' sıfatıyla yapmışsam Erdoğan ile Meclis Başkanı ile, Davutoğlu ile görüştüm. Demek ki bunlarla da terör örgütü yöneticisi olarak görüşmüşüm. O halde, onları da çağırın mahkemeye."

Duruşma perşembe günü devam edecek.

Kaynak: Euronews

Haber Ara