İftarın ardından gazetecilere açıklama yapan Demirtaş, ramazanın sadece açlığı hatırlama ve nefsi terbiye etme süreci olmadığını, aynı zamanda açlıkla ve yoksullukla mücadele etme süreci olduğunu söyledi.
"O mücadeleyi daha iyi anlama sürecidir. Yoksa sadece yoksullarla yiyeceğimizi paylaşalım ya da açlığın ne demek olduğunu anlayalım diye oruç tutmuyoruz" diyen Demirtaş, şöyle konuştu:
"Bizler açlığın yeryüzünden kalkması gerektiğine inanıyorsak Ramazan ayını buna vesile etmemiz lazım. Yoksulluğu bitirecek sorumlulukta olan kişiler ve siyasetçiler olarak orucun anlamını daha iyi idrak etmek istiyorsak, daha çok yoksullukla açlıkla mücadele etmeliyiz. Herkesin emeğiyle alın teriyle helal lokma yiyebileceği toplumsal bir düzen inşa etmeliyiz."
"İŞLERİNİ KOLAYLAŞTIRIRIZ"
Eş Genel Başkan Demirtaş, koalisyon ile ilgili sorular üzerine, teamüller gereği Cumhurbaşkanının seçimden birinci çıkmış bir partinin vekiline hükümet kurma görevini vereceğini dile getirerek, bu görevi alan milletvekilin de seçimden ikinci çıkmış partiye koalisyon teklifinde bulunacağını kaydetti.
"AKP ve CHP teamüller gereği ilk koalisyon görüşmelerini yapmak durumunda olan partilerdir. Bu iki parti bizim de benimsediğimiz, partimizi kucaklayacak temel ilkelerde anlaşabilirlerse, biz böylesi bir koalisyonun iyi ve hızlı çalışması için dayanışma içinde oluruz, destek sunarız" ifadelerini kullananDemirtaş, şöyle devam etti:
"O koalisyonun içinde illaki yer alırız diye bir şey yok. İşlerini kolaylaştırırız ama buradaki en hassas nokta ilkelerdir. Bakanlık ve koltuk paylaşımı tartışması mevzusu değildir. Örneğin sivil, çoğulcu ve özgürlükçü yeni anayasa yapılacak mı? Çözüm süreci kesintiye uğramadan hızla kalıcı barışa ulaşılacak mı? Güvenlikçi yasalar yerine özgürlükçü, demokratik yasalar yapılabilecek mi? Siyasi Partiler Kanunu, seçim barajı, kadın ve çocuk hakları, ekoloji, bunların hepsi ilkesel yaklaşımlardır."
Demirtaş, bu iki partinin hazırlayacağı koalisyon protokolünün kendi ilkelerini de kucaklar genişlikte olması durumunda bu hükümet programının başarısı için destek sunarak, dayanışma içerisinde olacaklarını dile getirdi.
"KOALİSYONLAR FELAKET DEĞİLDİR"
HDP'ye oy veren herkesin bu ilkelerin hayata geçmesi için destek sunduğunu dile getiren Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz de bu ilkelerin hayata geçmesi için parlamentoda çaba sarf edeceğiz. Türkiye hükümetsiz kalmasın diye de elimizden gelen bütün gayreti göstereceğiz. Koalisyonlardan korkmamak gerekir, koalisyonlar felaket değildir. Tek başına bir kişinin ülkeyi yönetmesi felakettir. Koalisyon aynı zamanda birlikte yaşama, çalışma ve mücadele etme kültürünün gelişmesinin fırsatıdır."
"ÜLKEDE SAVAŞ DEĞİL, BARIŞ İSTİYORUZ"
Demirtaş, seçim öncesi açıkladıkları ilkelerin arkasında bulunduklarını ve halen o noktada yer aldıklarını vurgulayarak, "Türkiye hükümetsiz kalmayacak, bir hükümet formülasyonu mutlaka çıkacaktır ama nasıl bir hükümet çıkarsa çıksın, bir savaş hükümeti bu ülkede görev yapamayacaktır. Savaştan yana savaşı dayatan hükümetler parlamentoda çalışamayacaktır" şeklinde konuştu.
Seçimde halkın, partilere diyalog yönetimiyle barışı sağlaması için görev verdiğini ifade eden Demiraş, "Ülke savaş değil, barış istiyor. Toplum çatışma ve gerilim değil, huzur istiyor. Bizler de bunu gerçekleştirmek üzere yeni seçilmiş siyasetçilersek elimizi taşın altına koyacağız" değerlendirmesinde bulundu.
"KOALİSYON TARTIŞIYORSANIZ SAYEMİZDEDİR"
Demirtaş, bazı partilerin milletvekilleri kendilerine her mikrofon uzatıldığında kendi partilerine hakaret edip, partilerinin meşruiyetini tartışarak, konuya başladıklarını söyledi.
Demirtaş, sözlerini şöyle tamamladı:
"Hangi parti olduğu biliniyor. Eğer HDP barajı geçemeseydi, siz şu anda koalisyon falan tartışıyor olmayacaktınız. Sayemizde koalisyonunu tartışıyoruz. Eğer barajı geçmemiş olsaydık, AKP'nin tahakkümü altında inliyor olacaktınız. Parti yönetimi olarak koalisyonu değil, yeni genel başkanı tartışıyor olacaktınız. Muhtemelen genel başkanlarınız istifa süreci yaşayacaktı. Koalisyon tartışıyorsanız sayemizdedir. "