Dilipak'tan Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu'na sert eleştiri
Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu'nu İstanbul Sözleşmesi üzerinden sert bir dille eleştirdi. Dilipak, Babacan ve Davutoğlu için 'Düne dair bir hesaplaşma yok. Geleceğe ilişkin farklı bir beklenti yok. Peki farklı tabanlardan mı oy istiyorlar. Kadroları birbirine ne yakın ne de ayrı. İkisi de “lider partisi”!' yorumunda bulundu.

Oluşturma Tarihi: 2021-02-08 15:31:15

Güncelleme Tarihi: 2021-02-08 15:31:15

Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, “Gelecek” derde “Deva” olur mu? başlıklı yazısında Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu'na sert eleştirilerde bulundu.

"TABANLARINI SÜKUT-U HAYALE UĞRATTILAR"

Her fırsatta İstanbul sözleşmesine karşı olduğunu dile getiren Abdurrahman Dilipak, Babacan ve Davutoğlu'nun “İstanbul sözleşmesi”ni sahiplenmekle kendi tabanlarını "sükût-u hayâle" uğrattığını öne sürdü.

"KARİZMATİK LİDER DÖNEMİNİN SONUNA GELDİK"

Dilipak sözlerini şu şekilde sürdürdü; "Düne dair bir hesaplaşma yok. Geleceğe ilişkin farklı bir beklenti yok. Peki farklı tabanlardan mı oy istiyorlar. Kadroları birbirine ne yakın ne de ayrı. İkisi de “lider partisi”!. O dönem bitti, ne ideoloji, ne lider, yeni bir yöntem bulmak gerek. O kurtarıcı, karizmatik lider döneminin sonuna geldik! "

"GELECEK TASAVVURU SUNAMIYORLAR"

"Bu arkadaşlar kendi geçmişleri ile yüzleşip, bir karar vermeliler." diyen Dilipak "Biri ekonomiyi önceliyor, bir diğeri dış politikayı, her ikisi de gençliği hedef almış geleneği reddetmeyen, ama farklı ve yeni bir Türkiye'den söz ediyorlar ama o yönde bir gelecek vizyonu, gelecek tasavvuru sunamıyorlar, hep eski normal dönemin kavramları ve kurumları ile açıklamaya çalışıyorlar dünyayı." yorumunda bulundu.

ESKİ İNSAN YOK ARTIK

ABD seçimleri sırasında yaşananları, AB ülkelerinde yaşananları hatırlatan Dilipak, yazısına şöyle devam etti:

"Globalistlerin sözlüğünde “Eski insan” yok artık, siz hangi Halktan söz ediyorsunuz. Savunduğunuz “İstanbul sözleşmesi”, “Toplumsal cinsiyet”ten söz ediyor. Bu fıtrata açık ve kaba bir meydan okumadır aslında. Bu akıl, dindar, ahlaki bir akıl olamaz. Bu akıl din ve ahlaktan söz edemez. Fıtrattan, nesil emniyetinden söz edemez. Lut kavminin helakine sebeb olan bir fitneyi görmezden gelemez! “Din, ahlak ve gelenekten bağımsız BİREY”lerin hiçbir değere sadakati olmayacaktır. Cinsiyeti bile GENDER şeklinde LGBTIQ+ olarak tanımlanan, “cinsiyetsiz bir toplum”dan söz edilirken sessiz kalanlar ve bu işi savunanlara insanların cevabı sert olacaktır.

"İSTANBUL SÖZLEŞMESİ BAL'A KATILAN AĞU'DUR"

“İstanbul sözleşmesi” “bal'a katılan ağu”dur. Cehennemin yolları iyi niyet taşları ile döşelidir. İlk seçimde, maske, aşı, Chip, 5G ve İstanbul sözleşmesinin gölgesi sandığın üzerinde olacak! Benden söylemesi. Unutmayalım ki, bu dünyada sadece yapıp-söylediklerimizle değil, yapıp-söylemediklerimizden de hesaba çekileceğiz. "