Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, bugünkü köşe yazısında adalet üstünden iktidara eleştiride bulundu.
Dilipak, "Aile dağıldı, gençlerin hali malum. Sağlık, gıda da öyle. Gençler evlenmiyor, boşanma patladı. Eskiden beter oldu, nasıl düzelteceğimizi de bilemiyoruz. Güya kadın-erkek eşitliği sağlayacaklardı, beceremediler. Yasayla olacaksa bu iş, mesela bir de “gelin-kaynana yasası” çıkaralım! Bu kafayla bir şeyin düzelmesi mümkün değil. “Biyolojik cinsiyet”i inkar Müslüman bir toplumda Allah'ın hükmü olan NAS'ı inkardır" ifadelerini kullandı.
Toplumsal cinsiyetin ne olduğunu açıklayan Dilipak, "Din, biyolojik cinsiyetten, ahlak ve gelenekten bağımsız, BİREY'in, GENDER sıfatı ile bir GENOM olarak cinsel kimliğini belirlemesine verilen bir ad. Bu da LGBTQI+ topluluğunu ifade ediyor. İlginçtir, bunların Türkçesi edepsizlik, İngilizcesi “pozitif ayırımcılık” sebebidir. Eee, ne yapalım, düzenleyiciler öyle buyurdular! Bunlar arasında eşitlik ya da adalet dindar bir topluluk için topyekün RED gerektirirken, bunun dışında ne anlam ifade edebilir. Ama ettirdiler işte, sonuç ortada" dedi.Çıkarılan torba yasalara dikkat çeken Dilipak, uyarılarını şu şekilde sürdürdü:
"Bu yasa enflasyonu, ekonomideki enflasyondan daha bir felaket değildir. Hele hele yamalı bohçaya dönen yasa ve yönetmelikler, sürekli hatta günü birlik mevzuat değişiklikleri birçok keyfi uygulamaya kapı aralıyor. Sonunda bu iş “Yargı borsası”na dönüşüyor. Sürekli çıkarılan “torba yasa”lardan zaten birçok kişi bir şey de anlamıyor. Pata küte yasa çıkarılıyor. Adaletin terazisi ile oynamayın! Adil şahidler olun. Cinsel kimlik etiketli hak ya da suç tanımı yapılmaz. Hani haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana zalime karşı olacaktınız, suçlu babanız da olsa, mazlum düşmanınız da olsa. Adalet yoksa zulüm vardır. Zulüm adaletin yokluğudur. Zulm ile abad olunmaz. Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste denmiştir"
