'Eğer birisi hapse girecekse önce siyasetçi girsin'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili, 'Eğer birisi hapse girecekse önce siyasetçi girsin. Bedel ödenecekse önce bedeli biz ödeyelim” dedi.

Oluşturma Tarihi: 2016-03-24 17:58:24

Güncelleme Tarihi: 2016-03-24 17:58:24

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bilkent Üniversitesi Genç Hukukçular Kulübü'nün "Gündeme Dair" etkinliğinde öğrencilerin sorularını cevapladı. Karaman'daki çocuk istismarı hatırlatılarak, başbakan olma hedefinin olup olmadığı yönündeki soruya Kılıçdaroğlu, "Başbakanlık değil de bu anlayışı değiştireceğim. Ne demek bir kerelik? Ahlaksızlığa bir kerelik denir mi? Bunları kesinlikle değiştireceğiz. Ahlak, bütün inançların ortak temelidir. Bir ilimizde küçük çocuklar belli evlere toplanıyor. Soruyorlar çocukları nereye teslim ettiniz? Ensara verdik diyorlar. Ensar kim vakıf. Bu vakfın çocukları bir odada, dairede toplama yetkileri var mı? Yetkileri yok. Peki bu ülkenin savcısı var mı, polisi var mı, yargıcı var mı? Neden izin veriyor bunlara? Eğer ahlaksızlığı siz kural haline getirirseniz bu inancı yıkmış olursunuz. Sosyal devlet bütün çocukları korumak zorunda olan devlettir. Ailelerin manevi, dinsel duyguları istismar ediliyor. Bu çocuklara İslam'ı öğreteceğiz. Kardeşim İslam'ı öğreteceksen Diyanet İşleri Başkanlığı, Kuran Kursu var. Oraya götür. Devletin resmi organı. Neden bu tür vakıflara veriyorsunuz? Daha ayıp olanı şu, Milli Eğitim Bakanlığı'nın bunlarla işbirliği yapmış olması. Adında milli olan bakanlık bunlarla işbirliği yapıyor. İşbirliği yapacak başka bir yer bulamadınız mı? Dışarıda 100 binin üstünde atama bekleyen öğretmen var. Alın bunların tamamını bu çocukların tamamını eğitsinler” değerlendirmesinde bulundu.

“Anamuhalefet partisi olarak her şeyi tam yerinde yaptık diye bir şey söylersem bu doğru olmaz” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, “Eksikliklerimiz, yanlışımız da olabilir. Hangi konuda neler yapmamız gerektiğini söylerseniz mutlu olurum. Biz olabildiğince saygın düzgün muhalefet yapmaya çalışıyoruz” dedi.

“EĞER BİRİSİ HAPSE GİRECEKSE ÖNCE SİYASETÇİ GİRSİN”

Dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili ise Kılıçdaroğlu, “Parlamentoda dokunulmazlıklarla ilgili düzenleme var. Geçici bir düzenleme yapıyorlar. Bizim de dokunulmazlık dosyalarımız var. Bazı çevrelerde endişe var. Deniliyor ki, yargı bağımsız değil bunlar hemen alıp sizi hapse atacaklar. Evet eğer birisi hapse girecekse önce siyasetçi girsin. Bedel ödenecekse önce bedeli biz ödeyelim. Nazım'ın dediği gibi ‘Sen yanmazsan ben yanmazsam. Nasıl çıkacak karanlıklar aydınlığa?' O zaman eğer yanacaksa birisi biz önceden yanmaya hazırız. Demokrasi için, insan hakları için bu mücadeleyi vereceğiz, vermek zorundayız” açıklamasında bulundu.

“BU SORUNUN ÇÖZÜM ADRESİ TBMM'DİR”

“Kürt sorunuyla ilgili atılacak adımlarda çözüm sürecinin tekrar başlamasını destekliyor musunuz? Bu süreçte üniter devleti mi, federal yapıyı mı destekliyorsunuz?” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Kürt sorunu bu yöntemle çözülemez. Bu yöntemle başlarsanız gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemiş olursunuz ve hep yanlışlar devam eder. Bu sorunu çözmeniz için adresi önce belirleyeceksin. Nerde çözeceğiz biz bu sorunu. Bu sorunun çözüm adresi TBMM'dir. Sorunu çözerken kiminle muhatap olacaksınız? Türkiye Cumhuriyeti Devleti yani meşru bir devlet gayri meşru bir organla muhatap olamaz olmamalıdır zaten. Akil adamlar dedik, parlamentonun dışında. Parlamentoda bütün milletvekillerinden grubu olan partilerin eşit sayıda milletvekillerinden oluşan bir komisyon olacak. Adı uzlaşma mı olur ne denilirse. Ama o komisyonda eş zamanlı eş güdümlü çalışacak olan bir akil adamlar heyetinin olması lazım. Devleti gayri meşru organla asla muhatap etmemek lazım. Sorunun çözümü demokrasi ve özgürlüklerden geçiyor. Biz üniter devletten yanayız çok açık net.”