'Erdoğan Başkan ama Bahçeli’nin gölgesi yeter: MHP’nin dediği olur'
MHP lideri Devlet Bahçeli, TBMM’nin 16 Ağustos’taki kavgalı oturumunda Can Atalay’ın milletvekilliği tartışmasıyla ilgili olarak söylediği “AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi olmadan da gereğini yapmıştır” sözleri gündem oldu.

Oluşturma Tarihi: 2024-08-19 19:33:55

Güncelleme Tarihi: 2024-08-19 19:41:26

Murat Yetkin, kendi sitesinde kaleme aldığı yazısında, yürütme yetkisinde son sözü MHP lideri Bahçeli'nin söylediğini iddia etti...

Yetkin'in konuyla ilgili yazısı:

“AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi olmadan da gereğini yapmıştır”. MHP lideri Devlet Bahçeli bu sözleri TBMM'nin 16 Ağustos'taki kavgalı oturumunda Can Atalay'ın milletvekilliği konusunu Meclis'te görüşmeyi reddetmesi üzerine etti. Özellikle de 31 Mart 2024 yerel seçimleri sonrasında MHP'nin önemli konularda AK Parti üzerinde kurduğu vesayeti gayet iyi anlatıyor bu cümle. Tüm yürütme yetkisi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın elinde ama Bahçeli'nin dediği oluyor.

Bahçeli “MHP olmadan AK Parti gereğini yaptı” diyerek, Can Atalay oturumuna MHP'nin katılmama kararına dikkat çekiyordu. Bahçeli'nin katılmama kararı ile Erdoğan'ın mevcut koşullarda kendisi olmadan gemiyi yürütüp yürütemeyeceğini sınamış oldu.
MHP'nin Can Atalay konusunda müsterih olması gerektiğini Genel Kurul'un olağanüstü oturumundan hemen önce AK Parti TBMM Grup Başkanı Abdullah Güler Anayasa'yı asıl ihlal edenin Anayasa Mahkemesinin kendisi olduğunu söyleyerek göstermişti.
Ama sorun sadece Bahçeli'nin “Artık kapanmış” saydığı Can Atalay (ve Gezi dosyasıyla) sınırlı değil; AK Parti ve Erdoğan stratejik tercihini bir kez daha kullandı.

AK Parti için MHP'nin vazgeçilmezliği

Aslında Erdoğan bu tercihini 14 Ağustos'ta partisinin 23'üncü yıldönümünde yaptığı konuşmada “MHP'yle yola devam” diyerek göstermişti; konuşmada başka türlü yorumlamaya açık olmayan tek mesaj da oydu.

Siyasette vefanın bir yeri olduğuna inananlardansanız bunun yalnızca Erdoğan'ın Bahçeli'ye İcracı Cumhurbaşkanlığı sistemini hediye edip iki defa da Başkan seçtiren müttefikine duyduğu vefa borcundan kaynaklandığını düşünebilirsiniz.
Peki, başka neden olabilir AK Parti bakımından MHP'nin vazgeçilmezliği?

1- AK Parti inişte MHP istikrarlı.

AK Parti 2018 genel seçimlerinde yüzde 42,5 aldı.

2023'te bu oran yüzde 35,6'ya düştü. Son anketlerde yüzde 30'un altında.

MHP 2018'de 11.1, 2023'te 10,7 aldı, son anketlerde de yüzde 10'un hemen üzerinde.
Şu anda Cumhur İttifakındaki oy dengesinde MHP oranı yükseliyor.

Erken seçimde MHP markası

2- Erken seçime ancak MHP götürür.

Türkiye 2002'den bu yana -zamanında yapılanlar dışında her seçime ve halkoylamasına MHP'nin önayak olmasıyla gitti.
Oy oranını 2018'de 22,6'dan 2023'te 25,4'e yükseltebilen CHP, 31 Mart yerel seçim sonrasında yapılan anketlerde yüzde 30'un üzerinde görünüyor, ama ekonomik krizin devamına rağmen Meclis'teki sandalye sayısı erken seçime yetmiyor.
AK Partinin ise şu anda erken seçim istemiyor; oy manzarasını az önce gördük.

Bu durumda ülkeyi halihazırda erken seçime götürebilecek en güçlü etken MHP'nin Cumhur İttifakından ayrılması olabilir.

3- MHP'nin muhalefeti sert olur.

Bugün seçim yapılsa tek başına seçime girip yüzde 7 barajını aşabilecek dört parti görünüyor: CHP, AK Parti, MHP ve DEM.
MHP'nin muhalefete geçmesi Erdoğan ve AK Parti'nin en azından bugün karşı karşıya kalmak isteyeceği bir durum değil.
MHP'nin muhalefeti CHP'ye benzemez. Hem belli bir sokak gücü var hem tabanı özellikle ekonomik kriz nedeniyle tepki göstermeye hazır hem de 2016'dan bu yana devlet kadrolarında daha etkili yerlere geldiler.

AK Parti'deki değişimi etkileyebilir

Ortaya çıkan manzara, Erdoğan'ın 14 Ağustos konuşmasında vadettiği değişimin niteliğini de etkileyebilir.

Özellikle “yorulanlar çekilsin, ayak bağı olmasın” türü uyarılar, parti disiplini açısından daha katı bir çizgiye geçeceğini gösteriyor.

Daha önce 2024 sonbaharında yapılacağı öne sürülen AK Parti Kongresinin şimdi 2025'te yapılacağının bildirilmesi, Erdoğan'ın “Dereyi geçerken at değiştirilmez” atasözündeki gibi davranacağını gösteriyor. Hem AK Parti içindeki dengeleri daha çok güç kaybına yol açmadan korumak hem de MHP'yi küstürmemek gibi ikili bir amaç güdebilir. Madalyonun diğer yüzünde MHP'yi küstürmemek adına alınan tutumlar AK Parti içindeki “fabrika ayarlarına dönme” yanlılarında hayal kırıklığına yol açabilir. Ama gelinen aşamada zaten oylar AK Parti'den çok Erdoğan'a veriliyor.

Siyaset kulisinde MHP'nin bu durumdan aldığı güçle önümüzdeki süreçte yeni bir güç sınamasına Dokuzuncu Yargı Paketinin geri kalan kısmı üzerinde gidebileceği konuşuluyor.

MHP içinde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya döneminde yakalanmaları Türkiye'nin Gri Listeden çıkmasını sağlayan uluslararası suç örgütlerine üye bazı isimlerin tahliyesi için uğraşanlar var.

Kaynak: yetkinreport