Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Sudan Sorumlu Bakanlar Konferansı'na katıldı. Toplantıdan konuşan Erdoğan, Suriye'de devam eden iç savaşa dikkat çekerek, "Biz Türkiye olarak bu kardeşlerimizin yaklaşık 2 milyon 700 binine ev sahipliği yapıyoruz. 300 bin de Irak'tan gelen kardeşlerimiz var. Ülkemizdeki Suriyeli misafirlerimizin 270 bini 10 farklı ilimizdeki barınma merkezlerinde yaşıyor. Diğer misafirlerimiz ise çeşitli şehirlerde kendi imkanları, belediyeler, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlarımızın desteği ile hayatlarını sürdürüyorlar. Sınırın sıfır noktasında insani yardım çalışmaları yürütüyoruz. Bu kriz karşısında ülke ve millet olarak vicdani sorumluluğumuzu yerine getirme konusunda hiçbir fedakarlıktan kaçınmadık. Bu zor günlerinde Suriyeli kardeşlerimizin acılarını azaltabilmek için imkanlarımızı sonuna kadar kullanıyoruz. Bizim için bu mesele herhangi bir çıkar veya diplomatik manevra konusu değildir. Biz bu meseleye kardeşin kardeşe zor günlerinde destek olması olarak bakıyoruz. Avrupa ülkelerinde mültecilerin yaşadığı dramlar, konu ile ilgili bakış açısı farklılığından kaynaklanıyor. Konu imkan meselesi ise Avrupa ülkelerinin imkanları bizden fazladır" diye konuştu.
"ASIL İSLAM ÜLKELERİNİN BU İNSANLARA SAHİP ÇIKMASINA İHTİYAÇ VAR"
Avrupa Birliği'nin vize muafiyeti çerçevesinde Türkiye'nin önüne getirdiği şartları eleştiren Erdoğan, "AB üyeliğimiz çerçevesinde karşı tarafın da zaten yükümlülüğü olan vize muafiyeti için önümüze pek çok şart getirdiler. Bunlardan biri de Suriyeli sığınmacıların barınma şartlarını düzelecek çalışmaları içini bize sağlayacakları 3 milyar avroluk kaynaktı. Bu çalışmaları zaten yapan ülke olarak AB'nin bu desteğinden elbette memnun oluruz fakat mesele öyle bir yere getirilip düğümlendi ki sanki bu kaynak sığınmacılara destek olarak verilmiyor da bize bağış yapılıyor gibi bir intiba çıktı. Bizden proje istiyorlar. Halbuki biz bunları zaten gerçekleştirmişiz ne projesi. 26 kampta biz bu projeleri hayata geçirmişiz Biz kapımıza bu bombalardan kaçan kardeşlerimiz dayandığında biz onları dikenli tellerle geçi çevirmedik. Niye 'ancak inananlar kardeştir' ilkesinden hareketle. Söz verilen kaynak gelirse misafirlerimizin durumlarını daha da iyileştirme imkanına kavuşuruz. Yoksa 3 milyon insan zaten barınıyor, hiçbiri de aç değil. Hepsine de sahip çıkmışız. AB ülkelerinin ikircikli ve samimiyetsiz tavrını bir kenara bırakıyorum, asıl İslam ülkelerinin bu insanlara sahip çıkmasına ihtiyaç var" şeklinde konuştu.
ASRIN PROJESİ
Türkiye'nin su konusundaki tecrübelerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Su konusunda dünya çapında bir projeyi hayata geçirdik. Ülkemizden Kuzey Kıbrıs'a denizin altından borularla yaklaşık 550 milyon dolara mal olan bir hat gerçekleştirdik. Tabii bu birilerinin hakikaten akıl veremediği, düşünemediği bir konuydu. Olmaz dedikleri şey hamdolsun oldu. Şu an Kuzey Kıbrıs Türkiye'den gelen bu suyu kullanıyor. Hatta biz merhamet medeniyetinden geliyoruz ya Güney Kıbrıslılara seslendik. 'Zaman zaman su sıkıntınız oluyor, biz Güney Kıbrıs'a da su vermek suretiyle bir barış projesini de gerçekleştirebiliriz' dedik. Şu ana kadar bir talepleri olmadı ama biz görevimizi yaptık. Bu proje ile KKTC'nin 50 yıllık içme suyu ihtiyacını karşılamış bulunuyoruz" ifadelerin kullandı.