Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na belge cevabı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu ile sürdürdüğü 'Yurtdışında hesap polemiği'ne ilişkin açıklama yaptı.

Oluşturma Tarihi: 2017-11-28 12:36:59

Güncelleme Tarihi: 2017-11-28 12:36:59

Ak Parti grubunda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile arasında süren "Yurtdışında hesap polemiği"ne ilişkin açıklama yaptı. Erdoğan "Eski konuları ısıtıp gündeme getirecek" dedi.

KILIÇDAROĞLU KONUŞACAK

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında süren İsviçre bankalarındaki hesap ve belge tartışmasına ilişkin, “Yarın hep beraber göreceğiz. Kılıçdaroğlu'nu takip edin" demişti.

Erdoğan Kılıçdaroğlu için şunları söyledi:

"GÜYA BELGE AÇIKLAYACAKMIŞ..."

"Kendisine ya iddialarını ispat etmesi ya da özür dilemesi çağrısını yaptım. Bununla da kalmadım, iddialarını ispat ederse benim siyaseti bırakacağımı ve cumhurbaşkanlığından ayrılacağımı, ispatlayamazsa da kendisinden siyaseti bırakmasını beklediğimi ifade ettim. Biraz sonra grup toplantısında güya belge açıklayacakmış. Geçmişte defalarca iddia ettiği yalan ve yanlışlığı bizimle ilgisi olmadığı ispatlanmış konuları ısıtıp ısıtıp yeniden gündeme getirecektir."

"BELGESİ VAR MI? YOK!"

"Benim çağrım açık. Elinde benim yurtdışına milyonlarca dolar paralar gönderdiğimi söylüyor. Belgesi var mı? Yok. Meselenin dünürlere kadar götürülmesi zaten saçmalığın dik alası. Bu çağrılarımın beyhude uğraştığımın farkındayım ama müfterilere de meydanı bırakmamak gerektiğini biliyorum."

KILIÇDAROĞLU'NA 'FETÖPEREST' ELEŞTİRİSİ

"Coğrafyamızdaki bölücülük faaliyetlerinin önüne geçmek zorundayız. Aksi hale zafer naralarının başka dillerde yapıldığı çarpık düzen kaçınılmazdır. Biz ne kadar kucaklayıcı olmaya çalışıyorsak ana muhalefet partisinin başındaki zat da işi üzülerek söylüyor ki müptezelliğe vurdu. Biz PKK'nın üzerine gideriz, o ise iyi çocuklar diyerek piknik yapan vatandaşlar, arkadaşlar diyerek teröristlere sahip çıkar. Biz FETÖ'nün üzerine gideriz, işi Ankara'dan İstanbul'a yürümeye getirecek kadar başımıza Fetoperest kesilir. Rabia işaretini terör örgütü simgesi sanacak kadar gözü perdelenmiş, beyni sulanmış bir zat var. AB ile anlaşmazlık yaşarız, karşı tarafın ağzı ile konuşuyor buluruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü sıkça andığımız için CHP'den her an Atatürk ve Cumhuriyet karşıtı açıklamalar yapılmasını bekler hale geldik. CHP bu zat eli ile hızla ana muhalefet partisi olmaktan çıkıp ana hıyanet partisi konumuna doğru sürüklenmektedir. Kaliteli siyaset sadece ülkenin büyümesine katkı sağlamakla kalmaz, bununla meşgul olan insanların tad almalarını sağlar."

"1,5 MİLYON LİRA TAZMİNAT DAVASI"

CHP'nin eski genel başkanı ile tartışırdık. Kendisine kızardık, atışırdık ama polemiklerimizin bir seviyesi vardı. Terbiyesizliklerini siyaset yapmak sanıyorlar. Açıkçası ne yapacağımızı biz de şaşırdık. Milletimizin önüne çıkacağız. Biz yaptıklarımız, yapacaklarımız anlatacak, sandıkta destek isteyeceğiz. Ana muhalefet de çıkacak heybesinde ne kadar yalan dolan, zehir varsa ortaya dökecek. Küp içindekini sızdırır. Bal varsa bal sızdırı. Balçık varsa balçık sızdırır. 2019 yılı bu muhasebenin bir kez daha yapıldığı bir imtihan yılı olacak. Son saldırılarıyla ilgili olarak ailece tazminat davamızı 1.5 milyon lira olarak açıyoruz. Sonuna kadar bu işin takipçisiyiz. Biz buna yönelik bir çizgi çekmiştik ama anlamadı. Çünkü, cibiliyet meselesi bu. Cibiliyetinin gereğini yapıyoruz. Bundan sonra da hukukumuzu hukuk içinde aramaya devam edeceğiz. Bir yanağına vurdu mu öbür yanağını çevir. Yok öyle bir şey bizde. Bir yanağıma vurdun mu öbür yanağını bekle. Bizden gelir."

İşte Erdoğan'ın diğer açıklamaları:

BELEDİYE ve BÜROKRATLARA UYARI: ADIMI KULLANANLARI ATIN DIŞARI

Son zamanlarda daha sık kulağıma gelmeye başlayan bir hususu paylaşmak istiyorum. Nerede işinin altından kalkamayan, nerede tembellik yapan biri varsa hemen şu tarz ifadelerle sıyrılmaya çalışıyor; "Beyefendi böyle istiyor, Cumhurbaşkanımız, Külliye böyle istiyor." Ömrümde görmediğim insanların tavsiyesine kadar her konuda kullanıldığı anlaşılıyor. Peki bunu ispatı var mı, ağzımdan çıkan böyle bir söz var mı? Yok. Daha önce ahkam kesenlerle ilgili rahatsızlığımı belirtmiştim.

Tekrarlıyorum. Eğer ben birisine bir şey söyleyeceksen, tavır koyacaksam, kimseyi aracı kılmaya ihtiyacım yok. Bunu bizzat kendim yaparım. Kafasında kırk tilki dolaştıran sinsi tiplerden, riyakarlardan hiçbir zaman olmadık, olmayacağız.

Milletimizle aramıza kimseyi sokmamak için yedi düvele meydan okuduk. Birilerinin çıkıp milletimizle aramıza girmesine izin veremeyiz. Beyefendi, Cumhurbaşkanı böyle istiyor sözü, adeta bürokratik oligarşinin yeni bir şifresi haline dönüştü. Kim olursa olsun, sorun çözme makamında olduğu halde sürekli şikayet eden, bizi bahane ederek kendini temize çıkarmaya çalışan herkes benim gözümde başarısız kişidir. Bunu böyle bilin. Bakan bakanlığını tıkayacak, bürokrat bürokratlığını tıkayacak ondan sonra da suçu bize atacak. Önüme getirilen tüm konularda kararımı muhataplarıma olumlu veya olumsuz olarak açıkça ifade etmişimdir. Arkadan başka işler çevirmek asla tarzım değildir. Tarzımız doğruya doğru yanlışa yanlış demektir.

Bunu birlikte çalıştığımız herkes bilir. Şahsım üzerinden yeni bir bürokratik oligarşi asla kabul edeceğim bir durum değildir. Şahsımın adı kullanarak kurallar dışında bir iş yapılmasına rıza gösteremem. Hiçbir bakanlıkta kurumda şahsımın adı kullanarak herhangi bir sürecin tıkanmasına rıza gösteremem. Bu benim en yakınımda olsa bizzat ben bakanımı aramıyorsam babamın oğlu olsa kapıdan geri koysun.

Adımı kullanarak size kim geliyorsa benden bir telefon almıyorsanız bana sorun. Bunu teyit etmiyorsam bu insanları lütfen gönderin. Ne demek adımı kullanmak? Bu bizim siyaset etme anlayışımıza terstir. Bunu yapanlar hepsi sahtekardır, dolandırıcıdır. Bunlara yol vermeyin. İsmimi, unvanını kendi yanlışına alet etmeye kalkan hiç kimseyi affedemem. Meclis'teki, partideki, Cumhurbaşkanlığındaki özel kalem görevlileri ile şahsıma iletmelerini rica ediyorum."

ALEVİLERİN KAPILARININ İŞARETLENMESİ KONUSU

"Bizim PKK, PYD, YPG gibi terör örgütlerine karşı verdiğimiz mücadeleyi Kürt kardeşlerimize mücadele gibi takdim eden kişi olsa olsa bu ülkenin Lawrence'ı olur. Bölücü terör örgütünü Kürt kardeşlerimizle ilişkili hale getirmek en büyük hakarettir. Alevi kardeşlerimize yönelik provokasyonları yapanlar da olsa olsa Lawrence misyonlu kişiler olur. Alevi kardeşlerimiz de bu ülkenin asli sahipleridir. Her türlü hakka ve imkana sahip bireylerdir. Asıl tehlike Alisiz Alevilik gibi sapkınlıklarla Alevi kardeşlerimizi köklerinden kopartarak bir başka dine yöneltmeye çalışan akımlardır.

"ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE TRUMP İLE TEKRAR GÖRÜŞECEĞİZ"

Cuma günü ABD Başkanı sayın Trump ile görüşme gerçekleştirdim. Bu uzun zamandır ilk defa ABD-Türkiye ilişkilerinde ortak frekans yakalayabildiğimiz bir görüşmedir. Trump ile YPG'den FETÖ'ye pek çok hususu görüştüğümüz konuşmanın devamını önümüzdeki günlerde tekrar yapacağız.

SOÇİ ZİRVESİ

Rusya'nın Soçi kentinde çok önemli bir üçlü zirveye iştirak ettik. Zirvede bölgemizde yaşanan hadiselerin geleceği konusunda çok önemli istişaretlerde bulunduk. Kritik kararlar aldık. Üç ülkenin anlayış birliği içinde olması bu zirvenin en mühim sonuçları arasındadır. Suriye'de barışın tesisi hususunda çalışmayı sürdüreceğiz.

"HARP OKULLARI, HERHANGİ BİR İDEOLOJİNİN DEĞİL TÜRK MİLLETİNİN OKULLARIDIR"

TSK'ya donanımlı subaylar yetiştirme dışında bir işle uğraşmayacaklardır. Bu okullar herhangi bir grubun, ideolojinin değil Türk milletinin okullarıdır. Esasen harp okullarımızda çokdaha önce yapılması gereken köklü reformun bu vesile ile hayata geçirilmiş olması ülkemiz adına önemli bir kazançtır.