Gök, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın El Bab operasyonuna ilişkin olarak "daha derine gitmeyelim." ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik "İslamiyetten ne anlarsın." ifadelerini değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Kılıçdaroğluna atfen "Neyin İslami olduğundan haberi var mı?" diyerek sataşmada bulunduğunu belirten Gök, "Bunlar bir Cumhurbaşkanının söyleyeceği sözler değildir. Bir Cumhurbaşkanı toplumu birleştirmesi gerekirken böylesine ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı, aslı astarı olmayan sözler üzerinden iç siyasete dahil olması kabul edilemez." diye konuştu.
Levent Gök, İslamiyette istişare kültürünün, iyi ahlakın bulunduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti
REFERANDUM YORUMU: OHAL'DE SORUN YOK
"İslamiyetin içinde istişare var, demokrasi var. Hazreti Muhammed 'Ben güzel ahlakı temsil etmek için görevlendirildim' diyor. Şimdi İslamiyeti argüman olarak kullanan Cumhurbaşkanına sormak isterim; 17-25 Aralık yolsuzluk dosyalarının hesabı ne olacaktır? Kamu gelirlerinin ayakkabı kutularından çıkmasını nasıl açıklayacaksınız, bunun hesabının verilememesini nasıl açıklayacaksınız? Sayın Cumhurbaşkanına yeminini hatırlatmak isteriz. Tarafsız olacağını, demokrasiyi, hukukun üstünlüğü ve anayasayı koruyacağına dair namusu ve şerefi üzerine yemin etmiştir. Cumhurbaşkanına sadece namusu ve şerefi üzerine ettiği yemini hatırlatıyoruz."
Kılıçdaroğlu'nun yaklaşık 1 ay önce Türk Silahlı Kuvvetlerinin El Bab'daki operasyonu tamamladıktan sonra daha ileri gitmemesi gerektiğini söylediğini hatırlatan Gök, "Cumhurbaşkanı bugün 'El Bab'da daha derine gitmemek lazım' diyerek, 'el insaf' sözünü söylememizi zorunlu hale getiren ifadede bulunuyor. CHP'nin tarihi uyarılarını dinlemeyen bu iktidarın bütün politikaları çökmüştür." dedi.
CHP'li Gök, olağanüstü hal şartlarında halk oylamasının yapılmasını da eleştirerek, bazı bakanlar ve Başbakan Binali Yıldırım'ın OHAL'in uzatılmadan kaldırılacağı yönündeki sözlerini hatırlattı.
Gök, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İktidarın sözüne güvenilmediğini biliyoruz. Siyasi yaşantımız, iktidarın bir söylediğini ertesi gün nasıl inkar ettiği, çarpıttığının örnekleriyle doludur. Bu hükümet iki yüzlüdür, geçtiğimiz yıl yapılan seçimlerde 'OHAL kalktı, baskılar bitti, köyümde özgürce yaşıyorum. Onlar konuşur AKP yapar.' afişini kullandı. Bir yıl sonra geldiği nokta ibret vericidir. OHAL'den medet uman anlayış bu iktidarın iki yüzlülüğünü göstermek açısından tipik bir örnektir."
Başbakan Yıldırım'ın, "Elbette OHAL şartlarında referandum yapıldı şeklinde söz söylemelerine fırsat vermeyiz." dediğini hatırlatan Gök, "Sayın Başbakan sözünün eri ol, gereğini yap, bu sözleri yutma. Ya boyundan büyük laflar etme ya da gereğini yap." dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş'ın, CHP'ye yönelik açıklamalarına da cevap veren Gök, "AKP Grubunun Meclisin tatil olma kararında kullandırdığı mükerrer oyların ayıbı AKP Grubuna ve Mustafa Elitaş'a yetmiştir. Sayın Elitaş, büyük bir suçluluk telaşında Mecliste yaşanan rezaleti örtbas etmenin gayreti ve telaşıyla haddini aşan ifadelerle AKP Grubunun düştüğü durumu gölgelemeye çalışıyor." ifadesini kullandı.
Anayasa değişiklik kanununun iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurma hakkı ve görevinin anamuhalefet partisine verilmiş bir hak, görev olduğunu vurgulayan Gök, "Hukuka aykırı kararları Anayasa Mahkemesine götürmenin tartışılmasını anlamış değiliz. Cumhurbaşkanının bu tartışma içerisine girmesi anlamlı değildir, onun işi değildir. Kararı verecek olan CHP'nin yetkili kurullarıdır, Genel Merkezimizdir." diye konuştu.
Gök, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin sosyal medya üzerinden halk oylamasında "hayır" diyeceklere yönelik yaptığı eleştirilerin hatırlatılması üzerine de şunları kaydetti:
"Görülüyor ki Sayın Bahçeli, MHP tabanında büyük ölçüde itibar kaybına uğramış, tabanını yönlendirme imkanını yitirmiştir. Sayın Bahçeli'nin şu andaki yapmış olduğu açıklamayı MHP'yi bir arada tutma çabasından başka bir şey değildir."
