Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kepez'deki Turgut Özal Spor Salonu önünde Antalya Toplu Açılış Töreni'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
Geçtiğimiz ay aşırı yağışlar sebebiyle sel felaketine maruz kalan Kumluca, Finike ve Demre ilçelerimizdeki vatandaşlarımıza bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Felaketin ilk anından itibaren devlet olarak tüm imkanlarımızla olaya müdahale ettik. Ardından da yaraları saracak adımları süratle attık. Sağ olsun Bakan arkadaşlarım gerek sayın Soylu gerek Vahit Kirişci anında bölgeye ulaştılar. Orada hemen AFAD'la, Kızılay'ımızla, her şeyimizle orada devletin varlığını ifade ettik. Yani kardeşlerimizi o felaketin içinde yalnız bırakmadık. Niye? Çünkü biz devletiz.
Kumluca'da binin üzerinde haneye, Finike'de 226 haneye, Demre'de 7 haneye eşya desteği verdik. Toplam 883 iş yerine de nakdi destek sağladık. Zarar gören 1615 araç için de sahiplerine maddi yardım yaptık. Sel felaketinde zarar gören 11 bin 755 dekar tarım alanı için 2769 çiftçimize 40 milyon liraya yakın nakdi yardım ödemesinde bulunduk. Tarım sigortası olanlar da zararlarını buradan karşılayacak. Toplamda 6 bin 534 vatandaşımıza 137 milyon lira nakdi yardım yapıldı. Bugün Kumluca'ya gidip çalışmaları yerinde göreceğiz.
Her afeti aynı zamanda gelecekte karşılanabilecek sorunları ve kaynaklarını gösteren birer ibret vesilesi olarak değerlendiriyoruz. Dere yataklarına yapılan müdahalelerle izinsiz inşa edilen köprü ve menfezlerin, buralardan geçirilen boruların, seraların, dökülen sera atıklarının yol açtığı sıkıntıları son afette bir kez daha gördük. Hatta Kumluca şehir merkezindeki selin en önemli sebebinin dere yatağı üzerinde inşa edilen pazar yeri ve park alanı olduğunu tespit ettik.
Derenin üzeri kapatılan 558 metrelik bölümünün yarıya yakınını hemen açtık, kalanlarını da üzerindeki yapıların kaldırılmasıyla birkaç ay içinde açacağız. Sel bölgesinde bugüne kadar Devlet Su İşleri tarafından yapılan 1,3 milyar liralık yatırım daha büyük felaketlerin önüne geçmiştir. Buradan sizlere meseleyi kökünden çözmek için 9 taşkın koruma tesisi, 4 gölet ve 3 mendirekten oluşan 16 kalem yatırımı 4,3 milyar liralık bedelle hayata geçirmek üzere çalışmalara hemen başladığımızın müjdesini vermek istiyorum. Kamulaştırmaları süratle tamamlayarak bu yıl içinde yatırımlarımızın inşasına geçiyoruz.
Yanan bölgelerimizde 143 bin kilo tohumu toprakla buluşturarak ağaçlandırma çalışmalarını sürdürüyoruz. Ayrıca yangına dayanıklı ağaç türlerini yaygınlaştırıyoruz. Bu kapsamda 2,5 milyon fidanı toprakla buluşturduk. Görüldüğü gibi her hal ve şart altında vatandaşlarımızı yalnız bırakmıyoruz. Mağduriyet yaşayan herkesin maddi manevi her türlü destekle yanlarında yer alıyoruz.
Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, diğer pek çok alandaki hizmetlerimiz gibi afetlerde de dünyanın en hızlı ve etkin müdahale sistemine sahip ülkesi durumundayız. İstihdam demek, esnafa ve çiftçiye bereket demek, ülkemize ve milletimize kazanç demek olan turizmde yaptıklarımızı söylemeye bile gerek duymuyorum.
Antalya Havalimanı'mızı daha önce zaten büyütmüş ve modern hale getirmiştik. Şimdi Havalimanımızı 2 kat daha büyüterek Antalya'nın turizm gelirini katlayacak yeni bir adım attık. Toplamda 8 buçuk milyar euroyu bulan kiralama bedeliyle hem devletimizin kazandığı hem yatırım ve işletme katkısıyla Antalya'mızın kazandığı bir modeli başarıyla uygulamayı sürdürüyoruz. Turizm şehri Antalya'nın belediyelerin görevi olduğu halde yapmadıkları atık su arıtma tesislerini de hükümet olarak biz yapıyoruz.
Şu anda bugün karşımda gördüğüm şu muhteşem katılım Antalya'nın nereye doğru yürüdüğünü gösteriyor. Fazla değil 5 ayımız var. 5 ay durmak yok, sandıkları gümbür gümbür patlatmaya hazır mıyız?
Serik bölgesine hizmet verecek atık su arıtma tesisiyle ilgili sorunu 1,5 milyar liralık Kemer ve Çamyuva bölgesine hizmet verecek atık su arıtma tesisiyle ilgili sorunu da 1 milyar liralık yatırımla çözüme kavuşturuyoruz. Sahil bölgelerindeki plajları 5 yıldızlı otel standardıyla bölge halkının ve misafirlerimizin ücretsiz olarak hizmetine sunacak projeyi de hızla sürdürüyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Antalya sınırları içindeki 15 bin şezlong kapasiteli 7 plajı bu şekilde hazırlayarak hizmete açtı. Bu yıl, bir kısmı da yine Antalya sınırları içinde olan toplamda 7 yeni plajı da aynı şekilde devreye alıyoruz.
Eser ve hizmet siyasetiyle, 20 yılımızı geride bırakırken ülkemizi her alanda yeni yatırımlarla, yeni projelerle Türkiye Yüzyılı'na hazırlıyoruz. İnşallah 2023'teki Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100'üncü yılı coşkusunu milletimize yine eser ve hizmet şöleniyle yaşatacağız. Antalya'mız da bu şölenin ilk sıralarında yer almayı sürdürecektir. Yeter ki birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıkalım. Yeter ki tercihimizi eser ve hizmet siyasetinden yana yapmaya devam edelim.
Diyorlar ki AK Parti'de gençlik yok. Bizim gençliğimiz gümbür gümbür Kepez'in bu alanını doldurmuş vaziyette. Bugün sizlerle bir araya gelmişken her şehir ziyaretimizde olduğu gibi yapımı tamamlanan eser ve hizmetlerin resmi açılışını da yapalım dedik.
Eğitimde ana sınıfından liseye kadar her kademede 41 ayrı okulumuzun, Akdeniz Üniversitemizin yenilenen hastane binalarının, Alâeddin Keykubat Üniversitemizin yatırımlarının resmi açılışlarını bugün buradan yapıyoruz. Gençlik ve sporda çeşitli ilçelerimizde inşa edilen spor salonlarını, Kepez'deki 750 yataklı, Serik'teki 500 yataklı, Alanya'daki 1000 yataklı öğrenci yurtlarını, gençlik merkezini ve diğer yatırımları resmen hizmete açıyoruz.
Çevre şehircilikte yangın, afet evlerinin yanı sıra Çeltik'teki 222 sosyal konutun, Serik Millet Bahçesi'nin, ulaştırmada Konaklı-Güzelbağ yolunun, enerjide, Kemer ve Akseki Trafo Merkezlerinin, tarımda 37 projeye verilen kırsal kalkınma desteklerinin resmi açılışlarını bugün buradan gerçekleştiriyoruz.
Vakıf eserlerini korumak için çeşitli ilçelerimizde gerçekleştirdiğimiz 8 caminin restorasyonunu, yaşlılarımıza hizmet için inşa ettiğimiz Muratpaşa Huzurevi'nin, çeşitli kurumlarımıza ait hizmet binalarının açılışını yapıyoruz. Böylece Antalya'mıza kazandırdığımız yatırım bedeli 3,2 milyar lira, güncel bedeli 8,1 milyar lira olan 89 ayrı projenin şehrimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu yatırımların gerçekleştirilmesinde emeği, katkısı geçen Bakanlıklarımızı özellikle ve yüklenicilerimizi huzurlarınızda tebrik ediyorum. Tabii Antalya'ya yaptıklarımız bunlardan ibaret değil.
Son 20 yılda şehrimize yaptığımız toplam kamu yatırımı 72 milyar lira. Eğitimde 10 bin 138 adet yeni derslik inşa ettik. 3'ü vakıf biri devlet olmak üzere 4 yeni üniversite kurarak şehrimizdeki üniversite sayısını 5'e yükselttik. Gençlik ve sporda 19 bin 106 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık. 33 bin seyirci kapasiteli bir stadyum dahil toplam 114 adet spor tesisi inşa ettik.
Sosyal yardımlarda Antalyalı ihtiyaç sahiplerine toplam 6 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Sağlıkta toplamda 2447 yataklı 22 hastane dahil 63 sağlık tesisi yaptık. Antalya Şehir Hastanemizin inşaatı yüzde 70 seviyesine geldi. Yatak kapasitesi 1750 olan şehir hastanemiz, 285 bin metrekareyi bulan kapalı alanı ve son teknolojiye sahip altyapısıyla Antalya'ya yakışır bir eser olacaktır.
Çevre şehircilikte TOKİ vasıtasıyla Antalya'da 4 bin 490 konutun yapımını tamamlayıp hak sahiplerine teslim ettik. Son olarak 500 bin sosyal konut hamlesi kampanyamız çerçevesinde şehrimize 7 bin 157 konut daha inşa edecek, 23 bin altyapısı hazır müstakil ve müşterek arsayı Antalyalı vatandaşlarımıza vereceğiz.
Antalya'mızda riskli yapı olarak tespit edilen 23 bin 358 konut ve iş yerini dönüştürdük. Şehrimizde millet bahçesi projelerimizden Manavgat-Türkbelen'i açtık, Serik'i bugün açıyoruz. Aksu, Muratpaşa ve Kaş millet bahçelerimizi de yıl içinde tamamlıyoruz.
Ulaşımda 195 kilometreden devraldığımız yol uzunluğunu 693 kilometreye çıkardık. Çeşitli istikametlerde halen yapımı süren yol projelerimizin bir kısmını bu yıl, bir kısmını önümüzdeki yıl kullanıma hazır hale getiriyoruz. Bölgenin önemli bir ihtiyacı olan Antalya-Alanya Otoyolu'nu yatırım programına aldık. Antalya şehir meydanı, havalimanı, EXPO tramvay hattını hizmete verdik. Antalya Havalimanı'nın yıllık yolcu kapasitesini 35 milyona çıkardık. Gazipaşa-Alanya Havalimanı'nı hizmete açtık. Geçtiğimiz yıl 25 milyonu yabancı olmak üzere toplam 31 milyona yakın yolcunun kullandığı Antalya Havalimanı'nın kapasitesini şimdi 80 milyona çıkarıyoruz. Antalya Havalimanı'nın ne hale geleceğini görün. Kaş ve Alanya Yat limanlarını kazandırdık. Manavgat Irmak ağzı düzenlemesini ve yat yanaşma yerini tamamladık. Gazipaşa ve Demre yat limanlarının yapımıyla ilgili çalışmalar sürüyor.
Tarım ve ormanda Antalya'ya 21 baraj, 2 içme suyu tesisi, 62 sulama tesisi, bir arazi toplulaştırma projesi, 102 taşkın koruma tesisi, 3 gölet, bir yer altı depolama tesisi ve 20 hidroelektrik santrali inşa ettik. Yapacağımız çok iş var. Antalya'da toplam 71 bin dekar arazinin sulanmasına hizmet edecek 6 barajın yapımı devam ediyor.
Son 20 yılda inşa ettiğimiz sulama projeleri ile Antalya'da 518 bin dekar zirai araziyi sulamaya açtık. İnşaat safhasında yer alan 8 sulama tesisimiz ile toplam 121 bin dekar araziyi daha sulayacağız. Antalyalı çiftçilerimize toplam 2 milyar lira tutarında tarımsal destek verdik.
Sanayi ve teknolojide 2 yeni OSB, 2 yeni teknopark, 18 Ar-Ge merkezi ve bir tasarım merkezi kurduk. Şehrimizdeki işverenlerimize toplam 12 milyar lira tutarında prim teşviki verdik. Böylece Antalya'da 388 bin olan aktif sigortalı sayısının bugün 1 milyon 51 bini geçmesini sağladık.
Enerjide Antalya, Aksu, Döşemealtı, Kepez, Konyaaltı, Korkuteli, Muratpaşa ve Serik'e doğalgaz arzını sağladık. Diğer ilçelerimize de doğal gaz arzını sağlayacak projeleri hazırlıyoruz. Gördüğünüz gibi ne kadar özetlersek özetleyelim Antalya'ya yaptıklarımız saymakla bitmiyor. İnşallah 2023'te sizlerden alacağımız destekle önümüzdeki dönemde şehrimizi çok daha büyük eserlerle, hizmetlerle, yatırımlarla buluşturacağız.
Biz de 20 yıldır eserlerimizle, hizmetlerimizle konuşuyor, yatırımlarımızla sizlerin karşısına çıkıyoruz. Ülkemizin asırlık demokrasi ve kalkınma eksiklerini bu anlayışla tamamladık. Bugün hamdolsun bölgesinde ve dünyada söz sahibi, iddia sahibi, güç sahibi, vizyon ve proje sahibi bir Türkiye var.
Salgından savaşa, krizlerin kol gezdiği, enerjiden gıdaya her alanda dünyanın sıkıntı yaşadığı bir dönemde dahi ülkemizi hedeflerinin menzilinde tutmayı başardık. Daha önemlisi bu mücadeleyi ve elde ettiğimiz kazanımları, içerideki tek parti devri artığı kifayetsizlere rağmen yürüttük. Attığımız her adımda başlattığımız her reformda karşımızda ilkel ve sapkın bir zihniyeti bulduk. Milletimizin karşısına hangi projeyle çıktıysak ne dediler? Yaptırmayız. Ülkemizi hangi hedefe yönelttiysek ne dediler? Yaptırmayız. Şehirlerimize hangi yatırımları götürürdüysek ne dediler? Yaptırmayız. Niye diye sorduğumuzda da arsızca bizim işimiz bu diye cevap verdiler. Karşımıza yapamazsınız diye her dikildiklerinde yaparsak biz yaparız diyerek azimle, kararlılıkla, gayretle yolumuza devam ettik.
Türkiye, kendine biçtiği tek misyonu yaptırmamak, ettirmemek olan bir muhalefete rağmen bugünlere geldi.
İşte ülkemiz yeni bir seçimin arifesinde. Karşımıza yine bir yaptırmayız ittifakıyla çıktılar. Üstelik bu sefer sadece bize yaptırmayacaklarını söylemekle yetinmiyor. Kendi aralarında da aynı taktiği izleyeceklerini ilan ediyorlar. Geçmişte on yıllarını kısır siyasi çekişmelerin, çok başlılığın, koalisyonların, siyasi dağınıklığın yol açtığı kayıplarla heba eden Türkiye'ye tek vaatleri yine aynı düzeni geri getirmek. Ama yapamayacaksınız.
Biz milletimizi vesayetin cenderesinden kurtarmış olmakla övünüyoruz. Bunlar kendi vesayetlerini oluşturmaya çalışıyor. Altılı masadaki vesayetin adı, siyasi vesayet. Biz ülkemizi siyasi ve sosyal kaos ikliminden çıkarmakla gurur duyuyoruz. Bunlar kendi kaoslarını oluşturmaya çalışıyor. Biz Cumhuriyetimizin yeni asrına Türkiye Yüzyılı damgası vurmak için çalışıyoruz, bunlar ülkeyi tekrar kendi içine kapatmaya çalışıyor. Velhasıl nereden tutsanız elinizde kalan bir anlayışla karşı karşıyayız. Üstelik millete söyledikleri sözleri uygulayabilecekleri hiçbir hukuki zemin mevcut değil.
Seçimden sonra böyle bir hazırlıkları ve niyetleri olduklarına dair işaret de yok. Türkiye eskiden yürütmede 2 başlılığı kaldıramadığı için ağır bedeller ödediği siyasi, sosyal, ekonomik krizler yaşamıştı. Bunlar iki de değil altı başlı bir yürütme peşinde koşuyor. Allah akıl, fikir, izan versin. Ortada vizyon namına, program namına, proje namına hiçbir şey olmadığı için 'istemezük'çülük dışında bir şey de söylemiyorlar.
Bunlarda utanma sıkılma yok. Ülke içindeki yatırımcılara ne diyorlar? Size bunların hesabını soracağız. Kafaya bak ya. Kime neyin hesabını soruyorsun?
Eğitimde her türlü adımı bunlar attı, sağlıkta her türlü adımı bunlar attı, ulaşımda 6100 kilometreden alıp 20 bin 800 kilometreye yollarımızı bunlar ulaştırdı. Viyadüklerimizi bunlar yaptı, köprülerimizi bunlar yaptı. Neymiş onlara şimdi hesap soracakmış. Sıkar sıkar neyin hesabını soruyorsunuz? Sandıklarda da size bunun fırsatını vermeyecek. Onun için çok çalışacağız. Huzurumuza kast eden terör örgütü yandaşlarına bunlar yüz vermedi mi?
Bay Kemal bu teröristlerle kol kola dolaşmadı mı? Hala bunların önünü açmaya gayret etmiyorlar mı? Ama Cudi'de bunların hesabını biz sorduk. Gabar'da bunların hesabını biz sorduk. Tendürek'te bunların hesabını biz sorduk. Besler Deresi'nde bunun hesabını biz sorduk. Şimdi bu teröristler güneye gittiler. Yine devam ediyoruz, edeceğiz. Emperyalistlerin değirmenine su taşıyacak eyyamcılığın anlamı nedir? Kendi ülkesine ve milletine düşmanlık eden böyle bir siyaset anlayışının dünyanın başka bir yerinde örneği var mıdır? Göremezsiniz. Çünkü hiçbir ülkede siyasetçi yediği ekmeği, içtiği suyu, soluduğu havayı zehirlemeyi aklından bile geçirmez. Tam tersine milli meselelerde her türlü farklılığı bir kenara bırakıp kendi devletinin, kendi hükümetinin etrafında sımsıkı kenetlenir.
Türkiye'nin her meselesini çözdük sadece bu muhalefet sorununu halledemedik. Savunma sanayiinde neler olduğunu görüyorsunuz. Artık bizim İHA'larımız var, SİHA'larımız var, AKINCI'larımız var, KIZILELMA'mız var. Herkes şimdi bunları kıskanıyor. Bay Kemal, sen nerede dolaşıyorsun ya? Senin yavruların nerelerde dolaşıyor? Biz Tayfun'u şu anda ateşledik, menzili 561 kilometre. Yunanlar ne yaptı telaşa kapıldı. Hemen gazeteler başlıkları attı. Ege'de bizimle uğraşmadığınız müddetçe biz sizlerle uğraşmayız. Bizim yapacak daha çok işimiz var.