Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan TİM Genel Kurulu'nda konuştu.
Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:
Sanayi üretimindeki tırmanışın devam etmesi büyümenin üretime dayalı olduğunu gösteriyor. İstihdamda başlattığımız seferberlikle işsizliğin bir puan düşmesi önemli. İş gücüne katılım oranı yükseldiği için fark yavaş yavaş azalmaktadır. İstihdam rakamı 27,5 milyonu aşarak 15 Temmuz önceki seviyesi çıkmıştır. İstihdam artışı devam edecektir, işsizlikte tek haneli rakamları göreceğimize eminim.
- Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'ye yönelik kumpas yaptıkları ortada. Türkiye satın alma gücü bakımından dünyanın en büyük 13. ülkesidir. Aynı şekilde kişi başına düşen milli gelir bakımından bulunduğumuz 64. sıranın da gerçeği yansıtmadığını düşünüyorum. AB üye ülkeleri ile ülkemin bulunduğu konumun aynı olması mümkün değil. Öyle lafta kişi başına düşen milli gelir bu demekle olmaz. Gidip oraları gördüğünüzde fark ediyorsunuz. Yakında olmamız gereken sıralara geleceğiz. Onun için kayıt dışı ve yastık altı.. Bunların hepsini piyasaya sokmanın gayreti içinde olmalıyız.
Yaşadığımız onca badireye rağmen 14 yılda 3 kat büyüttüğümüz ülkemizi 3 kat daha büyütmek bizlerin elindedir. Bu başarıyı inşallah hep birlikte yakalayacağız.
"Faiz konusunda müdahalemiz sürecek"
Hükümetimiz ekonomiyi destekleyen çok önemli tedbirler aldı, almaya devam edecek. Yatırımlar için açıklanan tedbirler, faizler konusunda sayın Başkan ile aynı şeyi düşünüyorum, bu konuda müdahalemizi sürdüreceğiz. Biz öyle bir müdahale yaparız ki buna tatlı bir geçiş denir, o tatlı geçişle de biz yatırımcıların önünü açmış oluruz. Yüksek faizlerle yatırımcıyı köşeye sıkıştırırsak, üretim de istihdam da durur. Biz netice almaya kararlıyız, bu işi başaracağız.
Merkez Bankasının döviz ve altın rezervinin yükselişe geçmesini önemli buluyorum. Borsanın tarihi rekorlar kırması ekonomideki olumlu havayı destekliyor.
CHP'nin provokatif yürüyüşü
Burada bir şeyi daha söylemem lazım. Dayanışmamız çok önemli... Biz bir beraber iri ve diri olursak Türkiye'yi kimse yakalayamaz. Ama bakıyorsunuz biz hukuka saygı duyuyorum deyip anayasanın hükümlerini aşağı alacak şekilde vatandaşı sokağa çağırmak ne kendilerinin ne ülkelerinin yararına olacaktır.
- Rahmetli Demirel'i anmadan geçemeyeceğim: Yollar yürümekle aşınmaz. Eğer yürümekle aşınacağını sanıyorlarsa bu mümkün değil. Zira ortada bir vaka var. Nedir o? Meşhur MİT tırlarının, FETÖ'cü yargı mensupları tarafından durdurularak dünyaya servis edilmesi ve bu işin içinde rol alan kişinin bu rolünü başka meslektaşı ile paylaşarak attığı adımlar ve ülkede ciddi bir skandalın yaşandığı bir süreç var. Eğer yargı bu tür baskılar altında kalırsa biz yargıdan adaleti nasıl bekleyeceğiz.
Kusura bakmayın, öyle elde adalet pankartı taşımak adaleti getirmez. Parlamentoda kürsüde adalet için ne diyeceksen de.
"Yargı yarın sizi de bir yerlere davet ederse şaşırmayın"
Başında olduğun kurumda ne kadar adalet var? Unutmayın 138. madde sadece siyasetçiler için değil A'dan Z'ye herkes için çalışır. Yargı yarın sizi de bir yerlere davet ederse şaşırmayın! Böyle bir Ramazan ayı içinde milleti sokağa dökmek suretiyle bu yürüyüşe başlamak doğru değil. 15 Temmuz'da Atatürk Havalimanı'ndan belediye başkanının evine sığınan kişinin tankların önünde duran kişinin o gece neyin üzerine çıktığı belli olmuştur.