Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Afyonkarahisar, Aksaray, Amasya, Ankara, Aydın, Batman, Denizli, Gümüşhane, Kocaeli, Kütahya, Mardin, Muğla, Nevşehir, Rize, Tokat, Tunceli'den gelen muhtarların katıldığı 39. muhtarlar toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yıllarca havalimanı isteyenlerin Artvin ve Rize için yapılacak havalimanını istemediklerini belirterek, sol zihniyetin ve komünistlerin hiçbir zaman vatansever ve milliyetperver olmadıklarını söyledi.
"BİZ ESKİ TÜRKİYE'YE DÖNMEYECEĞİZ"
Geçen 15 yılda yapılan yatırımları da anlatan Erdoğan, "Geçtiğimiz 15 yılda ülkemizi büyütürken, güçlendirirken, zenginleştirirken, geleceğe hazırlarken, aynı zamanda bu krizlerle mücadele ettik. Bu beyler hiçbir lüksünden taviz vermez. Bunlar benim muhtarlarım gibi yaşamıyor ki. Bunların yaşamına ulaşmak öyle kolay değil. Türkiye'de attığımız adımlarla bir şeyi gerçekleştiriyoruz, başta muhtarlarımız olmaz üzere halkımızın yaşam kalitesini daha nasıl artırırız, bunun gayreti içindeyiz. 3 bin 400 dolardan başladık, kişi başına milli gelir 11 bin dolara çıktı. Türkiye'ye büyüyor. Yaptığımız yatırımlara baktığımızda 25 havalimanı ile başladık, şu anda 55 havalimanımız var. Artık lüks otobüs fiyatına uçakla seyahat ediyoruz. Türkiye'nin dört bir yanında, Batı'da ne varsa, Doğu'da da o var. Bunlar yoktu biz geldiğimizde, hepsi var şimdi. 75 üniversitemiz vardı, şimdi 184 üniversitemiz var. Üniversite olmayan ilimiz yok. 15 senede 270 bin derslik yaptık. Ben 75 kişilik sınıfta okudum. Doğu'da 100 kişilik sınıflarda okuyanlar vardı. Biz bunu 30'a düşürdük, 20'lik sınıflar da var. Geldiğimizden bu yana en önemli yatırımı eğitime yaptık. Öğretmenlerimizin sayısını artırıyoruz ki, öğretmensiz ders olmazın. Büyük başın derdi büyük olur. Eğitimden sonra ağırlığı sağlığa vereceğiz dedik. Sağlıkta attığımız adımları hepiniz yaşıyorsunuz. İlacını alamayan bir Türkiye vardı. Şimdi böyle bir sıkıntı yok. Hastanelerimiz artık illerimizin hepsinde olduğu gibi ilçelerde bile hastanelerimiz var. Daha da ileri gittik, vatandaşın eğer kendi ilinde derdine derman bulamazsa onu anında büyükşehirlere götürmek için ambulans jetler alacağız dedik, 14 tane ambulans jet aldık. İnsanımdan kıymetli daha ne olabilir. Hatırlayın, hamile hanım kardeşlerimiz dağlardan köpeklerin çektiği kızaklarla şehre getiriliyordu, süratle biz payetli ambulanslar getirttik. Yüzde 100 netice alamasak bile yüzde 80-90 netice alır hale geldik. Biz birde ambulans helikopterler alalım dedik ve devreye soktuk. Benim milletime bu mutluluğu yaşatma görevini yerine getirdiğimiz için elhamdülillah mutluyuz. Biz çalıştıkça ter döktükçe, büyük ve güçlü olduğumuz sürece bunların hepsinin üstesinden geliriz. Hani bir türkü vardır, 'dağ ne kadar yüce olsa bir kenarı yol olur, buna bayram günü derler, dostla düşman bir olur.' Biz de her fırsatta önümüzdeki sorunları çözmek için ya bir yol bulacağız, ya bir yol bulacağız. Şartlara teslim olarak değil, şartları değiştirerek hedeflerimize ilerleyeceğiz. Biz güçlendikçe, biz kendi projelerimizi, programlarımızı, siyasetimizi hayata geçirecek imkanlara sahip oldukça bugün karşımızda olanların kendi ayakları ile yanımıza geleceğini göreceğiz" diye konuştu.
"TÜRKİYE'NİN YÜKSELİŞİNİ HİÇBİR GÜÇ DURDURAMAYACAK"
"Geçen hafta Isparta şehir hastanesini gezdim, oradaki vatandaşlar nasıl dua ediyorlar, bizi kucaklıyorlar" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Allah'a hamdolsun. Bütün eksiklere rağmen daha iyisini yapacağız. Şimdi artık duble yollar, otoyollar devam ediyor. 79 senede 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapılmış. Biz 15 senede 19 bin 500 kilometre bölünmüş yol yaptık. Otoyolları karıştırmıyorum, sadece bölünmüş yol. Köprüleri görüyorsunuz. Yüksek hızlı tren, şimdi yüksek hızlı trenimiz var. Lüks, oturuyorsun, çok kısa zamanda öyle gümbür gümbür gitmek yok, tatlı bir jet, tıs diye gidiyor. Hiçbir zaman olmamış sayıda barajlar yaptık, göletler yaptık, yapacağız. Suyu olmayan bir millet 'ben medeniyim' diyemez. Bazen televizyonlarda görüyoruz değil mi o garip gureba milletleri. Nasıl suları içiyorlar. Dünya bunları gördüğü halde bunlara elini uzatmıyor ama biz uzatıyoruz. Eskiden açık kanalet sistemi vardı sulamada. Artık bunları da tamamen kaldıracağız. Açık kanalet değil, kapalı sisteme geçeceğiz. Açık kanalet sisteminde yüzde 60 su buharlaşıyor. Bunlar bizim için kayıp, bunu kaybetmeyeceğiz. Kapalı sistemde hem sulamada hem vatandaşımın ihtiyacını karşılamada çok daha bereketli bir döneme geçeceğiz. Türkiye'nin çıkarları, hassasiyetleri, talepleri söz konusu olduğunda kibirle demokrasiden, insan haklarından, bize ders vermekten söz edenlerin kendi çıkarlarını her şeyin üstünde tuttuklarını biz çok iyi biliriz. Her istediklerini yerine getiren, adeta emirlerine amada bir Türkiye hayaliyle yanıp tutuşanlar, biz kendi ajandamızı takip ettikçe, onurlu ve dik duruş sergiledikçe adeta kuduruyorlar. Eski Türkiye içimizdeki bazılarıyla birlikte, bu güçlerin en büyük hayalidir. Ama biz eski Türkiye'ye dönmeyeceğiz. Artık yeni, modern ve şimdi nasıl su medeniyettir dedim, yol da medeniyettir. Elhamdülillah bunu da yakaladık. Türkiye'nin yükselişini hiçbir güç durduramayacak" şeklinde konuştu.
"BU SOL ZİHNİYET, BU KOMÜNİSTLER, BUNLAR HİÇBİR ZAMAN VATANSEVER DEĞİLDİR, MİLLİYETPERVER DEĞİLDİR"
Rizeli bir muhtarın ilçesine bölge hastanesi istemesi üzerine Erdoğan, "Senin ilinde Kaçkar'da hastane var, Rize merkezde var. Rize'de şu anda lüks olarak 3 tane hastane var. Üniversitenin hastanesi var, Kaçkar var, devlet hastanesi var, lüks de oyunu bozar, yavaş yavaş" dedi.
Bazılarının "havalimanı istemezük" dediğini belirten Erdoğan, "Yıllarca havalimanı dendi, şimdi denizin üzerine havalimanı yapıyoruz, bunlar 'istemezük' diyorlar. Kim bunlar, komünistler. Artvin ve Rize'yi kucaklayacak bu havalimanı. Bunlar 'istemezük' diyor. Bu sol zihniyet, bu komünistler, bunlar hiçbir zaman vatansever değildir, milliyetperver değildir. Bunlar bu tür hizmetleri verdiğin zaman çılgına dönüyorlar" diye konuştu.
Milletin yıllarca kendisine oynanan koalisyon, kriz, darbe ve vesayet oyununu bozduğunu belirten Erdoğan, "Ayaklarına bu prangalardan kurtulan milletimiz 15 yılda üç kat nasıl büyütülebileceğini herkese gösterdi. Ülkemizi geldiğimiz noktanın gerisine düşürecek hiçbir politikanın, girişimin, organizasyonun artık başarı şansı yoktur. Türk milletine yeni şeyler söylemek isteyenler için ölçü bellidir. Bu ölçü kişi başına milli geliri 11 bin doların üstüne çıkartmaktır. İlk hedef 15 bin dolar. Altyapı ve üstyapı yatırımlarının büyüklüğü ile gelişmiş ülkelerle yarışan, bölge ve dünya siyasetinde söz sahibi bugünkü Türkiye'nin seviyesidir. Her kim ülkemizi her alanda bu seviyenin üzerine çıkartabileceğini iddia ediyorsa bunun için gereken projeleri ortaya koyabiliyorsa, milletimizle gönül bağı kurabiliyorsa bizim rakibimiz o olur" ifadelerini kullandı.
"MUHABBET VE TANZİM İLE KARŞILANIYOR OLMAMIZ ONLARI RAHATSIZ EDİYOR"
Uzun süredir tüm dünyayı istedikleri gibi yönetip, yönlendirdikleri usullerle Türkiye'yi elinde tutamayacaklarını görenlerin işi aynı amaca sahip olduklarını düşündükleri darbecileri ve terör örgütlerini desteklemeye karar verdiklerini kaydeden Erdoğan, "Ülkemizin maruz kaldığı asimetrik saldırıların dünyada bir örneği daha yoktur. Bu oyunları kurgulayanlar Türkiye'yi ülkelerden bir ülke, Türk milletini de milletlerden bir millet sanıyorlar. Halbuki onların esamelerinin dahi okunmadığı dönemlerde bizim ecdadımız Avrupa'nın ortalarından Güney Asya'ya kadar uzanan alanda dünyanın en güçlü, en adil, en mamur devletlerini kurmuştur. Biz bunlara gönül coğrafyamız diyoruz. Gönül coğrafyamız olarak ifade ettiğimiz bu geniş alanda gittiğimiz her yerde büyük bir muhabbet ve tanzim ile karşılanıyor olmamız onları rahatsız ediyor. Çünkü kendileri bizden sonra aynı yere gittikten sonra sadece zulüm, sömürü götürmüşlerdir, kaos ve acı götürmüşlerdir. Bugün Türkiye'nin bir yandan her türlü saldırıya karşı gösterdiği güçlü direnişle, diğer yandan yeniden dünyadaki mazlumların ve mağdurların sesi haline gelmesiyle başlayan bir uyanış var. Ülkemizin üzerine bu kadar şiddetle gelinmesi, bu uyanışı kaynağında, Türkiye'de boğma, bastırma gayretinden kaynaklanıyor. Ne yaparlarsa yapsınlar başaramayacaklar. Çünkü biz göklerden gelen karara ram olan bir milletiz. Büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa etmenin de kaderimiz olduğuna inanıyoruz. Kendimiz ve umudunu bize bağlayan tüm dostlarımız için bu hedefimize ulaşacağız" açıklamasında bulundu.
"ATTIĞIMIZ HER ADIM TÜRKİYE'NİN 2053, 2071 VİZYONLARI İÇİN"
Türkiye'nin 2023 hedeflerinin sıradan bir kalkınma planı olmadığını kaydeden Erdoğan, "Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl dönümünde devlet ve millet olarak ulaşmak istediğimiz bu hedefler daha büyük bir sıçrayışın altyapısıdır. Yönetim sistemimizi değiştirmemiz dahil attığımız her adım Türkiye'nin 2053, 2071 vizyonlarını hakkı ile değerlendirebilme hedefine ulaşabilmenin adımlarıdır. Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden birisi haline gelmiş Türkiye'nin yatırım ve proje üretme kabiliyeti fevkalade artacaktır. Savunma sanayinde hem kendisini hem de dostlarını küresel silah ve teknoloji şirketlerine bağımlılıktan kurtarmış bir Türkiye'nin mücadele gücü çok farklı hale gelecek. Bu ciddi bir caydırıcı güç. Sizde bunlar varsa o zaman herkes bir hesap edecek. Bilimde, teknikte, sağlıkta, adalette, güvenlikte ve diğer tüm alanlarda ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırarak yeni bir dönemin kapılarını aralayacağız. Attığımız her adımı, yaptığımız her icraatı bu bilinçle gerçekleştiriyoruz. Ecdadımızın Çanakkale'de bozduğu oyunu, son bağımsız devletimiz olan Türkiye Cumhuriyetimizin kuruluşu ile neticelendirmiştik. Bizim bugün verdiğimiz mücadele de 2053 ve 2071 Türkiye'sinin dünyada hak ettiği yeri almasıyla inşallah amacına ulaşacaktır. Büyük başarılara giden yollar büyük hayallerle açılır. Sultan Alparslan'ın Malazgirt'te kurduğu hayal sayesinde Anadolu bin yıldır bizim yurdumuzdur, vatanımızdır. 26 Ağustos'ta Malazgirt'teyiz. Sultan Alparslan'ın otağını kurduğu yerde bizde otağımızı kuracak, oradan 780 bin kilometrekarelik vatan topraklarımızı seyredeceğiz, milletimle orada bir arada olacağız. Süleyman Şah'ın İznik'te kurduğu düş sayesinde Anadolu'daki ilk devletimizi inşa ettik. Osman Gazi'nin rüyasında gördüğü çınarın kökleri milyonlarca kilometrekarelik bir devletin sınırlarını oluşturdu. Ülkenin en karanlık günlerinde Gazi Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkarken hayalini kurduğu yeni devletimizin bir asrını tamamlamaya yaklaşıyoruz. Bugün bizim hedeflediğimiz, hayal ettiğimiz ve mücadelesini verdiğimiz 2053 ve 2071 Türkiye'si için önce 2019'dan güçlü bir şekilde çıkmalı, ardından 2023 hedeflerini hayata geçirmeliyiz" diyerek tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet vurgusu yaptı.