CHP'li Eren Erdem, partisinin 29 Ağustos'ta yaptığı Parti Meclisi toplantısına bir mektup gönderdi.
Erdem, Silivri Cezaevi'nden gönderdiği mektubunda şu ifadelere yer verdi:
"Toplantıya katılamadığım için mazeret bildirmeyi zul sayarım. Mazeretim, Türkiye'nin iliklerine kadar yaşadığı bu hukuksuz rejimdir. Ben partim, yoldaşlarım ve bu ülkenin ve bu ülkenin cumhuriyetçi demokrat insanları için tutuklandım. Dosyamda bir tek delilin olmayışı bunun en açık göstergesidir. Bugün CHP'nin bir milletvekili, bir PM üyesi tutsaktır, esirdir. Bu gerçeği hepinizin net şekilde gördüğünü düşünüyorum. Halkımız, emperyalizmin dayatmalarına ve içerideki baskıcı rejimin zorbalığına mecbur değildir. Bu kilidi kırıp demokrasi kapısını açacak tek güç CHP'dir. Bunu ancak hep birlikte başarabiliriz.
Bir ordu düşünün ki, savaş alanında yaralı askerini geride bırakıp, ganimet için taarruz edip savaşı kazansa dahi aslında her şeyi kaybetmiştir. Ve yine bir ordu düşünün ki, burnu kanayan bir askerin dahi yarasına merhem arayan komutanının öncülüğünde, bir muharebeyi kaybetse dahi savaşı muhakkak kazanacaktır. İşte Mustafa Kemal Atatürk, bu örneklerden ikincisini tatbik edenlerdendir. Bugün burada yazdığım mektup ile hem tarihe hem parti hafızamıza hem CHP tutanaklarına not düştüğümün farkındayım. Parti Meclisimizin bugünden itibaren sırtındaki büyük sorumlulukların ağırlığını taşıyabilecek bir mücadeleye girişmesini umuyorum."