HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Ardahan'da Kongre Caddesi üzerindeki PTT Meydanı'nda partililere hitap etti. Yüksekdağ, "AKP hükümeti, siyasi iktidar Türkiye halklarının zaferinin ve yeni yaşama kavuşmasının önündeki tek engeldir" diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İnşallah 7 Haziran'da o engeli kaldıracağız. AKP'nin değil halklarımızın yeni yaşam isteğinin ve bu isteğin oluşturacağı yeni yaşamın sözleri, sesi ve iradesi konuşacak 7 Hazirandan sonra. Her türlü engellemelere, kalleşliğe, namertliğe rağmen bu başarı yolunda gürül gürül ilerlediğimizi emin olun çok iyi görüyorlar. İşte bunun için her yerde karşımıza saldırıyla, komployla, provokasyonla, kirli savaş yalanları ve hileleriyle çıkıyorlar. Cumhurbaşkanı ve Başbakanın meydanlarda yaptığı konuşmaları dinliyorsunuz. Yarın, öbür gün okullarda, derslerde bu iki zatın yaptığı konuşmalar ibret dersi olarak okutulacak öğrencilere, utanç vesikası olarak gösterilecek. Ama bugünün yarınını düşünmüyorlar, utanmıyorlar. Tarihe ibret vesikası olarak geçecek konuşmalar yapıyorlar. Tarihe utanç örneği olarak geçecek saldırılardan ve siyasetten medet umuyorlar. Ama unutmasınlar bu dünya etme bulursun dünyası, bu halka ettiğinizi yarın bulacaksınız, biz bunu biliyoruz. Hala her yerde partimizin barajı aşmaması için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. AKP hükümeti ve Cumhurbaşkanı bütün işi gücü bırakmış, derdi, davası HDP'yi baraj altında bırakmak. Halkların Demokrasi Partisi'ni baraj altında bırakma gayeleri, onların bu kirli ve karanlık amaçları 7 Haziran'da başlarında patlayacak, bunu çok iyi biliyoruz ve yeniden söylüyoruz."
"YALANI BATSIN"
"Bu zulüm ve kan politikasıyla, bu savaş politikasıyla kurdukları saraylarda bugüne kadar nasıl oturamadılarsa, bugün bize karşı uyguladıkları bu saldırı ve kirli siyaset yöntemleriyle de asla ve asla huzurla bir iktidar kuramayacaklar" diyen Yükseldağ, "Bakın iki tane parti büromuz bombalandı. Saldırıyı siz azmettirdiniz dedik, Cumhurbaşkanı ve Başbakana AKP hükümeti azmettirdi dedik ve çıktılar dediler ki siz bize nasıl saldırı azmettirdi dersiniz. Gerçek ortada, durum ortada, neyi söyleseydik, bir buçuk ay boyunca 114 seçim büromuzu yaktılar, yıktılar, yüzlerce arkadaşımız hastanelik oldu, kurşunlandı ve satır, döner bıçaklarıyla saldırıya uğradı. Her yerde çalışma yürüttüğümüz alanları bize dar etmeye çalıştılar, seçim mitinglerimizi yasakladılar. Bunlar yapılırken dedik ki uyarıyoruz, sizi sağduyuya ve demokrasiye davet ediyoruz. Siz hükümetseniz, Cumhurbaşkanı ve Başbakan yapılan bu saldırıları çıkın kınayın. Seçim güvenliğinden birinci derecede siz sorumlusunuz, değil mi? Seçimin güvenliğini sağlaması gereken en başta hükümettir. Çıkın, seçimin güvenliğini sağlamak için bu saldırıları kınayın dedik, tek bir ses etmediler, tek bir kınama, bir geçmiş olsun sözü sarf etmedikleri gibi her gün meydanlarda bizleri hedef gösterdiler. Bunun sonucu, Adana'da, Mersin'de bir katliam provasıyla karşı karşıya kalmamızdır. Adana'da ve Mersin'de sadece bir tesadüf eseri arkadaşlarımız bir katliamdan kurtuldu. Bu katliam girişiminin gerçek sorumlularını açığa çıkarması gereken Başbakan, çıkmış bugün bize, saldırının failleri yakalandı, önceden bir sol örgütüne mensup kişi gerçekleştirmiştir diyor. Yalanı batsın diyorum, başka hiçbir şey demiyorum" şeklinde konuştu.
