11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Financial Times'a yaptığı açıklamada “Siyasi mevki açısından, hâlâ hırslıymış gibi görünmek istemiyorum” dedi. Gazeteye Londra'da konuşan Gül, “Türkiye'deki demokrasinin ileriye taşınması gerektiğini” söyledi.
T24'ün haberine göre, Abdullah Gül'ün Financial Times'ta bugün yayımlanan açıklamaları özetle şöyle:
Siyasi mevki açısından, hâlâ hırslıymış gibi görünmek istemiyorum. Ama televizyona çıkarak ve konferanslarda görüşlerimi ifade etmeye ve tavsiyelerimi sunmaya devam ediyorum. Kamuoyunun bunu olumlu algıladığını ve ciddi bir dikkat verdiğini görüyorum.
Financial Times, haber metninde Gül'ün kelimelerini özenle seçtiğini belirtti. Gazete, "Gül'ün, iktidarın Tayyip Erdoğan'ın elinde daha fazla toplanmasının Türkiye'deki demokrasiye zarar verme riski taşıdığına ilişkin endişeleri olduğunu ima ettiğini" yazdı. Metnin devamında Gül'ün şu sözlerine yer verildi:
Türkiye'deki politik mücadelenin her zaman keskin olduğu bir gerçek. Ama çeşitlilik ve farklı sesler önemli. Ben, buna her zaman böyle bakıyorum. Türkiye bir demokrasi ve Avrupa Birliği üyeliğine aday. Diğer taraftan, yapılması gereken birçok şey olduğuna ve Türkiye'de sahip olduklarımızı ileriye taşımamız gerektiğine inanıyorum.
'HDP'NİN MECLİS'TEKİ VARLIĞI OLUMLU'
Gül, 7 Haziran genel seçimiyle birlikte HDP'nin parti olarak Meclis'e girmesiyle ilgili olarak da şu ifadeleri kullandı:
“Bunun Türkiye için olumlu olduğunu düşünüyorum. Her zaman sorunların partileri dışlayarak değil, onlarla ilişkilenerek çözülmesi gerektiğine inandım.”
Gül, Suriye'deki savaşı ve Türkiye'nin IŞİD üyeleriyle mücadelesini kast ederek “Mevcut durumda Türkiye'deki Kürtlerin silahlanmasının hiçbir meşruiyeti yok. PKK'nın yakın zamandaki terör saldırıları kabul edilemez” dedi.
Financial Times, Gül'ün geçen hafta Oxford Üniversitesi'nde yaptığı konuşmadan da alıntı yaptı. Gazetenin aktardığına Gül, üniversitedeki konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye'de sivil toplumun güçlenmesinin sonucu olarak, gençliğimiz kentsel dönüşüm adına ağaçların kesilmesine tepki verdi, köylüler topraklarını kirleten endüstriyel gelişmeleri protesto etti ve binler kadına karşı şiddeti protesto etmek için yürüdü."