HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ Van'da yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın HDP'lilerin donulmazlıklarının kaldırılabileceğini söylediği açıklamasına sert tepki gösterdi.
Yüksekdağ "Yıllar boyunca dokunulmazlıkları kaldırma ve siyaset yasağı yoluyla sayısız kez, bu halkın siyasi iradesine saldırı düzenlediniz. Durduramadız, caydıramadınız, gerilitemediniz. Aksine daha güçlü geldik. 7 Haziran'da 80 milletvekili ile Meclis'e girdiğimizde kimyanız bozuldu, tarumar oldunuz. Sıkıysa gelin" dedi.
HDP Van il merkezinde 'Yarını bugün kuruyoruz' sloganıyla düzenlenen konferansa HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Van Milletvekilleri Lezgin Botan, Nadir Yıldırım, Bedia Özgökçe Ertan, Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Hatice Çoban, İlçe Belediye Eş Başkanları, HDP, DBP İl ve İlçe yöneticileri ve bazı STÖ temsilcileri katıldı.
"KİMYANIZ BOZULDU"
Burada konuşma yapan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın donulmazlıklarla ilgili söylediklerine cevap verdi. Yüksekdağ şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanı buyurmuş. 'Halkların Demoratik Eş Başkanlarının dokunulmazlığı kaldırılırsa doğru olur' demiş. Defalarca dokunulmazlığımızın kaldırılması için talimat verdiler. Defalarca fezlekeler hazırladılar. Kendisi de bire bir sayıyor. Demek ki gece gündüz bizim hakkımızda açılan soruşturmaları sayıyor. 163 taneymiş. Ben bilmiyordum öğrendim. Defalarca bizlerin bu halkın siyasi iradesinin sözcüleri olarak rolümüzü, işlevimizi kırmaya çalıştılar, etkisizleştirmeye çalıştılar. Meclisin kapısına beyaz torosları dayattıkları günlerden bu yana bütün seçilmişlerimizin, milletvekillerimiz ve Eş Genel Başkanlarımız da dahil olmak üzere zaten hiçbir zaman siyasi dokunulmazlıkları olmamıştır. Peşimizde canlı bombalarla siyaset yapanlar, her gün suikast tehdidiyle ve ihbarıyla birlikte mücadele yürütenler, gittiğimiz her yerde vekillerimiz ve Eş Başkanlarımız polislerin saldırısına ve kontra güçlerin saldırısına maruz kalanlar bizleriz. Buna rağmen bizleri durduramadınız. Yıllar boyunca dokunulmazlıkları kaldırma ve siyaset yasağı yoluyla sayısız kez bu halkın siyasi iradesine saldırı düzenlediniz. Durduramadınız, caydıramadınız, geriletemediniz. Aksine daha güçlü geldik. 7 Haziran'da 80 milletvekili ile Meclise girdiğimizde kimyanız bozuldu, tarumar oldunuz. Sıkıysa gelin."
"BİZİ CAYDIRABİLECEKLERİNİ SANMASINLAR"
Görmedikleri birşey kalmadığını da belirten Yüksekdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim görmekten ve ürkmekten çekineceğimiz sakınacağımız hiçbir şey de yok. Bizim yolsuzluk dosyalarımız yok, bizim bütün sülalemizle içine girdiğimiz kirli çamurdan suç organizasyonlarımız, hesabını veremeyeceğimiz hiçbir şey yok. Neye düşman Cumhurbaşkanı? Söze, düşünceye, siyasete düşman. Kendisinin yapamadığı şeyi sözle, düşünceyle ve projeyle çözüm projesiyle biz yaptığımız için bizlere düşman. Esasen neyden korkuyor? Biz bu siyaset yapma planı, biçimiyle onun böldüğü halkı birleştirmeye çalışıyoruz. Esas bölücü Cumhurbaşkanının kendisidir. Anayasal düzene karşı suç işleyen Cumhurbaşkanının kendisidir. Sokağa çıkma yasakları mı anayasaya uygun? 'Rejim fiili olarak değişmiştir' böyle davranmak mı Anayasaya uygun? Cumhurbaşkanı dedi delik deşik oldu bu anayasa. Daha fazla delik deşik olmasında da bir sakınca yoktur. Ama Cumhurbaşkanı hakkında herhangi bir soruşturma yok. Herhangi bir şekilde kendisini rahatsız hissetmiyor. Bizleri dokunulmazlığımızı kaldırmakla tehdit ediyor. Siz elinizde ki bu kadar güçle bu kadar otoriteyle bu kadar acizleşiyorsanız, size söyleyecek tek birşeyimiz yok. Tankla, topla devasa devlet gücüyle ve bunları tek elde toplayarak bir yönetim mekanizması kurmuşsunuz ve hala bugün dokunulmazlıkları kaldırmak, siyaset yasağı uygulamak gibi aciz yöntemlere bayağı yöntemlere icabet ediyorsanız bu sizin acizliğinizin ifadesidir. O şatafatlı sarayda oturan şahsiyetin acizliğinin ifadesidir. İlk dokunulmazlık tartışması yaptıklarında imzaladık dilekçeyi 80 milletvekiliyle masanın üstüne koyduk. Götürdük Meclis Başkanlığına verdik. Buyurun dedik, hodri meydan. O dilekçeler halen duruyor. Bizim gelip geçtiğimiz yollarla bizi caydırabileceklerini sanmasınlar."
Yüksekdağ'ın konuşmasının ardından toplantı basına kapalı devam etti.