HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, HDP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. HDP Milletvekili Leyla Zana'nın yemininin geçersiz sayılması hakkında değerlendirmelerde bulunan Yüksekdağ, “Öncelikle Leyla Zana'nın yeminin bu ülkede hala krize dönüşmesi çok acı bir durumdur. Türkiye demokrasisi açısından acı bir tablo yanşadı dün ve bir ayıpla karşı karşıya kaldık. Bu ayıp Sayın Zana'nın ayıbı değildir, HDP Meclis Grubu'nun ayıbı değildir. Hal bu ülkeye tekçiliği dayatan, tek söz söylemeyi ve halkımızın temsilcilerinin kendi düşüncelerini, tutumunu ve duruşunu ifade etmesini yasaklayan anlayışın ayıbıdır” şeklinde konuştu.
“BİZE AİT BİR KRİZ DEĞİLDİR”
“Demokrasilerde böyle bir tutum krize dönüşmeyebilirdi” diyen Yüksekdağ, şöyle devam etti:
“Böyle bir tutum kriz olarak adlandırılmayabilirdi. Biz o nedenle bunu Türkiye'nin demokratikleşme sürecini ve demokratikleşme mücadelesinin bir krizi olarak görüyoruz. Mevcut devlet ve siyaset mekanizmasının bir krizi olarak görüyoruz. Bize ait bir kriz değildir. Aksine Sayın Zana ve bizler, Türkiye demokratik mücadele ve gelişim sürecinde krizleri çözmeye çalışıyoruz.
Yeminin geçersiz sayılması için gösterilen teknik gerekçelerin geçersiz gerekçeler olduğunu savunan Yüksekdağ, “Siyasi özü, itirazı gölgelemek için ortaya konulmuş gerekçelerdir. Bana göre işin özü Meclis kürsüsünde Sayın Zana'nın Kürt kimliğini ve Kürt dilini ifade etmiş olmasıdır. Yeminin iptali olarak getirilen diğer gerekçeler bence geçersiz bir gerekçedir. Aslında bir siyasi karşıtlığın üstü örtülüyor” ifadelerini kullandı.