İHA'nın haberine göre, Geçtiğimiz hafta, Güneydoğu'da yürütülen operasyonlar ile konuşan TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, HDP dışındaki tüm partililer tarafından alkışlanmış ve büyük takdir toplamıştı. Yaşanan bu gelişmelerin ardından memleketi Adıyaman'a gelen ve burada gazetecilerin sorularını cevaplayan Ahmet Aydın, özellikle HDP'lilere eleştiriler getirdi.
Güneydoğu'da yürütülen operasyonların Kürt meselesi gibi yansıtılması ve bu şekilde algı operasyonları yapılmasına tepkisini dile getirdiğini kaydeden Ahmet Aydın, “Birtakım şeyler bu ülkede yanlış bir şekilde aksettirilmeye çalışılıyor, özellikle ve bilinçli olarak bir algı operasyonu yürütülüyor. Bölgede yapılan operasyonlar Kürt kardeşlerimizin sorunu meselesi değil, tam tersine Kürt kardeşlerimizi tutsak eden terör örgütüyle yapılan bir mücadeledir. Orada hendekler kazılıyorsa, orada belediye yetkilileri hizmet götüreceği yerde o hendekleri kazdırıyorsa, o hendeklere bombalar bir şekilde eğer yerleştiriliyorsa, uzun namlulu silahlarla ateş açılıyorsa, ambulanslar, ibadethaneler bir şekilde hedef alınıyorsa, masum insanlar hedef alınıyorsa, güvenlik güçlerimiz hedef alınıyorsa, çok net bir şekilde yuvalanmış bir terör örgütü ve o terör örgütüne karşı devletin asli görevini yerine getirmesi anlamında vermiş olduğu bir terörle mücadele vardır. Meclisteki konuşmamda ben şuna dikkat çekmeye çalıştım” dedi.
“HDP'LİLER ÖZELDE FARKLI, KÜRSÜDE FARKLI KONUŞUYOR”
TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, ülkenin seçilmişlerinin terörle mücadele noktasında devletin yanında yer alması gerektiğini ifade ederek, “Devletin bölünmez bütünlüğünü bu ülkenin tüm seçilmişleri, Anayasa gereği tüm milletvekillerinin asli görevidir. Terörle mücadele karşısında milletin tarafında ortak tavır almak, tüm milletvekillerinin asli görevidir. Birileri tüm Kürt kardeşlerimizin temsilcisiymiş gibi algı oluşturdukları için ve bu meseleyi de saptırmaya çalıştıkları için bu hadiseye dikkat çekmeye çalıştım. Terörle mücadele konusunda hepimizin ortak tavır içerisinde, birlikte mücadele etmesi gerektiğini ifade etmeye çalıştım. Maalesef HDP'li milletvekilleriyle de, özelde de sohbetlerimiz oluyor. Kulislerde de oturup konuşuyoruz. Ama maalesef kamerayı gördükleri zaman, kürsüyü gördükleri zaman da çok farklı bir şekilde farklı bir algı oluşturmaya çalıştıklarını görüyoruz. Adeta bir yerlerden almış oldukları talimatımı yerine getiriyorlar? Onun gereğini mi yapıyorlar? Bunu bende merak ediyorum. Özelde çok daha paylaştığımız konuya onlar da doğru buluyor, haklı buluyor. Ama onlarda maalesef kürsüde ve kameraların karşısında çok daha farklı bir adeta kişilik gösteriyorlar” diye konuştu.
“YENİ HÜKÜMET SİSTEMLERİNİN TARTIŞILMASI GEREKİR”
Yeni Anayasa ve Başkanlık sistemi konusunda açıklamalarda bulunan Ahmet Aydın, “Tamamen millete ait, milletin kendisini ait hissettiği, bu ülkede yaşayan herkesin ‘benim' diyebileceği, kucaklayıcı, kapsayıcı, özgürlükçü bir anayasaya ihtiyacımızın olduğunu herkes dile getiriyor.
Hem demokratikleşme noktasında, hem de ekonomik kalkınma anlamında bu Anayasa'nın yenilenmesi gerekiyor. Milletin temsilcisi ve milletin iradesi tarafından bu Anayasa'nın yapılması gerekiyor. Anayasa değişikliği değil, yeni bir Anayasaya ihtiyaç var. Anayasanın ruhunun da değişmesi lazım. Ön yargıları bir tarafı bırakalım ve bu bağlamda her konuyu demokratik platformda tartışalım. Tartışılmasız değil, yani kategorik olarak bir şeyin yanında veya karşısında olmak değil. Tartışalım, başkanlık sistemini, yarı başkanlık sistemini, diğer modelleri, bu ülke adına faydalı olabilecek ne ise onu oturup konuşalım. Hükümet modellerinin, hükümet sistemlerinin mutlaka ama mutlaka tartışılması gerekiyor. Daha etkili kararların verilebileceği, Türkiye'yi daha çok ileri hedeflere ulaştırabilecek olan, istikrarı sağlayacak olan bir hükümet modelinin, başkanlık modelinin de bu noktada bence tartışılması gerektiği kanaatindeyim. Millete gidelim. Millet ne derse o olur diyorsak, korkmadan çekinmeden bunu milletin önüne götürelim. Biz mecliste bu işi milletin önüne götürebilecek, sayısal çoğunluğu sağlayalım millete havale edelim. Bu millete güvenmiyor muyuz? Bu millete inanmıyor muyuz? Eğer gücü milletten alıyorsak, demokrasilerin kaynağı milli iradeyse, milli iradeye güvenelim. Biz belli bir noktaya getirelim, tartışalım, olgunlaştıralım ve milletin huzuruna gidelim. Millet ne diyorsa başla güz üstüne diyelim” şeklinde konuştu.
“NİYE VURDUNUZ DİYENLER, ŞİMDİ NİYE VURMADINIZ DİYORLAR”
Rusya'ya ait savaş uçağının Türk hava sahasını ihlal etmesiyle ilgili de açıklamada bulunan Aydın, “Daha önce ‘Niye Suriye uçağı ihlalde vuruldu' diyenler, şimdi ‘niye vurmadınız' diye çıkışanlar var. Bu çifte standarttır. Özellikle herkesin bu noktada söylemine ve duruşuna dikkat etmesi gerekiyor. Bizler, tüm siyasi partiler, mesele memleket meselesi olursa, mesele terör meselesi olursa, dış politika olursa, milli meselelerde mutlaka ortak hareket etmek durumundayız. Tabi Rusya provokasyonlarına devam ediyor. İhlal edilen hava sahası sadece Türkiye'nin hava sahası değil, NATO'nun hava sahasıdır. NATO tarafından da bu dile getirildi. Yani Rusya'nın Türkiye'nin sabrını taşırmaması lazım. Bu sabır taşarsa da Türkiye egemen bir güçtür, Türkiye güçlü bir ülkedir, Türkiye uluslararası hukukun vermiş olduğu hakları angajman kuralları gereğince kullanır” ifadelerini kullandı.