Halkların Demokratik Partisi(HDP) Merkez Yürütme Kurulu sonrasında Ankara'da 'Emek, Barış, Demokrasi' mitinginde yaşanan bombalı saldırıya ilişkin yazılı açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada, "Bu katliamların üstünün örtülmesine asla izin verilmeyecek hesabı hukuk önünde mutlaka sorulacak" denildi.
Ajanslarda yer alan bilgiye göre; HDP Merkez Yürütme Kurulu sonrasında Ankara'da 'Emek, Barış, Demokrasi' mitinginde yaşanan bombalı saldırıya ilişkin yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, "Barış isteyen halklarımıza yapılan planlanmış alçakça saldırıyı lanetliyoruz. Adana, Mersin ve Diyarbakır bombalamalarından, Suruç'ta gerçekleştirilen katliamdan farkı olmayan bir saldırı. Bu katliamların üstünün örtülmesine asla izin verilmeyecek hesabı hukuk önünde mutlaka sorulacak" denildi.
HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Barış isteyen, 'silahlar amasız, ancaksız sussun' diyen ve bunun gerçekleşmesi için miting yapan, sokaklara dökülen insanlarımıza alçakça saldırıldı. Öncelikle hayatını yitiren 97 canımıza Allah'tan rahmet, ailelerine ve halklarımıza başsağlığı, yüzlerce yaralımıza da acil şifalar diliyoruz. Adana, Mersin ve Diyarbakır bombalamalarından, Suruç'ta gerçekleştirilen katliamdan farkı olmayan bir saldırıyla karşı karşıya olduğumuz çok açıktır. Bu yaşananlar barışın gerçekleşmesi için çabalayanlara karşı siyasi iktidarın kullandığı nefret dilinin ve söyleminin sonucudur. Bu saldırı eşitlik, özgürlük ve adalet için mücadele eden, barış ve demokrasi konusunda ısrarlı ve kararlı olanlara yöneltilmiş bir saldırıdır. Barış dilinin ve söyleminin yaygınlaşmaması, başarıya ulaşmaması için planlanmış bir saldırıdır.
"BU KATLİAMLARIN ÜSTÜNÜN ÖRTÜLMESİNE ASLA İZİN VERİLMEYECEK"
Bu ülkede hükümetin ve kimi devlet kurumlarının beslediği bir mafyacı güven içerisinde Rize'de miting yapıyor, Saray'a bağlılığını ve desteğini ilan ediyor. O mitingde 'oluk oluk kanları akacak' diyor ve ertesi gün barış isteyenler Ankara'da bombalanarak katlediliyor. İşte siyasi iktidar içeride böyle mafyatik, dışarda ise IŞİD, Ahrar eş Şam gibi küresel çetelerle ilişkisini kesmedikçe, bu tür katliamlar ne yazık ki hep yaşanacaktır. Eminiz, Türkiye'de vicdanını ve onurunu yitirmemiş bütün insanlar yaşanan acıyı yüreğinde hissediyor. Bu zor günleri onlarla ve barış isteyenlerin dayanışmasıyla, birliğiyle atlatacağız. Bu katliamların üstünün örtülmesine asla izin vermeyeceğiz. Bu katliamları azmettirenlerden, planlayanlardan, siyasi sorumlulardan ve fiilen yapanlardan hesap hukuk önünde mutlaka sorulacak, yargı önüne çıkacakları günler mutlaka gelecektir. "
