HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ HDP seçim bildirgesini açıkladı. HDP'siz bir Türkiye'nin olamayacağını belirten Demirtaş, "Bir an HDP'siz bir Türkiye düşünün. HDP'nin olmadığı bir Türkiye hayal edin. Öyle bir Türkiye tehlikeli sulara sürüklenen bir gemi gibidir. Risk altında olur. bugün eğer bu gemi, bu kadar saldırıya rağmen bu kadar badireye rağmen batmıyorsa, alabora olmuyorsa HDP'nin bu gemide sağladığı dengeden dolayıdır. HDP'yi bu gemiden atmaya, dışlamaya çalışanlar şunun farkında olmalılar. HDP bu gemide olmazsa gemi batar. Sizler hep birlikte bu gemide olanlar hep birlikte batarız. Türkiye'nin HDP'ye ihtiyacı var" dedi.
HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ 1 Kasım seçimleri için hazırlanan parti bildirgesini açıklıyor. Bir kez daha yeniden "İnadına HDP, "İnadına Özgürlük" , "İnadına Barış" sloganlarıyla seçim bildirgesini açıklıyor.
Demirtaş'ın konuşmasından satır başları
Demirtaş, "Türkiye 7 Haziran'da çok önemli bir tercih, seçim yaptı. bizler aslında 7 Haziran'da önemli bir iş başardık. Türkiye'ye umudu yaydık karanlığın , karamsarlığın, çaresizliğin teslim alınmaya çalışıldığı topluma hayır biz varız, bizler varız dedik. şimdi 7 Haziran umudunu kabul etmeyenler, halk başarısını hazmedemeyenler ille de 1 Kasım'da bir kez daha o yenilgiyi tatmak istediler. Bize düşen görevimizi yerine getirip, bir kez daha o yenilgiyi tattırmak olacaktır elbette" diye konuştu.
"HDP BU GEMİDE OLMAZSA HEP BİRLİKTE BATARIZ"
Demirtaş, "Bir an HDP'siz bir Türkiye düşünün. HDP'nin olmadığı bir Türkiye hayal edin. Öyle bir Türkiye tehlikeli sulara sürüklenen bir gemi gibidir. Risk altında olur. Bugün eğer bu gemi, bu kadar saldırıya rağmen bu kadar badireye rağmen batmıyorsa, alabora olmuyorsa HDP'nin bu gemide sağladığı dengeden dolayıdır. HDP'yi bu gemiden atmaya, dışlamaya çalışanlar şunun farkında olmalılar. HDP bu gemide olmazsa gemi batar. Sizler hep birlikte bu gemide olanlar hep birlikte batarız. Türkiye'nin HDP'ye ihtiyacı var" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'NİN BİZE, BİZİM TÜRKİYE'NİN HALKLARINA İHTİYACIMIZ VAR"
"Türkiye'nin bize, bizim Türkiye'nin halklarına ihtiyacımız var" diyen Demirtaş, "Hepimiz HDP'ye daha fazla sahip çıkarak, HDP'nin bu tarihi süreçte birlikte yaşayan anlayışını, umudunu her büyüyen bu dinamik yapıya hepimizin daha fazla sahip çıkması lazım. Bu Türkiye'nin aydınlık geleceğine sahip çıkmaktır. Tehlikelerden ülkemizi korumanın yoludur. Klasik bir parti değiliz. Türkiye'nin bize, bizim Türkiye'nin halklarına ihtiyacımız var" açıklamasında bulundu.
"YOLUN BUNDAN SONRASINA ARTIK HDP İLE DEVAM EDECEĞİZ"
Yolun bundan sonrasına artık HDP ile devam edeceklerini vurgulayan Demirtaş, "Bugüne kadar ülkemizde halkların yararına her kim olumlu ne iş yaptıysa onlara ancak teşekkür edebiliriz. Allah onlardan bin kere razı oldun. Ama yolun bundan sonrasına HDP ile devam edeceğiz" dedi.
"BU GEÇİŞ SÜRECİNDE REJİM DEĞİŞECEK"
Demirtaş, "Doğru rejim değişecek. Bu geçiş sürecinde rejim değişecek. Ama adaletli, demokratik, eşitlikçi, bir rejim inşaa edeceğiz. Akılla, siyasetle, barış ile devam etmeliyiz yolumuza" dedi.
İŞTE SEÇİM VAATLERİ
HDP'nin seçim bildirgesi kamuoyuna açıklandı. "Büyük İnsanlık Büyük Barış" başlığı altında 52 sayfadan oluşan bildirgede, Cumhurbaşkanının yetkilerinin sembolik düzeye indirilmesi ile seçim barajı, MGK ve milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması gibi vaatler yer alıyor.
HDP'nin bugün kamuoyuyla paylaşılan seçim bildirgesinin bir diğer sloganı da "İnadına beraber inadına HDP" olarak belirlendi.
"1 Kasım'a giderken, hepimizin yediğimiz ekmek, içtiğimiz su, soluduğumuz hava kadar barışa, demokrasiye, adalete ihtiyacı var" ifadesine yer verilen bildirgede, şunlar kaydedildi:
"Kalıcı bir barışı, köklü bir demokrasiyi, yerel demokrasinin inşasını, hayatın her alanında kadın-erkek eşitliğini, emekçilerin sosyal haklarının sağlanmasını, güvenceli çalışma ve yaşam koşullarını, ekolojik bir yaşamı, bütün ezilen kimliklerin özgürleşmesini sağlayabilecek halkçı, demokratik bir hükümetin inşası için HDP sorumluluk almaya hazırdır."
8 Mart Dünya Kadınlar Günü resmi tatil ilan edilecek
Bildirgede, kadınların yaşamın her alanında erkeklerle eşit şekilde yer almasının sağlanacağı vurgulanırken, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün ise resmi tatil ilan edileceği açıklandı.
"Kalıcı barışta ısrarcı" olunacağı belirlenen HDP bildirgesinde, "Derhal silahların iki taraflı susturulması, akan kanın durdurulması ve yeniden müzakere masasına dönülmesini istiyoruz" ifadesi kullanıldı.
"Öz yönetimin 21. yüzyıl Türkiye'sinin inşası bakımından yaşamsal olduğu" öne sürülen bildirgede, "öz yönetimin, özerk ve demokratik yerinden yönetim modeli olduğu ve Türkiye'nin üniter devlet yapısı içinde gerçekleşmesinin de mümkün olduğu" değerlendirildi.
Cumhurbaşkanının yetkilerini sınırlandırarak, sembolik düzeye çekme vaadinde bulunan HDP, eş genel başkanlık sistemini uygulayan partilerin iktidara gelmesi halinde, eş başbakanlık sisteminin de hayata geçirileceğini bildirdi.
"MGK kaldırılacak"
Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) anayasal ve yasal çerçevesi ile özel yetkilerle donatılmış mahkemelerin kaldırılacağına vurgu yapılan bildirgede, her türden işkence ve kötü muamelenin de insanlık suçu sayılacağı kaydedildi.
Bildirgede, ana dilinde eğitimi bir kamu hizmeti olarak almanın herkes için bir hak olarak kabul edileceğine işaret edilerek, "Eğitimin tüm aşamalarında resmi dil olan Türkçe'nin öğretilmesinin yanında, anadilinde eğitimi bir kamu hizmeti olarak alma imkanı sağlanacak" açıklamasında bulunuldu.
HDP, bir "özel savaş aygıtı" olarak oluşturulduğunu iddia ettiği köy koruculuğu sisteminin de kaldırılacağını bildirdi.
Köy korucularının çeşitli işlerde istihdamının sağlanacağı, ayrıca JİTEM, kontrgerilla gibi tüm uygulamalara ise son verileceği vurgulandı.
Dış politika
Bildirgenin "dış politika" başlığında ise HDP'nin başta Ortadoğu olmak üzere, tüm dünya halklarının kendi siyasi geleceklerini özgürce belirlemeleri ve halkların kendi kendilerini yönetecekleri demokratik, eşitlikçi ve özgürlükçü bir yönetim anlayışını geliştirmeleri için çalışacağı aktarıldı.
Suriye'deki iç savaşın sona erdirilmesi, halkların kardeşliğine ve eşitliğine dayalı demokratik bir çözümün ortaya çıkarılması için çaba harcayacağını bildiren HDP, "Rojava halkı"nın açığa çıkardığı demokratik yönetim iradesinin tanınarak demokratik Suriye yönetiminin yaşam bulması için çalışacaklarının sözünü verdi.
Kıbrıs'ta Türk ve Rum halklarının Ada'nın bölünmüşlüğüne son vermek ve politik çözümü sağlamak için ortaya koydukları çözüm önerilerini ve çabalarını desteklemeye devam edecekleri belirtilen bildirgede, Ermenistan üzerinde uygulanan ekonomik ambargonun da kaldırılarak, gerekli ekonomik, politik ve diplomatik ilişkilerin geliştirileceği ifade edildi.
"Seçim barajı ve milletvekili dokunulmazlığı kalkacak"
Bildirgede, HDP'nin demokratik bir anayasanın yapılmasına öncelik vereceği vurgulanırken, "HDP, açık bir biçimde karşı olduğu başkanlık sisteminin anayasa değişikliklerinin temel koşulu haline getirilmesini kabul etmeyecek, başkanlık sistemine geçit vermeyecek" değerlendirmesi yapıldı.
Seçim barajını kaldırmayı vadeden HDP, Meclis'te bütün partilerin aldıkları oy oranında temsil edilebilmesinin yolunun açılacağını duyurdu.
Cinsiyet kotası ile yönetimde temsil kademelerinde eşitlik sağlanıncaya kadar pozitif ayrımcılık yapılacağını da işaret eden HDP, milletvekili dokunulmazlıklarının da kaldırılarak sadece ifade özgürlüğü çerçevesinde kürsü dokunulmazlığının korunacağını bildirdi.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısının yeniden düzenleneceği ifade edilen bildirgede, kurul aracılığıyla hakimler ve savcılar üzerindeki siyasi baskıya ve atamalarda ideolojik tutum ile partizan yaklaşımlara son verileceğini duyurdu.
"Adalet Bakanı'nın vesayetine son verileceği ve HSYK'nın özerk bir kurum haline dönüştürüleceği" açıklanan bildirgede, herkesin anadilinde hizmet alabileceği yargı koşullarının oluşturulacağı, mahkemelerdeki tercümanların parasının ise yargılananlar tarafından ödenmesi uygulamasına son verileceği aktarıldı.
HDP, "Basın, iletişim ve bilişim özgürlüğü" başlığında ise medya kuruluşları sahiplerinin başka sektörlerde faaliyet göstermesine izin verilmeyeceği, yazılı, görsel ve dijital medyanın tümünde mesleki, etik ve özgür habercilik ilkelerinin desteklenmesi için "basın etik yasası"nın düzenleneceği vurgusu yapıldı.
"Siyasi tutsaklara genel af"
İktidar olunması durumunda "siyasi tutsaklara" genel af getirileceği açıklanan bildirgede, "hasta tutsakların" ise serbest bırakılacağı, dışarıda tedavi edilebilmeleri için tam teşekküllü devlet hastanelerinden alınacak raporların ise yeterli görüleceği kaydedildi.
Çocuk cezaevlerinin kapatılacağını da açıklayan HDP, suça itilmiş çocuklar için çocuk destek ve eğitim merkezleri kuracaklarını duyurdu.
Bildirgede, "tarihte yaşanmış soykırımlar, katliamlar, infazlar, kayıplar ve benzeri uygulamaların araştırılması ve hakikatlerin gün ışığına çıkarılması" amacıyla "Hakikat Komisyonları"nın ivedilikle kurulması için gerekli çalışmaların da yapılacağı sözü verildi.
Vicdani ret hakkı
HDP bildirgesinde gençlerin zorunlu askerlik yapmama hakkının güvence altına alacağı belirtildi. Bildirgede, vicdani ret hakkının yanı sıra gençlerin askerlik yerine kamu hizmeti yapabilmeleri için gerekli yasal düzenlemelerin de hayata geçirileceği kaydedildi.
Zorunlu din dersi uygulamasına son verilerek, her öğrencinin kendi inancı doğrultusunda seçmeli olarak ders ve eğitim alma hakkının gözetileceği belirtilen bildirgede, sivil din eğitiminin ise tümüyle serbest bırakılacağı vurgulandı.
Diyanet İşleri Başkanlığının, Din ve İnanç İşleri Kurulu olarak yeniden yapılandırılacağını açıklayan HDP, devletin din ve inanç alanından elini çekmesinin sağlanarak, din ve inanç işlerinin topluma, inanç sahiplerine bırakılacağını duyurdu.
İnanç topluluklarının örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılacağını anımsatan HDP, başta cemevleri olmak üzere, Alevilerin bütün ibadet mekanlarının "ibadethane" olarak tanınacağını ve kamu güvencesi altında olacağını bildirdi. Bildirgede ayrıca kapatılmış dergah ve benzeri ibadet mekanlarının önündeki engellerin kaldırılacağını, bu konuda yerel yönetimlere inisiyatif tanınacağı vurgusu yapıldı.
"Kılık ve kıyafete hiçbir alanda müdahale edilmeyecek"
HDP bildirgesinde devlet tarafından el konulmuş vakıf malları ve taşınmazların iade edileceği, dini inançların gereği olarak tercih edilen kılık ve kıyafete hiçbir alanda müdahale edilmeyeceği değerlendirildi.
Bildirgede, şunlar kaydedildi:
"HDP, tarihte farklı halklara yapılan soykırım ve katliamlar karşısında, bu halklardan devlet adına özür dilenmesi için gerekli çalışmaları yapacak. Bir halkın diğerine üstünlüğünü empoze eden ırkçı, şoven ve milliyetçi politikalar karşısında eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir perspektifi geliştirmek için çalışacak."