Gezi olaylarının yıldönümünde bir analiz yapan Gazeteci Hilal Kaplan, arşivleri hatırlatarak, Kabataş hadisesi iddialarını ortaya atan Elif Çakır'a dikkat çekti. O günlerde Çakır ile İsmail Saymaz'ın karşılıklı tartışmalarını gündeme getiren Kaplan, bugün Karar Gazetesi'nde görev yapan Çakır ile Saymaz'ın günümüzdeki muhabbetine de dikkat çekti. Kaplan, "Kabataş yalanı diye tutturdular gidiyorlar. Ortada bir yalan varsa onun hesabını önce yayan ve istisnasız hepsi AK Parti karşıtı cephede duran gazetecilere soracaksınız." dedi.
MOBESE KAYITLARI NE ZAMAN ORTAYA ÇIKTI?
Kabataş olayına ilişkin MOBESE kayıtlarının yayımladığı tarihi hatırlatan Kaplan, "Kabataş hadisesinde MOBESE kayıtları ne zaman sızdırıldı dersiniz.. 17-25 Aralık operasyonundan sonra ve 31 Mart seçimlerinden hemen önce. O kamera kayıtlarındaki yarım dakikalık kısımda kadının başına ne geldiğini göremiyoruz. Ama bunun üzerinden Kabataş yalanı diye tutturdular gidiyorlar." dedi.
Hilal Kaplan, "Ortada bir yalan varsa onun hesabını önce yayan ve istisnasız hepsi AK Parti karşıtı cephede duran gazetecilere soracaksınız. Bize değil!" ifadelerini kullanarak Elif Çakır'ı işaret etti. Kaplan, CNN Türk ekranında Şirin Payzın'ın moderatörlüğündeki bir programda İsmail Saymaz ve Elif Çakır arasında yaşanan Kabataş tartışmasını hatırlattı. O gün Star gazetesinde yazan Çakır ile Hürriyet muhabiri Saymaz arasındaki diyalog şöyleydi:
Saymaz: Elif Çakır ve Zehra Dervelioğlu'nun ikisi de yargılanmalıdır.
Çakır: Neden?
Saymaz: Çünkü siz bu toplumu dini değerlerin etrafında karşı karşıya getirdiniz.
Çakır: Bakın dini değerler karşısından değil..
Saymaz: Bu toplumun dindar insanlarını, sizin dinsiz diye ilan ettiğiniz Gezi parkı göstericilerinin üzerine salmak istediniz. Dolmabahçe'de kırdırtmak istediniz. Şimdi ispatlayın. 70 tane bandanalı, üzeri çıplak insan nerede?
Daha sonra Star gazetesinden ayrılarak, Karar'ın dijital platformunda yayın yapmaya aşlayan Elif Çakır'ın İsmail Saymaz ile olan konuşmasındaki samimiyet dikkat çekiyordu.
Çakır: Hoş geldin İsmail. Ekranlarını yeni açanlar için Sözcü gazetesi yazarı İsmail Saymaz bizlerle. Yayından çıktın buraya geldin. Teşekkür ediyorum.
Saymaz: Yayından çıkmadım. Arabadan çıktım. Arabada yayına bağlandım. (Gülüşmeler..)
Çakır: Biliyorsun, ben sana bilgisayar ayarlamıştım.
Saymaz: Evet ama o yayına yetişemeyecektim. 'HAFIZA DİRENİŞTİR'
Hilal Kaplan sözlerini şöyle tamamladı:
Velhasıl, Gezi kalkışması, çözüm süreci ile PKK kartının İmralı üzerinden ABD'nin elinden alınıp, kendi ülke sınırlarımız içinde çözmeye kalkması ile Erdoğan'a gösterilen ilk gözdağıydı. Bunu 17-25 Aralık takip etti. Elbette bu amaçla orada bulunmamış olan vatandaşlarımız var. Sözüm onlara değil. Sözüm tüm vandalizm destekçilerine. Gezi'den akan nefreti, o linç kültürünü görüp, orayı bize adeta 'bir cennet bahçesi' diye yutturmaya kalkanlara. Hafıza direniştir. Hafızanıza sahip çıkın." KABATAŞ OLAYI...
Hafızalara Kabataş olayı diye kazınan hadise, Zehra Develioğlu'nun açıklamaları ile gündeme geldi. Develioğlu, 2013 yılındaki Gezi kalkışmasında, başörtülü olduğu için saldırıya uğrayıp işkence gördüğünü öne sürdü. Zehra Develioğlu, o dönemde Star gazetesi yazarlığı yapan Elif Çakır'a konuştu.
Röportajdan bir kesit:
Elif Çakır'ın söz konusu röportajından sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da AK Parti Grup Toplantısında sert mesajlar verdi. Gazetecilerin büyük çoğunluğu Kabataş'ta yaşandığı iddia edilen olaya yoğunlaştı. Çakır'ın, Zehra Develioğlu röportajından sonra 2013 yılının Haziran ayında İstanbul Cumhuriyet Savcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı. Bölgedeki mobeseler ve Kabataş'a çıkan yollardaki güvenlik kameraları izlendi, görüntülerde saldırıya rastlanmadı. Hilal Kaplan'ın bahsettiği 17-25 Aralık'tan sonra kamuoyuna sızdırılan 30 saniyelik MOBESE kayıtlarında da söz konusu saldırıya ait görüntüler yoktu.
161 kişi emniyet tarafından yakın takibe alındı, bu kişilerin cep telefonları ve sosyal medya hesapları incelendi. Emniyet müdürü Hüseyin Çapkın herhangi bir görüntünün veya delilin bulunamadığını açıkladı. 'Üzerime idrarlarını yaptılar' ifadesinin sahibi Develioğlu'ndan idrarlı olduğu belirtilen kıyafetleri DNA testi için istendi. Develioğlu, söz konusu kıyafetleri vermedi. Zehra Develioğlu, bebeğini de adli tıp muayenesine götürmedi. YILLAR SONRA GELEN BİR İTİRAF
Elif Çakır'ın röportajını Star Gazetesi'nde yayımlayan editör Murat Seçkin yıllar sonra şu açıklamayı yaptı:
"Elif Çakır, gelinle yaptığı röportajı gazetenin sistemine atıyor. Sayfanın editörü okuduklarını görünce şaşkınlığını gizleyemiyor. Yazı işlerine gelen Çakır'a birkaç soru soruyor editör arkadaş.
İlk soru şu: Bunları bu kadın mı anlattı?
Elif'in cevabı: Psikolojik olarak bitmiş durumda… Konuşacak hali yoktu. Ne anlatabilirdi ki? Ama ne demek istediğini ben anladım."