Latif Erdoğan'ın şık olmayan Meral Akşener iddiası üzerine çok sayıda tepki gelmişti. Bu tepkiler içerisinde Hürriyet gazetesi ve yazarlarından gelen tepkiler ne yazık ki ilkesel ve inandırıcı olmadı.Çünkü geçmişte Hürriyet'in Genel Yayın Yönetmeni Koltuğuna oturan Ertuğrul Özkök, telefon görüşmelerinin bant kayıtlarını basın toplantısı yaparak kamuoyuna açıkladığı için Meral Akşener'i ağır tazminat cezasına çartptırmış ve evine haciz koydurmuştu. Aynın işlemi o dönem Hürriyet Ankara Temsilcisi ve şuan ki Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin ve dönemin ANAP Ankara Milletvekili Birkan Erdal'da yapmış ve Akşener'in evine haciz koymuşlardı.
OLAY NEYDİ:
1998'te Doğru Yol Partisi'nden milletvekili olan Meral Akşener, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'ün, eski Devlet Bakanı Güneş Taner ile yaptığı telefon konuşması bandını gazetecilere dinletmişti.
Meral Akşener'in 17 Aralık 1998 tarihinde İstanbul Ceylan Otel'de yaptığı basın toplantısında, Özkök'ün 20 yıllık arkadaşı olduğu belirtilen eski Devlet Bakanı Güneş Taner ile yaptığı telefon konuşmasının bandını gazetecilere dinlettiği belirtiliyordu. Konuşmasında Özkök'ün Taner'den, "Hürriyet Gazetesi'nin hurda kağıtlarını işleyerek, yine yayın faaliyetlerinde kullanılacak kartonu üretecek bir sanayi girişimi ile ilgili işlemlerin, imzaya hazır olduğu kendisine bildirildiği için imzalamasını istediği" şeklindeki sözlerinin yer aldığı bildiriliyordu.Meral Akşener de, telefon konuşması bandını basın mensuplarına dinletmişti.
Meral Akşener Ertuğrul Özkök ile Güneş Taner arasında geçen konuşmaların bir kısmını dinletiyordu. Bu konuşmaların dinletilmeyen kısımlarında özel hayata ilişkin konuşmalar geçiyor. Bunun üzerine Hürriyet yönetimi Akşener'i dava etti ve manşet üzerine manşet attı neyi var neyi yok elinden aldı. Meral Akşener olaydan dört yıl sonra 2002 tarihinde yaptığı açıklamada kasetleri kendisine Tansu Çiller'in verdiğini ve kamuoyuna açıklamasını istediğini ifade etti ve bunu da Hürriyet Gazetesi haberleştirdi.
Şimdi Latif Erdoğan'ın Meral Akşener açıklamaları üzerine meseleyi AK Parti'ye yıkmaya çalışanlara geçmişi bir hatırlatmak istedik. Biz yapılanların doğru olmadığını ve karşı çıkılması gerektiğini söylüyoruz. Ama dün yaptıklarını unutturanların bugün karşımıza çok temiz geçmesini de doğru bulmuyoruz. Bu nedenle diyoruz ki ilk taşı günahsız olanlar atsın…
İŞTE 22 MART 2002 TARİHİNDE HÜRRİYET GAZETESİ'NDE KONU İLDE İLGİLİ YAYIMLANAN O HABER
Telefon bantlarını bana Çiller verdi
Hakan AKPINAR / ANKARA
MHP milletvekili Meral Akşener, DYP'de yöneticiyken açıkladığı Hürriyet Gazetesi yöneticilerinin telefon görüşmelerinin kasetlerini kendisine Tansu Çiller'in verdiğini söyledi.
Tazminat cezaları bankalardan aldığı kredilerin faiziyle 156 milyar lirayı bulan Akşener'in son olarak evine haciz memuru gitti. Mahkeme karar alırsa, ev de satılacak.
Hürriyet Gazetesi yöneticilerinin telefon görüşmelerinin bant kayıtlarını basın toplantısı yaparak kamuoyuna açıkladığı için ağır tazminat cezalarına mahkûm olan MHP Kocaeli Milletvekili Meral Akşener, 4 yıl sonra konuştu. Akşener, ‘‘Hürriyet Gazetesi yöneticilerinin telefon görüşmelerinin bulunduğu kasetleri bana Tansu Çiller verdi ve kamuoyuna açıklamamı istedi'' dedi. Akşener, Çiller'in talimatı ile bu kasetleri kendisinin DYP Genel Başkan Yardımcısı sıfatıyla açıkladığını itiraf etti.
Akşener, Çiller'in parti adına tazminat cezalarını karşılamadığını belirterek, ‘‘Dava açıp, hakkımdaki tazminat bedellerini DYP'ye rücu ettirebilirdim, ama yapmadım. Ben o açıklamaları yaptığımda DYP Genel Başkan Yardımcısıydım, bu siyasi vefasızlıktır'' dedi.
156 MİLYARI BULDU
Akşener, 1998'de açıkladığı özel telefon görüşmeleri yüzünden, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ile Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sedat Ergin ve ANAP Ankara Milletvekili Birkan Erdal'a yasal faizleriyle birlikte toplam 122 milyar lira ödenmeye mahkûm oldu. Ancak Akşener'in ödediği tazminat miktarı, tazminatları karşılamak için bankalardan aldığı kredilerin faizleri nedeniyle 156 milyar liraya ulaştı.
Akşener, Ergin'e yasal faizi ile 26 milyar lira tazminat ödedi. Ancak bankadan kredi aldığı için kendisi bankaya 50 milyardan fazla borçlandı. Akşener, Özkök'e de yasal faizleriyle 56 milyar ödemeye mahkûm edildi. Özkök, henüz tazminat bedelini almadı. Erdal ise Akşener'i 30 milyar lira ödemeye mahkûm ettirdi. Bu oran yasal faiz işlediği için 40 milyara yaklaştı.
EVİ SATILABİLİR
Akşener, Erdal'ın avukatlarına tazminat karşılığı olarak İzmit'teki arazisini teklif etti. Ancak Erdal,Akşener'in oturduğu evi sattırma kararı aldı. 10 gün önce Akşener'in Acıbadem'deki evine haciz memurları ve bilirkişi heyeti gitti. Bilirkişi eve 125 milyar değer biçti. Ev, mezura ile ölçüldü ve tapudaki değeri araştırıldı. Bilirkişi heyetinin raporuna göre mahkeme, ‘Satılsın' kararı verirse,Akşener'in evi açık artırmaya çıkarılacak.
ERTUĞRUL ÖZKÖK VE GÜNEŞ TANER ARASINDA GEÇEN VE YAYIMLANAN O KONUŞMA
Özkök: Ya şimdi Güneş, biz biliyorsun bir tane karton fabrikası kuruyoruz Kocaeli'de, ondan sonra ee... size bir teşvik başvurumuz var.
Taner: Tamam.
Özkök: 50 milyon dolara kadar teşvik veriyorsunuz, şey pardon 50 milyon dolar en az olacak. Bizimki 130 milyon dolarlık falan bir teşvik...
Taner: Eee, veririz.
Özkök: Senin masanda duruyormuş bu.
Taner: Yoo, daha bana gelmedi.
Özkök: Gelmiş sana, öyle dediler bana.
Taner: Dur bakayım bana gelmedi ama, şimdi sordururuz söyle bakim isim ver.
Özkök: M..
Taner: Meyta mı?
Özkök: Bir sor bakalım bir öğren yahu?
Taner: Bu nedir tık tık sesleri, benim söylediklerimi teybe mi kaydediyorsun?
Özkök: Bu benim şey ya şey telefonla konuşuyorum, ben hayatımda hiç kimseyi banda almadım, kimseye yapmadım, sana mı yapacağım.
(....)
Güneş Taner: Bunu alacağın yer Başbakan... Senin Başbakanı yakalayıp bastırıp ordan alman lazım. Sen gelsene Ankara'ya!
- Ertuğrul Özkök : Bugün mü?
- Güneş Taner : Tabii ya
- Ertuğrul Özkök : Dün ordaydım.
- Güneş Taner : Niye haber vermedin. Dün akşam Zafer'i oraya götürdüm.
- Ertuğrul Özkök : Ah ama ben de dün akşam ordaydım.
- Güneş Taner : Niye haber vermiyorsun, geliyorsun da... Ben sana demiyor muyum 'beni çok boşluyorsun' diye
- Ertuğrul Özkök : Benim başka işim vardı.
- Güneş Taner : Tabii ben bilmem senin ne işin vardı.
- Ertuğrul Özkök : Tahmin edeceğin iş vardı.
- Güneş Taner : Hııı
- Ertuğrul Özkök : Başbakan bu yönde sana bir şey söyledi mi?
- Güneş Taner : Söyledi bir şeyler.
- Ertuğrul Özkök : Benim telefonlarıma da çıkmıyor adam ya
- Güneş Taner : Kim?
- Ertuğrul Özkök : Mesut...
- Güneş Taner : İşte böyle zamanlarda arayı şey yap.
- Ertuğrul Özkök : Eee ne yapayım kardeşim. Çıkmıyor ki adam benim telefonlarıma
- Güneş Taner : Eee sen de telefonla uzaktan idare etmeye çalışıyorsun.
- Ertuğrul Özkök : Daha dün onun ağzından çıkan şeyi manşet yaptık.
.....
- Güneş Taner : Burda Sedat'ın yapacağı şeyler değil bunlar.
- Ertuğrul Özkök : Paris'e gidiyorum.
- Güneş Taner : Ne?
- Ertuğrul Özkök : Paris'e gidiyorum
- Güneş Taner : Vay adi vay
- Ertuğrul Özkök : Yok abi, ufak tefek senin başbakanın!..
- Güneş Taner : Benim başbakanım oldu şimdi değil mi? (Kahkahalar) Ha ha haaa!
- Ertuğrul Özkök : Eee öyle oldu tabii (Ha ha haaa..) Ulan yine de ben koruyorum adamı. Halen ben koruyorum. Başbakan'a gideceksin, ana avrat küfredeceksin, sonra tekrar iyi adam olacaksın.
- Güneş Taner : Vallah bana kalsa sen buraya gelsen, sana akşam sağlam iyi bir haber çıkarırız
- Ertuğrul Özkök : İşte bakacağız.
(....)
- Güneş Taner : Aranızdaki ilişkiye karışmam. Şarapları sana verirken, 'bana mı verdi getirdi'? Gel buraya dedim sana, dinlemedin. Atla uçağa gel.
- Ertuğrul Özkök : Gelemem abi ya. Yarın Paris'e gidiyorum.
- Güneş Taner : Gitme
