Hüseyin Gülerce: Hitler ile benzer çok yanı var!
Eski Zaman Gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce, FETÖ'den yargılanan sanıklar konusunda tanık sıfatıyla ifade verdi...

Oluşturma Tarihi: 2017-02-17 00:06:00

Güncelleme Tarihi: 2017-02-17 00:06:00

Hüseyin Gülerce, 73 sanığın yargılandığı FETÖ/PDY çatı davasında tanık olarak ifade verdi. Gülerce, Fethullah Gülen'e ve örgüt yapılanmasına dair bildiklerini anlattı.

Ajanslarda yer alan habere göre; Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen FETÖ/PDY çatı davasının 14. duruşmasına tutuklu sanıklar Hidayet Karaca, Dilaver Azim, Kazım Avcı, Alaeddin Kaya, Ali Çelik, Abdülkadir Aksoy ve İlhan İşbilen ile bazı müştekiler ve tarafların avukatları katıldı. Duruşmada tanık olarak dinlenen Gülerce, 1968 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'ne girdiğini, yatılı olarak Çapa'ya devam ettiklerini, o dönemde, Mücadele Birliği adı verilen hareketin haftalık yayın organının yazar kadrosunda bulunduğunu aktardı. 

Askerden döndükten sonra Mücadele Birliği'nin günlük yayın organı Bayrak gazetesinin başyazarı olduğunu belirten Gülerce, Yalova Lisesi'ne fizik öğretmeni olarak atandıktan sonra Yalova'ya geldiğini söyledi. Gülerce, Fethullah Gülen ile ilk karşılaşmasına ilişkin, "1980'de Yalova'da Hayriye Hanım Camisi'nin altında yer var. İzmir'deki Akyaka Vakfının şubesiymiş. Bana haber verdiler, gittik. Birisi geldi, 3-4 kişiyle beraber. İlk dikkatimi çeken şey, etrafında pervane gibi dolanıyorlar, disiplin var. Hiç konuşmadı. Çıktı. Çıktıktan sonra dediler ki 'Bu hocaefendi.' Meğer arandığından dolayı kendini belli etmemiş, tanıyan tanıyormuş. İlk görüşmem böyle oldu" dedi.

'1989 YILINDA TANIŞTIK'

Gülen ile daha sonda 1989 yılında karşılaştığını belirten Gülerce, şöyle devam etti: "Gülen'le tanışmamız 1989'da oldu. Cemaate ait bir kolej açacaklardı Yalova'da. Yalova'dan geçerken inşaata uğradı. Benim de orada olduğumu söylediler. Ben, 'Yeniden Milli Mücadele Dergisi yazarlarındanım' dedim. O da 'Ben de o dergiyi okuyordum' dedi. Bana 'Zaman'da yazar mısın?' dedi. Ben de 'Yazarım' karşılığını verdim. Ahmet Taşgetiren için de rica etti. Ona da söyledim, kabul etti. İkimiz Zaman'da yazmaya başladık. Perşembe günleri yazı gönderiyorduk. Üçüncü yazıdan sonra Abdullah Aymaz telefon açtı, 'Biz size köşe ayırmak istiyoruz' dedi. O arada ben gazetede yazılar yazıp da hoşlarına gidince 92 ya da 93 yılında Fethullah Gülen çağırdı, 'Zaman gazetesi adına konferanslar verir misiniz?' dedi? Anadolu'da konferanslar vermeye başladım. Böylece görünen yüz olmaya başladım. 93'te Samanyolu TV kurulunca Altunizade'ye çağrıldım. 'Televizyonda ana haber bültenden sonra günün yorumunu yapar mısınız?' dediler. Yaparım dedim. Haftada 5 gün, günün yorumunu yaptım." 

'İŞTE ARANILAN YÜZ…'

Gülerce, daha sonra Zaman Gazetesi Genel Müdürü olduğunu belirterek, "Bana dediler ki Hocaefendi günün yorumunu merakla talep etti ve dedi ki 'İşte aradığımız yüz'. Benim olayım böyle başladı. İşte aranılan yüz… Zaman Gazetesi Genel Müdürü oldum. Yenibosna'da. 95 ocağından itibaren. 5 yıl boyunca kendimizi Zaman Gazetesi Genel Müdürü olarak bulduk" dedi. 

Gülerce, FETÖ'de öne çıkmasına ilişkinse, "94 yılı cemaat için çok önemli. Bu yıl Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı kuruldu. Çünkü gizli gizli, kulaktan kulağa konuşulan Gülen… Bir nesil yetiştirildi, zemin hazırlandı, şimdi sahneye çıkma zamanı geldi. O güne kadar Gülen'in medyada fotoğrafı bile yok. 94'te Gazeteciler ve Yazarlar Vakfıyla Gülen'in ortaya çıkması amaçlanmış. İlk defa resmiyete giriyor. Onun için Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı çok önemliydi" dedi.

'KENDİSİNİ MEHDİ ZANNEDİYOR'

Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın örgütün yapısını sorması üzerine Gülerce, şunları söyledi:

"Teşkilatın yapısı Gülen'den ibarettir. O vardır, kendisini mehdi zannediyor. Aymaz'ın ifadesiyle 'Beklenen salih zat'. Mehdiliği inkar ediyor, ama beklenen salih zat olduğu konusunda itirazı yok. Kendisi de cemaattekiler de buna inanmış. 15 Temmuz darbesi bile bu insanları çözmez. Çünkü bir kişi var, Fetullah Gülen. Kendisinin seçilmiş kurtarıcı olduğuna inanan… Pensilvanya'da yemek yerken bir arkadaş yeni açılan okullardan bahsetti. Ben de gayet ihtiyari şekilde 'Hocam iyi ki gelmişsiniz Amerika'ya'. Biz de seviniyoruz hizmet büyüyor Amerika'da diye. Meğer CIA yolları açmış. 'İnşallah' dedim. Bana, 'Hüseyin Bey, ben çocukluğumdan beri istihdam ediliyorum'. dedi. Çocuk sorumlu değildir, çocukluğundan beri hazırlananlar peygamberlerdir. Perşembe akşamı tövbe Peygamberimizle görüşüyor, istişare ediyor. Kendi başına karar almıyor. Neden bombalıyor pilotlar? Sırf Fetullah Gülen'in kurtarıcı olduğuna inandıkları için." 

'HİTLER İLE BENZER ÇOK YANI VAR'

Gülerce, "Gülen, sıradan biri olarak görülmesin. Deha raddesinde bir insan demek istemiyorum. Hitler ile çok benzer yanı var. Bir bedende iki kişi. Bu insan istihbarat hastası, bu insan dinleme hastası, 2013'e kadar beni dinletmiş. Utanır insan, ayıp denen bir şey var. Herkesi dinletiyor, kayıt ve şantaj yaptırıyor" ifadesini de kullandı.

Gülerce, FETÖ içinde molla ekibinin çok önemli olduğunu, Gülen'in rahleyi tedrisatından geçmiş 5 yıllık dönemlerde 3-4 kuşak bulunduğunu söyledi. Gülerce, "Mesela Adil Öksüz. Birinci molla ekibinden Ahmet Kurucan var. Maalesef onlardan tek kişi yakalanmadı. En esaslı bilgileri verecek dokümanları verecek kişiler yakalanmadı" dedi.