Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, "Artık bilgiye erişmek çok kolay ama bilgiyi analiz etmek o kadar kolay değil. Bilgiyi analiz edemeyen, bilgiyi değere dönüştüremeyen toplumlar geri kalıyor. İşte o bilgiyi değere dönüştürecek yaklaşımı bizim eğitimde mutlaka ama mutlaka ön plana çıkarmamız lazım." dedi.
İzmit'te inşa edilen Özel Bilgi Küpü Koleji Yeşilova Kampüsü'nün açılış törenine katılan Işık, burada yaptığı konuşmada, artık mesafelerin öneminin kalmadığı, istenilen pek çok bilgiye bir tıkla saniyeler içerisinde ulaşıldığı yeni bir çağın yaşandığını söyledi.
Pek çok ülkenin bu yeni çağı henüz tam olarak idrak edemediğini dile getiren Işık, bu çağda ülkeler arasında her alanda inanılmaz bir rekabet olduğunu, en kıyasıya rekabetin ise hiç şüphesiz eğitim alanında yaşandığını kaydetti.
Işık, ülkelerin yarın nerede olacağını belirleyecek en önemli unsurun eğitim olduğunu vurgulayarak, "Onun için dünyada eğitime çok ciddi yatırım var ve eğitim konusundaki arayış çok fazla. Bu açıdan bizim de Türkiye olarak eğitime yaklaşımımızı biraz değiştirmemiz gerekiyor. Çok bilen gençler mi yetiştireceğiz, yoksa çok iyi gençler mi yetiştireceğiz? Artık çok bilmenin anlamını kaybettiği bir dönemdeyiz. Hepimizin elinde artık akıllı telefonlar var. Google hocaya sorduğumuz zaman bize hemen bilgiyi veriyor ama öz güveni yüksek öğrenci yetiştirmek durumundayız, analitik düşünen öğrenci yetiştirmek durumundayız. Problem çözmeyi bilen öğrenci yetiştirmek durumundayız." ifadelerini kullandı.
"Bilgiyi değere dönüştürecek yaklaşımı eğitimde ön plana çıkarmamız lazım"
Başbakan Yardımcısı Işık, problem dendiğinde akla sadece matematik, fizik, kimya probleminin gelmemesi gerektiğini, aile içindeki problemin çözüm yöntemiyle matematik probleminin çözüm yönteminin aynı olduğunu anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Onun için bizim yavrularımıza kazandırmamız gereken unsurlar öz güven, analitik düşünme, problem çözme ve çözüm odaklı yaklaşım olmalı. İşte bu noktada bugüne kadar geleneksel anlayışı biraz daha değiştirmek zorundayız. Her şeyi bilen çocuklar değil de öz güveni yüksek, kendine güvenen, bir toplum karşısına çıktığı zaman, eli ayağı birbirine dolaşmayan gençler yetiştirmek durumundayız. Bu bizim gelecekteki yerimizi de belirleyecek. Artık bilgiye erişmek çok kolay ama bilgiyi analiz etmek o kadar kolay değil. Bilgiyi analiz edemeyen, bilgiyi değere dönüştüremeyen toplumlar geri kalıyor. İşte o bilgiyi değere dönüştürecek yaklaşımı bizim eğitimde mutlaka ama mutlaka ön plana çıkarmamız lazım."
"Şimdi herkes TEOG'u tartışıyor, üniversiteye giriş sınav sistemini tartışıyor. Bunlar, inanın bizim asıl tartışmamız gereken konular değil. Bizim asıl tartışmamız gereken konu biz iyi insanı nasıl yetiştiririz?" diyen Işık, bu dijital çağda önlerinde çok büyük fırsatlar olduğunu, bunları değerlendirmek zorunda olduklarını ifade etti.
