Dünyada gıda israfının ekonomik değerinin yıllık 1 trilyon dolar olduğunu belirterek, "Her yıl, 1,3 milyar tonu bulan üretilmiş gıda, kayıp veya israf edilmektedir. Bunun yarısı bile 805 milyon aç insanıdoyurmaya yetecek düzeyde" dedi.
G20 Tarım Bakanları Toplantısı'nda Eker, 1 Aralık 2014 tarihi itibariyle Türkiye'nin, G20 Dönem Başkanlığını devraldığını anımsatarak, G20'nin, dünya nüfusunun üçte ikisini, dünya ticaretinin yüzde 75'ini, dünya ekonomisinin yüzde 85'ini ve dünya tarımsal ekonomisinin yüzde 70'ini oluşturan uluslararası ekonomik işbirliğinin temel platformu olduğunu kaydetti.
Eker, Türkiye'nin dönem başkanlığı önceliklerinin "Uygulama, Kapsayıcılık ve Yatırım" başlıkları altında toplanabileceğini belirterek, "Bütün dünya için taahhütlerimizin uygulamaya geçirilmesi G20'nin güvenilirliğinin ve devamlılığının sağlanması bakımından büyük öneme sahiptir" dedi.
Eker, şunları kaydetti:
"Geçtiğimiz yıl kabul edilen büyüme stratejilerimizi uygulamaya geçirdiğimiz takdirde G20 ekonomilerinin 2018 yılına kadar yüzde 2,1 oranında ilave büyümesini sağlayarak, dünya ekonomisine 2 trilyon dolar büyüklüğünde ilave bir kaynak sağlamış olacağız. Kapsayıcılık ile hem G20 ülkelerinde kapsayıcı büyümeyi tesis ederek eşitsizliklerin giderilmesine katkı sağlamayı hem de G20 ile düşük gelirli ülkeler arasındaki diyalogu kuvvetlendirmeyi hedefliyoruz. Küresel büyümenin ve istihdamın en önemli itici güçlerinden birisi olması nedeniyle 'Yatırımlar', dönem başkanlığımızın temel önceliklerinden birisi olarak kabul edilmiştir.
2030 yılına kadar küresel altyapı yatırımı ihtiyacı 70 trilyon dolar olarak hesaplandı, tarımsal yatırımlar da önemli bir paya sahip. Bu ihtiyacın karşılanmasına yönelik çalışmaların gerçekleştirilmesi gerekiyor. Türkiye, küresel çapta gıda güvenliğinin sağlanması çabalarına özel bir önem veriyor, katkıda bulunuyor. Gıda güvenliği, Türkiye'nin dönem başkanlığında önemli konular arasında yer alıyor. Hedef kitlemiz sadece G20 üyeleri değil. Özellikle düşük gelirli gelişmekte olan ülkelere yönelik çalışmalar da desteklenmektedir. Gıda güvenliği ve küresel açlık sorunu uzun yıllardır uluslararası gündemin önemli maddelerinden birini oluşturmaktadır ve ilerleyen süreçte de önem arz etmeye devam edecektir. 2050 yılında 9 milyarı aşması beklenen dünya nüfusunun beslenme ihtiyacını karşılamak için küresel tarımsal üretimin yüzde 60 oranında arttırılması gerektiği hesaplanmaktadır."
Dünya nüfusundaki hızlı artışın, gıda güvenliği, su ve diğer doğal kaynakların sürdürülebilirliği açısından büyük tehdit oluşturduğunu, üretim ve tüketim tarafında israfın rolü ve etkisinin daha fazla ön plana çıktığını belirten Eker, önümüzdeki dönemde toprak ve su gibi doğal kaynaklar üzerindeki baskının artmasının beklendiğine işaret etti.
İlave üretim artışının ancak mevcut kaynakları kullanarak ve bu kaynakların verimliliği arttırılarak karşılanabileceğine dikkati çeken Bakan Eker, 2011 yılında Fransa'da yapılan toplantı sonucunda kabul edilen "Eylem Planı" ile başta Tarım Piyasaları Bilgi Sistemi olmak üzere bir dizi önemli mekanizmanın tesisine karar verildiğini, bu mekanizmalarında küresel gıda güvenliğinin sağlanmasına katkı sağladığını söyledi.
Mehdi Eker, bugün gıda güvenliği ile ilgili sorunların ne şekilde çözülebileceğini ele almak için bir araya geldiklerini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Karşılaştığımız bu sorunların çözümü ekonomik, sosyal ve çevre bakımından sürdürülebilir gıda sistemlerinin oluşturulmasından geçmektedir. Bugün üzerine konuşacağımız bildiriyle, bu ihtiyacın önemini vurgulayarak bazı adımlar atılmasını önereceğiz. Bu kapsamda, gıda güvenliği temelinde önemli rolü olan sürdürülebilir gıda sistemlerinin, özellikle gıda israfı ve kayıplarının azaltılmasına yönelik olarak geliştirilmesi, başkanlığımız döneminde tarımda belirlediğimiz temel hedef olmuştur. Küresel düzeyde, gıda israfı ve kayıplarının ekonomik değeri yıllık 1 trilyon dolar olarak ölçülmektedir. Her yıl, 1,3 milyar tonu bulan üretilmiş gıda, kayıp veya israf edilmektedir. Bunun yarısı bile 805 milyon aç insanı doyurmaya yetecek düzeydedir."
Üretilen gıdanın üçte birinin israf edildiğini, son tüketicilerdeki israf ve kayıp kadar, tarım sektöründe hasat öncesi, hasat sırası ve hasat sonrasında yaşanan ürün kayıplarının da dikkat çekici boyutta olduğunu söyleyen Eker, "Düşük gelirli ülkelerde gıda kayıpları temel olarak üretim ve işleme teknikleri ile altyapı yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. Gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerdeki gıda israfı sorunu ise tüketici alışkanlıkları, uygulanan politikalar ve yasal düzenlemelerden dolayı ortaya çıkmaktadır" diye konuştu.
- "Ekmek israfına yönelik kampanyamızla tüketici farkındalığını artırdık"
Türkiye'de gıda israfı kapsamında, ekmek israfına yönelik başarılı bir kampanya yürütüldüğünü dile getiren Eker, kampanya sayesinde, ekmek israfının önlenmesine yönelik tüketicinin farkındalığının arttırılmasının sağlandığını belirtti.
Tarım Bakanları Toplantısı sonunda açıklayacakları bildiriyle bu soruna odaklanan güçlü bir siyasi mesaj verileceğini vurgulayan Eker, şöyle devam etti:
"Taslak Bildiri'nin oluşturulmasına yönelik G20 üyelerinin görüşlerini almak üzere Tarım Uzmanları ve Tarım Üst Düzey Görevliler Toplantısı gerçekleştirdik. Bu toplantılarda, uzmanlarımız, Dönem Başkanlığımızın ana teması olan 'Sürdürülebilir Gıda Sistemlerinin Tesisi kapsamında Gıda İsrafı ve Kayıplarının Azaltılması' yönündeki çalışmalara odaklandı. Burada, bu çalışmalar neticesinde gıda israfı ve kayıplarının azaltılması ile sürdürülebilir gıda sistemlerinin tesisine dair önlemlere ilişkin kıymetli görüşleriniz ışığında toplantımızın çıktısı olarak bildiriyi konuşuyor olacağız."
- "Eylem Planı'nın kabulü, kuvvetli bir siyasi mesaj içerecek"
"Bugün kabul edeceğimiz bildiriyle liderlerimize 'Gıda Güvenliği ve Sürdürülebilir Gıda Sistemleri Eylem Planı' kabul etmeleri çağrısında bulunuyoruz" diyen Eker, böylesine önemli bir konuda G20 liderlerinin bir Eylem Planı kabul etmesinin bu konuya görünürlük kazandıracağı gibi kuvvetli bir siyasi mesaj da içereceğine dikkati çekti.
Hedeflerinin, hem G20 üyeleri hem de başta düşük gelirli gelişmekte olan ülkeler olmak üzere tüm dünya için önemli olan bu konuda G20'nin sessiz kalmadığını tüm dünyaya açık bir şekilde göstermek olduğunu bildiren Eker, "Böyle güçlü bir siyasi mesajın bu konudaki küresel çalışmalara ciddi katkıda bulunacağına inanıyoruz" dedi.
Eker'in konuşmasında verdiği bilgiye göre Bildiri'ye yansıyan öncelikli konular şöyle:
"Gıda israfı ve kayıplarını en aza indirecek gıda sistemlerinin önemi, gıda israfı ve kayıplarının ölçümü noktasında ortak bir çerçevenin oluşturulmasının önemi, G20'nin ortak, bir platform teşkil ederek etkin bir ölçüm gerçekleştirebilmek için bilgi paylaşımı ile elde edilen veriler temelinde gıda israfı ve kayıplarının azaltması, gıda güvenliği ve beslenmenin G20 için öncelikli konulardan biri olması, sürdürülebilir verimlilik artışının teşvik edilmesi, doğal kaynakların daha etkin kullanımı, özellikle kadınlar ve genç nüfus olmak üzere kırsal alanda nitelikli istihdamın artırılması ve küçük işletmelerin piyasalara entegre edilmesi ve özel sektörün etkin katılımı için çaba harcanması."