Milliyet Gazetesi'nin haberine göre; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın görevi kendisine vermesi durumunda ilk olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşecek. Bu görüşmede, MHP'ye önce hükümet ortağı olmayı teklif edecek olan Kılıçdaroğlu, bu önerisine olumsuz yanıt alırsa, “Azınlık hükümetimizi destekleyin” talebini iletecek. Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın görevi vermek üzere davet etmesi durumunda Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na çıkacak.
Saray'a çıkacak
Ak Parti ile MHP arasındaki hükümet kurma görüşmelerinin olumsuz sonuçlanmasının ardından gözler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hükümet kurma görevini demokratik teamüller gereği CHP lideri Kılıçdaroğlu'na verip vermeyeceğine çevrildi. CHP'de stratejiler, Erdoğan'ın görevi vermesi durumunda çizilecek yol haritasını belirlemeye yöneldi. Alınan bilgilere göre, Kılıçdaroğlu Erdoğan'ın görevi vermek üzere davet etmesi halinde Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na çıkacak. CHP kulislerinde “devlet işi” çerçevesindeki konularda Kılıçdaroğlu'nun Saray'a çıkacağının daha önce duyurulduğu vurgulanıyor. Kulislerde, “Görevlendirme anayasal bir durumdur. Kılıçdaroğlu ve CHP hukukun üstünlüğüne ve anayasaya sadakate yemin etti” görüşünün hakim olduğu belirtiliyor.
Kılıçdaroğlu'nun görevi alması durumunda önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşeceği ve MHP'ye hükümet ortaklığı teklif edileceği belirtiliyor. Bahçeli'den olumsuz yanıt verilmesi durumunda, “Kuracağımız azınlık hükümetini destekleyin” önerisi sunulacak. Bahçeli'ye en erken Nisan 2016'da seçim sandığının kurulacağı kısıtlı süreli bir reform hükümeti önerisi iletilecek. Alınan bilgilere göre Kılıçdaroğlu, “Nisan 2016'ya kadar görevde kalacak MHP'li ya da MHP'siz bir azınlık hükümeti” ile seçim bildirgesinde yer alan vaatlerin bir bölümünü hayata geçireceği bir hükümet alternatifi üzerinde çalışıyor.
Seçim hükümeti
CHP kurmayları, “Önceliğimiz görevi alıp, hükümeti kurmak. 24 saat bile hükümeti kurmak için yeterli” vurgusunu yapsa da CHP kulislerinde, Erdoğan'ın kuracağı bir seçim hükümetinde CHP'li bakan olup olmayacağı da tartışılıyor. Alınan bilgilere göre CHP kurmayları arasında, “MHP, bakan vermeyeceğini deklare etti. HDP de bakan vermezse CHP'nin bakan vermemesi daha doğru olur. Bu durumda Ak Parti ve Erdoğan yalnızlaştırılmış olur. Meclis'i kendi keyfi iradesinin oyuncağı haline getirdiğini kamuoyuna anlatma fırsatı buluruz” sesleri artıyor. Ancak parti içinde her hal ve şartta seçim hükümetinde bulunulması gerektiğini düşünenlerin de bulunduğu belirtiliyor.
‘En büyük kötülük erken seçim'
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, konuya ilişkin olarak gazetecilerin soruları üzerine, “39 gündür Türkiye'de Saray entrikalarını izliyoruz. 39 gün boyunca bir koalisyon arayışı olmadı. 39 gün boyunca AKP kısa süreli, iki aylık bir seçim hükümetine payanda ortak aradı. AKP'nin samimi bir koalisyon kurma arayışı olsaydı, bugün Türkiye bu tarihi fırsatı kaçırmamış olurdu. Türkiye'deki kutuplaşma, ekonomideki kırılganlık, demokrasideki daralma, içine düştüğümüz neredeyse savaş ortamını çözmenin tek yolu da geniş tabanlı bir hükümetti. Topluma anlattık, AKP'ye anlatamadık. Geldiğimiz noktada, Saray'ın da basıncıyla çok hızlı bir seçim yapılması öngörülüyor. Ama erken seçim Türkiye'ye yapılabilecek en büyük kötülüktür” dedi.
CHP'nin erken seçim durumunda oyunu artıracak tek parti olduğunu, buna rağmen yeni bir seçimi yararlı görmediklerini vurgulayan Altay, “Yeniden AKP ile bir oturmaya gerek var mı bilemem. Olması gereken MHP ve HDP'nin desteğini alarak bir CHP azınlık hükümetidir” dedi. MHP'ye bir koalisyon teklifi de götüreceklerinin altını çizen Altay, amaçlarının Türkiye'yi seçime götürmek değil, koalisyon hükümeti kurmak olduğunun altını çizdi.