İYİ Parti Başkanlık Divanı ve Genel İdare Kurulu (GİK), Genel Başkan Meral Akşener başkanlığında parti genel merkezinde toplandı.
Toplantısının ardından açıklamada bulunan Paçacı, konuşmasına 10 Ekim 2015'te Ankara Garı önünde düzenlenen terör saldırısında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyerek başladı.
İktidarın, Türkiye'yi yaşadığı ekonomik krizden çıkarmak için uzun vadeli bir stratejiler yerine, günü kurtarmaya, yerel seçimleri kotarmaya yönelik geçici önlemler aldığını savunan Paçacı, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın açıkladığı "Enflasyonla Topyekun Mücadele Programı"nın "ekonomik çöküşün sonuçlarını erteleme adımları" iddiasında bulundu.
Enflasyonu düşürmek için "gönder zabıtayı, ver talimatı" formülünün uygulandığını belirten Paçacı, zabıtalar aracılığıyla fiyat kontrolleri yapılmasını, iş adamlarına "fiyatları düşürün" talimatı verilmesini eleştirdi.
Paçacı, ekonomik krizle mücadele için Bakan Albayrak'ın görevden alınmasını, piyasaların güvendiği bir ekonomistin bu göreve getirilmesini, ekonomi bürokrasisinin liyakat esasına göre dizayn edilmesini ve "ekonomiye müdahale edilmeyeceği"nin açıklanmasını istedi.
Bu süreçte, sivil toplum kuruluşlarının, ticaret, sanayi, esnaf ve sanatkarlar odalarının, TOBB'un yöneticilerinin sustuğunu ifade eden Paçacı, "Kendi üyelerinizin problemlerini ortaya koymaktan aciz misiniz, korkuyor musunuz?" sorusunu yöneltti.
Enflasyonla mücadele başarılı olunması için devletin tasarruf içine girmesini, israf ve aşırı lüks tüketimden vazgeçmesini isteyen Paçacı, tarihte eşi benzeri görülmemiş israf ekonomisinden vazgeçilmeden, halkın tasarruf yapıldığına inandırılamayacağını söyledi.
Gelecek günlerde vatandaşa yansıyan hayat pahalılığının daha da artacağını, temel gıda maddelerinde yaşanan fiyat artışlarının, dar gelirli vatandaşları açlık sınırına getirdiğini ifade eden Paçacı, şöyle konuştu:
"Dar gelirli aileler kriz öncesinde dahi kırmızı eti rüyasında görüyor iken, bugün fakir fukara el kadar tavuk eti bile alamaz duruma gelmiştir. Pazardaki meyve sebzeye uzaktan bakmaktadır. Un, şeker, pirinç, bulgur, nohut gibi zorunlu gıda maddeleri lüks tüketim haline gelmiştir. Bugün itibari ile iktidarın birinci önceliği sabit geliri olan çalışanlarımızın ücretlerinde iyileştirmeler yapmak, maaşlarına acilen kriz zammı vermek olmalıdır. Kış şartları sertleştikçe, artan doğal gaz ve elektrik maliyetleri ile birlikte artık asgari ücretle geçim şansı kalmamıştır. Her tarafa talimatlar yağdıran Sayın Erdoğan, kış şartlarında vatandaşa bir hayır yapmak istiyorsanız, doğal gaz ve elektrik fiyatlarını da bir zahmet yüzde 10 indiriverin."
- "Başkonsolos sınır dışı edilsin"
Gazeteci Cemal Kaşıkçı'dan, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na giriş yaptıktan sonra bir daha haber alınamadığını anımsatan Paçacı, "Konsolosluğun kapısı bellidir, giren çıkan da 24 saat kayıt altındadır. Hükümet, çözülmesi çok zor bir dedektiflik davası varmış gibi davranmaktan vazgeçmelidir. Suudi Arabistan'ın böyle bir hukuksuzluğa Türkiye sınırları içinde cüret etmesi bile Türkiye adına bir utançtır, Türk milleti için bir zuldür. Burası Suudi Arabistan'ın arka bahçesi değildir. Burası dağ başı hiç değildir." değerlendirmesinde bulundu.
Paçacı, Başkonsolos dahil, bu olayın sorumlularının derhal sınır dışı edilerek, "kapının önüne konulması"nı istedi.
- "Ajanlık faaliyetinde bulunanlar salıverilemez"
Amerikalı Rahip Brunson'un 12 Ekim'de tahliye edileceğinin konuşulduğunu ileri süren Cihan Paçacı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ajanlık faaliyetinde bulunanlar, baskı ve tehdit ile salıverilmez. Brunson'un şartsız şurtsuz salıverilmesi, Türkiye aleyhine faaliyet gösteren tüm düşmanlarımızı cesaretlendirecek, iştahlarını kabartacaktır. Vatandaşlarımızda da zaten yerlerde sürünen yargıya olan güveni ortadan kaldıracak, talimatla çalışan yargı kanaatini güçlendirecektir."
"İktidarın Türkiye'ye doldurduğu Suriyeli sığınmacılar" ile ilgili sorunların her geçen gün derinleşerek, arttığını iddia eden Paçacı, Türkiye ile kültürel hiçbir ortak altyapısı olmayan 4 milyon mültecinin, Türkiye'de kalıcı hale gelmesinin, Türkiye düşmanlarının en büyük yıkım projesi olduğunu söyledi.
Akşener'in evinin önünde meydana gelen olaylarla ilgili medyanın tutumunu da eleştiren Paçacı, şöyle konuştu:
"Dün, genel başkanımızın evi önündeki eylemi bizzat Devlet Bahçeli bile üstlenmişken, bu yalan ve iftira tuzağına düşen bir yayıncılık, ülkemiz için tehlikelidir. Olay günü, Sayın Genel Başkanımızın konvoyuyla birlikte İstanbul'a giden ve o görüntüleri çeken kişi, Genel Başkanımızın üniversiteden bir öğrencisi ve 30 yıllık aile dostudur. Ve bir ev sahibi, evindeki misafirle ilgili olarak, ne kimseye bir şey sormak ne de açıklama yapmak zorunda değildir. Evin mahrem olduğu, töremizde yeri olan bir gerçektir. Ve üzülerek görüyoruz ki, bunu hala anlayamamış olanlar var."
- "İçimizi sızlatan bir durum"
İYİ Parti Genel Sekreteri Paçacı, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. "Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili konunun TBMM'de olduğunun hatırlatıldığı Paçacı, konuyu yakından takip ettiklerini ve desteklediklerini ifade etti.
"Gazi Hastanesi'nde zorunlu ameliyatlar dışındaki ameliyatların yapılmaması talimatının verildiği" iddialarının sorulduğu Paçacı, "Bir taraftan saraylar inşa edilirken, öteki tarafta tedavi bekleyen hastalarımız ile ilgili tasarruf yapılması, maalesef içimizi sızlatan bir durumdur." yanıtını verdi.